• 14

2K 109 27
                                    

Nikah için gerekli işlemleri hallettikten sonra nikah tarihimizi almıştık. İki gün sonra evlenecektik. İçim kıpır kıpırdı ve her şeyi elime yüzüme bulaştırmak istemiyordum. Uzun zamandır bunun hayalini kurduğum için aslında birçok şey hazırdı. Ablam ile gelinliğim konusunda karar kılmıştık. Deniz kıyısında yapacağımız düğün için gerekli izinleri Ferit çoktan halletmişti. O da benim kadar heyecanlıydı. Yıllar sonra hayalimize kavuşacak karı koca olacaktık. Babam içindeki endişeye rağmen yanımda olmayı tercih etmişti. Çünkü Feritten vazgeçmeyeceğimi adım kadar biliyordu. Efe bey ise evlilik haberinden sonra yurt dışına işine dönmüştü. Ben de burada evlendikten sonra Defne hanım ile çalışmaya devam edecektim. Zaten yurt dışına gitmeden önce burada uzun zamandır çalışıyordum.

"Abla ya bu oldu değil mi ?"

"Çok güzel oldun Seyran, sakin ol artık."

"Olamıyorum abla. Çok mutluyum her şeyin mükemmel olmasını istiyorum sadece."

"Öyle olacak zaten ablacım." diyerek sarıldı bana. İlişkimizin en büyük destekçisi ablamdı. İlişkimizin başında Ferit'e güvenebilmem için çok çabalamıştı. Ferit'in aramasıyla ablam ile duygu yüklü sarılmamız son bulmuştu.

''Alo Seyran ?''

''Ne oldu Ferit, bir sorun yok değil mi ?'' Artık her konuşmamızda istisnasız bu soruyu soruyordum.

''Yok Seyran, her aramamda bu soruyu mu soracaksın ? Çok özledim seni ya iki gündür göremiyorum.''

''Olmaz Ferit. Daha çok işimiz var. Hem iki güne düğünümüz var dayan biraz.''diyerek kıkırdadım.

''Ben bu gülmelerinin bana acı çektirmelerinin hesabını soracağım Seyrancım, hazırla kendini.''

''Ben her zaman hazır ve nazırım Feritciim.'' diyerek telefonu kapattım. Ardından gelinliğim ile aynaya geri döndüm. Aslında çok uzun zamandır aklımda olan özel bir modeldi fakat yine de tereddüt ediyordum. Gülgün anne ve İfakat hanım da aramıza katılmıştı. Gülgün anne beni çok beğenmiş sürekli kızım diyerek etrafımda pervane oluyordu, hep böyleydi. Onunla eskisi gibi olmamız beni çok mutlu ediyordu. İfakat hanım ise aksine oldukça ciddi ve bir şey beğenmez bir kadındı. Sanırım Korhanlar ailesine beni yakıştırmamıştı.

Ferit ile geceyi sabah ettiğimiz günlerden biriydi. Kendisinin ısrarıyla aşağı kahvaltıya inmiştim. Zaten Ferit ile tüm günümüzü beraber geçirdiğimizin farkındalardı. Aşağı inmemizle bütün gözler bizim üstümüze dönmüştü. Neyse ki Halis ağa inmiyordu.

''Kızım, günaydın. Seni burada görmeyi beklemiyordum.''

''Günaydın Gülgün anne. Ben-ben..''

''Seyran sabah erkenden geldi de annecim. Kahvaltıda bize eşlik et dedim.''

''Çok iyi yapmışsın oğlum.'' Ferit sandalyemi çekti ve yanıma geçti. İfakat hanım ise ciddi ifadesiyle bana döndü.

''Siz henüz daha evli değilsiniz. Böyle 7/24 mesafesiz olmak doğru değil. Sen öyle olmayabilirsin Seyran ama biz bazı değerlere önem veririz. Bu kadar rahatlık fazla değil mi ?'' Ona neydi ? Tam lafa gireceğim sırada Ferit önden davranmıştı.

''Yenge, bence bu yalıda bu masada en rahat olan sensin. Biz Seyran ile ciddi bir ilişki yaşıyoruz. Burası onunda evi. Çünkü o benim sevgilim.'' Ferit yengesine karşı sebebini bilmediğim bir şekilde oldukça sertti. Özellikle benim hakkımda kimseye yorum yaptırmazdı.

Sanırım Ferit ile evlenme sebebimiz bu algılardan kurtulmaktı. Yoksa biz zaten bir karı kocadan farksızdık. Resmiyet ailelerimizin içine su serpmek için gerekliydi. Yalıya gelmem İfakat hanım ile olan ilişkimi değiştirir diye umut ediyordum. Çünkü sonuçta Ferit'in ailesindendi.

Bizden Sonsuzluğa Ne Kalacak ? | SeyFerWhere stories live. Discover now