"Hiç mi bir yol yok bu çocuğu Jake'ten uzak tutmanın?"
"Ölmediği sürece aklına estikçe Jake'in dibinde biticek."
"Napayım şimdi adam öldürmeden içeri mi gireyim Jungwon?"
Karşı taraftan ses gelmeyince yorgunca kendimi koltuğa bıraktım.
"Bilmiyorum Heeseung buluruz bir yolunu. Sen Jake'i sakın yanından ayırma bir süre. Şimdilik gidiyorum yine bir şey olursa ara beni."
"Tamam görüşürüz."
Telefon kapandığında stresle ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi bırakmıştım.
"Heeseung?"
Uykulu sesiyle salona girip yanıma adımlamıştı Jake. Belli ki daha yeni uyanmıştı.
"Günaydın uykucu."
"Kaç saattir uyuyorum ben?"
"iki buçuk saat oldu."
Kafasını sallayıp yanıma oturdu. Başını omzuma yasladı.
"Jungwon'la mı konuşuyordun?"
Acaba konuşmamızı duymuş muydu?
"Evet."
Büyük bir sessizlik olmuştu.
"Heeseung."
Sessizliği ilk bozan da Jake olmuştu. Kafamı çevirip ona baktım.
"Efendim sevgilim."
"Sakın içeri girme tamam mı? Sensiz yaşayamam ben. Söz ver bana."
Güldüm ona. Elimi kaldırıp kolumun altına alıp sarılmıştım.
"Niye gireyim içeri?"
Sinirle kafasını kaldırıp baktı bana. Halbuki sinirliden çok sevimli gözüküyordu.
"Söz ver!"
Kıkırdadım.
"Tamam söz içeri girmicem seni de yanlız bırakmayacağım."
Memnun bir ifadeyle önüne dönmüştü.
Zarttiri zort zort
Aslinda amacim 20.bolumde final yapmakti da benim fikir perileri bana ugramaya karar verince boyle bisi oldu
YOU ARE READING
Kaybediyorum Yeniden|HEEJAKE
Fanfiction"Heeseung." "Efendim güzelim." "O kız kimdi? Öptüğün kız." "..." "Cevap vermeyecek misin?"
