yürek yedim sanırım

94 18 17
                                    

Jisung markette ürün yerleştirirken bir anda Felix'in üzerine atlamasıyla korktu.

" Allah belanı vermeye Felix. Niye atlıyon üzerime?" diye cırlamasıyla Felix kulaklarını kapadı. Sonra konuşmaya başladı.

" Kulağımı siktin orospu. sabahki keko geldi hem de yanında arkadaşlarıyla etrafta geziniyorlar boş boş"

" eee banane. Rafları dağıtmadıkları sürece sıkıntı yok"

" Bananesi mi var oğlum seni görmeye geldi kesin gözleri fıldır fıldır seni arıyor. Git konuş da yanındaki kısa kaslı ve seksi beyi de bana alırız lütfennnn"

"Senin niyetin belli oldu orospu. Ben ne dicem ki gidip ' yA şEy AcAbA bEnİ mİ aRıYoRsUnUz? bU aRaDa ArKaDaŞıM sİzİn BüCüRü BeĞeNmİş SeW oLsUnLaR' mı diyim he?"

"Eniştene Bücür deme çarparım "

diyip ellerine beline koydu Felix.

"Lan amınakoyim hangi ara eniştem oldu?"

"Kafamda nikahımızı kıydım ve üstüne 4 çocuk sahibi bile olduk kocacığımla "

" Vay amk"

" Ya jisung lütfenn konuş yaaa Valla bak konuşmazsan odanın kapısının önüne raptiye yerleştirirm görürsün"

" Püü sana. Koca aşkından içinden psikopat çıktı. Tamam bee gidiom"

Felix Jisung'un yanağına sulu bir öpücük bıraktı.

Jisung Felix'ten uzaklaşırken iğrenerek yanağını sildi ve arkasından bağıran bir felix kazandı.

"Yanağını sildiğini gördüm sürtük. Neyse ki sana işim düştü yoksa görürdün."

Jisung arkasına dönmeden Felix'e orta parmak çekti ve uzaklaştı.

Köşeyi döndüğünde dörtlüyü gördü.
Kısa olan uzun boylu, uzun saçlı çocuğu dövmeye çalışıyordu ama boyu yetmiyordu. Bu kısa olan Felix'in kocası olmalıydı. Üstü çıplak olan kavga eden ikiliyi izleyip onları gazlıyordu. Abi neden üstü çıplaktı? ve diğeri dördüncü olan jisunga arkası dönük bir şekilde etrafına bakıyordu. Jisung derin bir nefes alıp dörtlüye doğru ilerledi.

"Merhaba" dedi ama hiçbiri ona bakmadı.
Boğazını seslice temizledi ama sadece üstü çıplak olandan küçük bir bakış kazandı.
Üstü çıplak olan geri kavgayı izlemeye dönerken Jisung sinirden kıpkırmızı olmuştu ve sinirine hakim olamayıp bağırdı.

"DİNGONUN AHIRI MI BURASI AMIN EVLATLARI"

Herkes birden ona döndü. Jisung burnundan soluyordu. Minho bir anda arkasına dönüp Jisung'u görünce yüzünde saçma bir gülümseme oluştu.

Hyunjin Changbin'i engellemeyi bırakarak Jisung'a döndü ve Changbin'in Hyunjin'in suratına yumruğunu yapıştırması bir oldu.

Hyunjin yediği yumrukla yere yapışması bir oldu. Hemen sinirle ayağa kalktı.

"Abi niye vuruyorsun ya bana? he NİYE?" diye bağırarak rafta duran soda şişesini alıp kafasına vurdu ve bayıldı. Jisung hemen başına geldi ve Hyunjin'i dürttü ama Hyunjin tepki vermedi. Yardım istercesine ayakta öylece onu izleyen üçlüye döndü.

Minho yavaşça Jisung'a yaklaştı. Tam önünde durdu ve tek kaşını kaldırdı.

" Sen bize amın evladı mı dedin"

Jisung da Minho'ya yaklaştı.

" Evet dedim. Hayırdır bir sorun mu var?"

Minho derin bir nefes alıp kafasını sola doğru çevirdi.

" Sen dua et annemin gelinisin"

" Ne gelini lan keko? KIZ MIYIM LAN BEN DİNGİL? Akşam bekle iş çıkışı dövücem seni."

" Seve seve beklerim cici oğlan. Bu arada kimse söyledi mi bilmiyorum ama sinirlenince çok tatlı oluyorsun"

" Tövbe estağfurullah"

Jisung arkasını dönüp uzaklaşırken ileride kendisini bekleyen Felix'i gördü. Hemen yanına gitti.
Felix heyecanla sordu.

" Noldu?"

" Felix ben yürek yedim sanırım"

Arkasını dönen Jisung yerde yatan Hyunjin, onu kaldırmaya çalışan Chan ve Changbin, ve gözünü kırpmadan kendisine bakan Minho'yu gördü.

Esenyurt | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin