3

765 56 54
                                    


ᰔᩚ

"lily, eğer etrafta biraz daha yüzünü asarak gezersen, nick'e seni partiden atması için yalvaracağım."

benimle acımasızca dalga geçen sevgili arkadaşım ve louis'in sevgilisi olan abril, dedikleri üzerine onu kolundan ittirdiğimde sızlanmıştı.

gecikmeden, "yüzümü falan asmıyorum, beni getirdiğiniz ortama şaşkınlık içerisinde bakıyorum." dediğimde abril, yanaklarını şişirerek oflamıştı.

"ya kızım, partiye getirdik seni işte! biraz müziğe kapılarak kendini bıraksana!" diye bağırmış, içeceğinden büyük bir yudum alarak yanımdan uzaklaşmıştı.

ben ise kollarımı birleştirmiş, gözlerimi olabildiğince devirmiştim. bu iki aptalın ürettiği 'çözümler', hiçbir zaman işe yarayan türden olmuyordu.

benden bayılana kadar sarhoş olmamı, görüdüğüm her partiye atılmamı ve böylece bütün geçmişi unutabileceğimi bekliyorlardı fakat, sadece onlarla geçireceğim güzel bir film gecesinin benim için yeterli olduğunu göremiyorlardı, bir şeyleri unutmam adına.

çılgın bir çiftlerdi ve bu çılgınlıklarını her daim bana da bulaştırmaktan kaçınmıyorlardı.

"lily orada dikilmeyi bırak ve çabuk buraya gel! harika bir şeyler yapacağız." diye bağırdığında abril, pes ederek ona inanmış ve hemen yanlarına adımlamaya başlamıştım.

gerçekten, harika bir şeyler yapacağımıza inanmıştım.

fakat, halka oluşturarak büyük bir masanın etrafına oturmuş bir kaç tanıdık yüzün, ortalarında bulunan boş bir cam şişesiyle benim gelmemi beklediklerini görünce, fena halde yanıldığımı anlamıştım.

derin bir nefes alarak ağzımı aralamıştım ama louis, söylenmeme bile izin vermeden kolumdan beni çekiştirerek anında yanına oturtturmuştu.

anlaşılan bu gece, benim için oldukça uzun sürecekti.

"kurallar,' diyerek söze başlayan sarışın çocuk, ─ki bu çocuk partinin sahibiydi, bütün gözlerini herkesin üzerinde gezdirmiş ve devam etmişti.

"tabii ki de, yalan söylemek yok. ve kişi cevap veremediği yahut yapamadığı her şey için bir bardak kafasına diker."

tam yanında oturan ve zamanında aynı lise de okuduğumuz için tanıyor olduğum laura, "klasik bir 'doğruluk mu, cesaret mi?' oyunu işte. uzatmaya gerek yok, nick." demiş ve eline şişeyi alarak döndürürken, "ben başlıyorum." diyerek gülümsemişti.

bir diğer yanımda bulunan isabella'ya doğru usulca eğilerek, "burada ki kimseyi doğru düzgün tanımıyorum." diye söylendiğimde, "tanımana gerek yok zaten." diyen abril ile, keyfim şimdiden kaçmıştı.

kimse, kimseyi umursamıyordu. onlarca insan bu büyük evin her bir yanında yüksek sesli müzik ile eğleniyor, bardaklarını olabildiğince içkiyle dolduruyorlardı.

biz ise salonun bir köşesinde masanın etrafına, partinin sahibi olan çocuk ile birlikte toplanmış, şişe çevirmece oynuyorduk.

ben, oyunun çabuk bitmesi adına içimden dualar ederken çoktan bir kaç tur oynanmıştı bile.

tanımadığım bir oğlan, doğruluk seçerek seviştiği en garip yeri itiraf etmiş, şişe louis'te durunca ise, laura'nın isteği üzerine saçma bir aşk şarkısı söyleyerek hikayesine abril'i etiketleyerek paylaşmıştı.

ben ise, nick son mesajımı göstermemi istediğinde hiç çekinmeyerek babam ile olan konuşmamı göstermiş, koca bir bardak bira içmekten, onları hayal kırıklığına uğratarak kurtulmuştum.

Dostali jste se na konec publikovaných kapitol.

⏰ Poslední aktualizace: Aug 28, 2023 ⏰

Přidej si tento příběh do své knihovny, abys byl/a informován/a o nových kapitolách!

deep, pablo gaviKde žijí příběhy. Začni objevovat