Bir süre vakit geçirip okey oynadıktan sonra Sena ve Nur TV başına geçmiş heyecanla maçı izlemeye başlamışlardı, TS maçı olunca ikiside gözünü kırpmadan izliyordu, acayip derecede fanatiklerdi, İkisi de forma ve atkıyla oturuyordu, gözlerini bile kırpmadan ekrana baktıklarını görünce gülmemek için dudağımı ıssırdım,
"Hadii! Hadii!", Nur heyecanla ayağa kalkıp benim yanıma gelmişti, Elimi tutup parmaklarını benim ince parmaklarıma kenetlediğinde suratına bakıyordum saf saf.
Sena bana bakmadan konuştu"Totem yapıyo şaşırma", bu dediğine gülmüştüm fanatiklerin böyle tuhaf totemleri olduğunu biliyordum, ancak koltuğa bile oturmama izin vermiyordu elimi sımsıkı tutmuştu,
"Oturabilir miyim Nur?", Nefesini tutarak ekrana bakıyordu, "Hayır bekle Bordo Mavim gol atsın öyle otur", Tanrıdan sabır dileyerek boş boş ayakta dikiliyordum, ona baktığımda heyecanlı hâli gözüme çok tatlı görünmüştü.
Yüzünde bir süre bakışlarımı gezdirdim, Emine abla elinde meyve tabağıyla içeri girince ona bakıp gülümsedim, bana bakıp göz kırpmıştı, "Emine abla yaa beni oturtmuyo bir şey de kızına", Emine abla onların bu şaşkın ve tatlı hallerine gülerken bir yandan da meyve soyuyordu.
Takım gol attığında Senayla Nur çığlık atarak seviniyordu, Nur sevinçle bana sarıldığında şaşırsamda gülerek onun sırtına ellerimi koyup sırtını sıvazladım, o benim belimi sıkıca sarmıştı, kemikleri resmen benim kemiklerime geçerken ayaklarım yerden kesilince çığlık attım, beni belimden kaldırıp döndürmüştü, sonrada gidip Senaya sarıldı, ama ona kısa sarılmıştı.
Sarılmaktan nefret ederdi, ama biz sarılınca ayrılmak dahi istemiyordu, acılarını ve dertlerini çoğunlukla benimle paylaştığı için çok yakın görüyordu, Sadece ama sadece sevgililerinden ve aşk hayatından bahsetmezdi, ben zorla sorarsam bir kaç kelime eder sonrada susardı.
Koltuğa oturucakken telefonum çalınca duraksadım, annemin aradığını fark edince streslenmiştim, ailem baskıcıydı Nur'u ve annesini tanıyor olsalarda gecikmem yada bir yerlere gitmem konusunda çok fazla darlıyorlardı, artık bu durumdan sıkılmıştım, fazlasıyla.
Nur bunu gerginliğimden anlamış olmalıydı yanıma gelip telefonu elimden aldı açıp konuşmaya başladı, ikna edici bir ses tonuyla ve tatlı dilli bir hâlde izin koparmaya çalışıyordu, gece kalmam için, ancak buna izin vermeleri imkansızdı.
Tahmin ettiğim gibi annem izin vermeyince suratı düşmüş hâlde telefonu kapatmıştı, yüzüne bakıp gülümsedim, "Üzülme aşkım yaa annem böyle biliyosun", bana bakıp kafa salladığında içim rahatlamıştı, ayaklanıp koltuktan kalktım, askılıktaki trençkotumu alıp üstüme geçirdim, çantamı da aldıktan sonra kızlara tek tek sarıldım, en son Nur'a sarılıp, "Offf ne surat astınız ya sanki Fizan'a gidiyorum yarın okulda görüceksiniz sıfatımı", bu dediğime herkes gülerken Nur, yanaklarımı avucunun içine aldı iki yanağımı da tek tek öpüp,
"Bu bal sıfatı özlememek mümkün mü kızım", Yüsra gülerek kafa salladı, "Off evet ya sensiz olmaz ki ama kızlar gecesi yapıcaktık",
Bu dediğiyle burukça gülümsedim, her zaman böyleydi zaten hep hevesim kursağımda kalır, arkadaşlarımın buluşmalarını yalnızca seyrederdim.
Kızlar birbirine bakıp imalı imalı gülerken ben Emine ablaya sarılıp tonton yanaklarını öptüm, sonrada kapıdan çıktım, ben gidene kadar kapıda beklediler.
Arkamı dönüp baktığımda Nur bağırarak seslenmişti,"Eve varınca ara!", Her zaman böyle korumacıydı kendimi onun yanında güvende hissediyordum.
Kafa sallayıp mahalleye doğru yürüdüm ağır adımlarla, onları bir saniye olsun bırakasım yoktu çok özlüyordum.
Anahtarımı çıkarıp eve girdim, sessizce odama çıktım, sorgu sual hiç çekicek halde değildim.
Odama girip kapıyı kapattım, iki katlı ve bahçeli bir evimiz vardı. Benim odam alt katta olduğundan bahçeye bakıyordu, camı açıp ağaçları ve gökyüzünü izledim, sıkıntıyla bir nefes verip yatağa oturdum , üstümdeki elbiseden kurtulduktan sonra
Bedenimi geriye doğru bırakıp yumuşak yatağıma uzandım, üstümde sadece siyah iç çamaşırlarım vardı.
Hava kararmaya başlamıştı, yatağımda cama dönüp karanlığı izledikten sonra yorganı yavaşça üstüme çektim, tam o sırada cama biri taş atmıştı, korkarak olduğum yere sindim, bu saatte hangi deli camıma taş atmıştı ki?
