3*

721 72 49
                                    

İyi okumalar

Beğenmeniz dileği ile

💚💚

☆☆☆☆☆☆☆☆

Jisung gördüğü kabus sonrası çığlık çığlığa kan ter içinde kalarak uyandı.
Gördüğü kötü kabus sık sık kendini tekrarlıyor unutmasını bile izin vermiyordu.

Kalkıp elini yüzünü yıkadı ve aynı kabusu görmemeyi dileyerekten uykuya dalmaya çalıştı, yine kendinden nefret ediyordu uzun zamandır olduğu gibi.

Yaptığı hatayı telafi etme yolu imkansız olduğu için kendini affetmesi de imkansızdı.

Flashback

Jisung bugün okula başlıyordu o yüzden erkenden kalktı ve mutlulukla anne ve babası ile kahvaltısını heyecanla yaptı, sofradan kalktıktan sonra mutlulukla odasına gidip okul için hazırlandı ve dün büyük bir heyecanla hazırladığı sırt çantasını aldı.

Okula anne ve babası ile birlikte gitmek için arabalarına bindiler.

Jisung kısa sürede okula varmayı dileyerekten yolu sabırsızlıkla izliyordu.

Okula geldikten sonra anne ve babası sınıfına bıraktı ve gittiler.

Jisung rahat bir şekilde herkes'i görüp tanımak için en arkaya oturmuştu.

Yavaş yavaş sınıfın dolması ile diğerlerinin yanına gidip tanışmaya başladı jisung çok sevimli ve sıcakkanlı bir çocuktu birde arkadaş canlısı hayatta anne ve babasından sonra en sevdiği şey iyi arkadaşlardı.

Kısa süre sonra öğretmen geldi ve herkesle tanışıp birer rengarenk balonlar dağıttı.

Jisung çok mutluydu çünkü bir sürü yeni arkadaşları olmuştu.

Okul çıkış zili çaldığında anne ve babasını çok fazla özlediği için büyük bir merakla gelmelerini bekliyordu.

Anne ve babası geldikten sonra eve gitmek için arabaya bineceklerdi annesi jisung'u arka koltuğa bildirmek için kapısını açtı ve oğlunun oturmasını bekledi.

Bayan Han: jisungie hadi bebeğim arkaya bin

Jisung: anneciğim ben arkaya binmek istemiyorum

Anne ve babası tatlı bir şekilde cümle kuran oğullarına gülümsedi.

Bay Han: canım oğlum öne binmen yasak o yüzden arkaya binmen gerekiyor

Jisung: banane arkaya binmek istemiyorum

Kollarını birbirine doladı ve inatçı bir şekilde beklemeye devam etti.

Anne ve babası jisung'un inatçılığına daha fazla dayanamadı ve kabul ettiler arabayı babası kullanıyordu jisung da ön koltukta annesinin kucağında oturuyordu.

Jisung: babacığım

Bay Han: oğlum

Jisung: arabayı ben sürebilir miyim?

Bay Han: olmaz oğlum hem sen daha küçüksün

Jisung: küçük değilim ki babacığım 7 yaşındayım

Ellerini yumup tek tek yedi parmak olana kadar saydı ve babasının cevabını beklemeye başladı

Bayan Han: oğlum öyle ha deyince olmuyor ilk önce ehliyet alman gerekiyor

Jisung: o zaman gidip marketten alalım anneciğim

Bayan Han: oğlum bu öyle bir şey değil

Jisung: ama anne oynadığım oyunlarda ben ehliyet diye bir şey hiç duymadım

Bay Han: oğlum kendi ağzınla söyledin onlar oyun gerçek değil

Jisung: hiç de bile oyunlar da gerçektir

Jisung aniden öne doğru kendini kaydırdı ve minik ellerini direksiyona uzattı annesi oğlunu durdurmayı çalıştı ama her ne kadar küçük olsa da söz konusu inatçı jisung ise engellemek baya bir zordu.

Araba yavaştan dengesini kaybetmeye başlamıştı bir sağa bir sola gidiyordu babası da oğlunu engellemek için ellerini oğlunun kolundan tutmak için bir an direksiyondan çekti ve işte olan da tam o zaman oldu karşı taraftan araba geldiğini gören üçlü bağırışmaya başladı ama jisung hala oyunda olduklarını düşünerekten korktuğu için değil anne ve babası bağırdığı için bağırıyordu arabalar birbirlerine iyice yaklaşınca annesi jisung' u kendine çevirdi zarar görmemesi için ve sonunda iki araba büyük bir gürültü ile çarpıştı.

Arkadan gelen bir kamyon hızını alamayıp jisung'ların arabasına çarptı ve böylece Şarampole yuvarlandılar , araba ters dönmüştü camlar kırılmıştı ve çarpıp dönmesi ile oluşan sarsıntı ile anne ve babası kafasına ağır darbeler almıştı jisung'un ise kılına dahi zarar gelmemişti çünkü o hala annesinin sıkı sıkı tuttuğu kucağında duruyordu ama yinede bir yerine bir şey olmasa da bayılmıştı.

Diğer çarpıştıkları arabadaki adam indi ve hemen ambulansı aradı.

Jisung gözlerine açtığı zaman neredeyse tamamen beyazlarla kaplı bir odadaydı içinden acaba burası da neresi diye düşündü kendisi burada ise annesi ve babası neredeydi ?

Kolundaki serumu acımasını umursamadan bir hışımla çıkardı ve hemen kapalı kapıyı açıp odadan dışarı çıktı kısaca etrafına göz gezdirdi burası bir hastaneydi peki ama buraya ne için gelmişlerdi ?

Hemşireyi görmesi ile yanına ilerledi

Jisung: hemşire abla

Hemşire: canım senin burada ne işin var hem serumun bitti mi?

Jisung: anne ve babam nerede ?

Küçük çocuğun sorusu ile hemşirenin gözleri doldu şimdi karşısına geçip ümitle anne ve babasını soran çocuğa nasıl vefat ettiklerini söyleyecekti hemşireden cevap beklerken çok yakınlardan bir ses duydu

'Bay Han ölüm saati 16.45 ölüm sebebi çok fazla kan kaybı'

Bir an duyduklarına inanamadı sanırım yanlış duymuştu en azından kendisi öyle sanıyordu daha sonra jisung'u yetimhade kalması için almaya geldiler ve jisung o günden sonra da bir daha hiç konuşmadı kendinden nefret ediyordu olanların bütün suçlusu kendisiydi babası haklıydı oyunlar gerçek değildi eğer öyle olsaydı annesi ve babası şuan ölmüş olmazdı da yine her zamanki olduğu gibi mutlu bir şekilde  vakit geçiriyor olurlardı.

Flashback end

(Jisung şuan 17 yaşında yani kazanın üstünden ve konuşmayı bırakalı 10 yıl geçti ve kendini suçladığı için kendinden nefret ediyor işte bu yüzden kendisine yapılan kötü olan her şeye sessiz kalıyor başına gelecek kötü şeyleri hakettiğini düşünerek)

Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere

Hoşçakalın👋👋

💚💚
💚💚

Hanniem🥺

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hanniem🥺

Close • minsungWhere stories live. Discover now