54*

173 18 52
                                    

İyi okumalar

🌟

Beğenmeniz dileği ile

💚💚

☆☆☆☆☆☆☆☆

Minho'dan

Öğle yemeğimizi yedikten sonra jisung'un isteği üzerine biraz yürüyüş yapmak için evden çıkmıştık.

Havalar oldukça soğuktu neyseki kalın giyinmiştik.

Arabadan indikten sonra denizin hırçın dalgalar ile vurduğu kıyıya doğru , jisung önden ben de hemen arkasından gittik.

Ne yapacağını merakla izlerken birden yere eğilip kumların arasından çıkan küçük taşları topladı.

İki minik eli de taşla dolduktan sonra göz yaşlarının eşliğinde yavaş bir şekilde denize atmaya başladı.

Her birini attığı zaman göz yaşlarının da miktarı sanki orantılı bir şekilde azalıyordu.

Hızla yanaşıp giydiği mont'a rağmen hala incecik şekilde belli olan belinden tutup kendime doğru çektim ve kollarımı sıkıca sardım.

Çenemi omzuna dayayıp kulağına doğru onu sakinleştirecek güzel sözler fısıldadım.

Kollarımı hafifçe tutup yüz yüze gelecek şekilde döndü ve gülümsedikten sonra dudağıma minik bir öpücük kondurup telefonunu cebinden çıkardı.

Yazdığını okumamla içim biraz da olsa rahatlamıştı.

"Ben iyiyim sevgilim lütfen endişelenme sadece biraz zamana ihtiyacım var ve denize taş atmayı çok severim küçükken anne ve babamla ne zaman üzgün olsak denize taş atardık sanki attığımız her bir taşta üzüntümüz sıkıntımız azalır gibi olurdu ve sonunda oradan mutlu bir şekilde gülen yüzlerimiz ile ayrılırdık."

Kıyıdan uzaklaşıp biraz yürüdükten sonra banka oturduk.

Kolumu omzuna atıp yanaştım ve kafasını omzuma yatırıp saçlarına minik öpücükler kondurdum.

Burnumu yumuşak saçlarını dayayıp güzel kokusunu içime çektim.

Sert şekilde rüzgarın esmesiyle eve gitmek için arabaya bindik.

Kapının önünde gördüğüm beden ile jisung'a döndüm , üzgün yüz ifadesiyle donuk bir şekilde bakıyordu oysaki arabaya binerken yüzü gülüyordu.

Arabayı kilitledikten sonra elimi cebimden çıkartıp sevgilimin eline sıkıca kenetledim.

Bebeğimin elleri buz gibiydi , üşümüş...

Baş parmağımla minik elini okşamaya devam ederek kapıya doğru yaklaştık.

Jung: ah bende evde yoksunuz diye geri dönmek üzereydim

Minho: ne için gelmiştiniz?

Jung: ben kardeşimi görmek için geldim

Jisung'un elimi sıkması ile görüşmek istemediğini anlamıştım.

Minho: aslında başka bir zaman...

Jung: lütfen çok kalmayacağım

Meraklı gözlerle sevgilime dönüp tepkisine baktım yüz ifadesi deminki gibi üzgün değildi aksine gayet normal şekildeydi.

Anahtarı deliğe sokup açtım ve üçümüz birlikte içeri girdik.

Montlarımızı çıkarıp astıktan sonra koltuklara oturduk.

Close • minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin