Herkese merhaba! Bölüme başlamadan önce dile getirmek istediğim bir şey var: Bir önceki bölümde bir kısımda Efil'in eski patronu Yekta'dan isim karışıklığı nedeniyle Karan diye bahsedilmiş. Yani sonuç olarak Efil'in eski patronu: Yekta, yeni patronu: Karan.
Keyifli okumalar!✨
Bölüm şarkısı: Sam Smith-Fire On Fire.
***
Güçlü, ihtiraslı, kendinden emin, gözleri intikam ateşiyle durulan, bir şeyler başarmanın verdiği özgüvene sahip; o kadın olmak. Aynaya baktığımda görmek istediğim beden tam bunlara bürünmeliydi. Kırmızı saten elbisemin bacaklarımı örtemediği parlak kumaşı kışkırtıcı bir görüntü ortaya çıkartıyordu. Saçlarımı geriye atıp düzelttiğimde hazır olduğuma kanaat getirip arkama dönecekken Karan'ın sıcak avuç içlerini omuzlarıma yerleştirmesiyle durdum.
"Bir şeyler eksik gibi."
Omuzlarıma yerleşen sıcaklığın yerini gerdanlığıma yerleşen soğuk metal aldı.
"Şimdi tamamız."
Gerdanlığımın çukuruna yerleşen kolyeyi avuçladığımda, onun küllerinden doğan bir kelebeği simgelediğini gördüm. Bakışlarımı aynaya çevirip çehresini uzun uzun süzdüm.
Söyleyecek bir şeyler aradım, bulamadım. Ama o, beni anladı.
"Gidelim mi?"
Onu onaylayan bir mırıltı çıkardığımda elini bel oyuntuma yerleştirip beni rezidansın çıkışına doğru ilerletti. Arabasının önüne geldiğimizde Karan'ın yakın koruması James, kapıyı bizim için açtı. Bana yer verip yanıma oturduğunda araba uzun geçecek olan gece için hareket etti.
"Bu kışkırtıcı elbiseyi giyerken ki amacın neydi, Orenda?"
Gözlerim şoför koltuğunda oturan James'in gözleriyle kesiştiğinde Karan'ın sarf ettiği cümleler için ondan utanmadım.
"Desene amacıma ulaşmışım. Bana orada ismimle seslen Karan, onların bana taktığın lakabı bilmelerini istemiyorum."
Nefesini daha yakından hissettiğimde gerdanlığımdaki kolyede olan bakışlarını gözlerime çevirip fısıldadı.
"Ah! Orenda, ah. Daha fazla şu elbisenin içinde konuşup beni kışkırtma."
Onun alıştığım bu tavırları beni eğlendirirken yüzümü çevirip kulağına doğru yaklaştım.
"Kışkırtmalarımı geceye saklıyorum."
Karan yerinden hızla doğrulup boğazını temizledi, bu hali kıkırdamama sebep oldu.
CZYTASZ
ORENDA
AkcjaDibi olmayan bir derinlikte boğuluyordum. Başımı çıkarabileceğim bir yüzeyde yoktu. Bildiğim tek bir gerçek vardı . O da bir yalanın kurbanı olduğumdu. Onu gördüm; yalandı, gerçekti. Ona baktığımda azabını ve öfkesini gördüm. İnandıklarımın yıkımını...
