Başlıyoruz

8 1 0
                                    

Dur bekle! Buraya başlama tarihini yazmadan geçemezsin!

Başla.

Kaçıyordum. Durmadan sürekli kaçıyordum. Arkamdan gelen sessiz ve yavaş adımlar ne kadar hızlı gitsemde beni bulmayı başarıyordu. Çığlık atmaktan sesim kısılmıştı. Şuan arkamda ecelim vardı. Ve eğer durursam, sonum olacaktı. Çok yorulmuştum. Hem ağlıyor hem koşuyordum. Buğulu gözlerimden önümdeki taşı görememiştim. Arkamdaki adımların hızlandığını hatta koştuğunu duydum.
Gözlerimi açtığımda yerdeydim. Arkamda hızlı nefes alışları eşliğinde bir ses:

"Beni zorladın, bunu beklemiyordum. Eh. Her güzel şeyin bir sonu vardır derler."

Sesi duydum ve bir bıçak darbesi. Göğsümde bir delik. Ağzımdan feryâd eden bir çığlık. Kararan gözler.. kapanan dudaklar. Boğazıma giden ellerim, sanki boğazımda bir delik açmak istercesine derimi yoluyordu. Artık sona gelmiştim. Ve kaçış yoktu. Yanıma düşen ellerimi hissettim. Pes etmiştim. Ve o sesi son kez duydum,

"Bitti."

Uzaklaşan adım sesleri, kapanan gözlerim, ve en sonunda yolun sonunu hissettim...

New York - 2023
Annemin aşağıdan gelen sesiyle irkilerek uyandım. Bu gün yaz tatilinin ilk günüydü. Yaz tatilinin sıkıcı geçeceğini düşünüyordum fakat bana gelen bir teklif yazımın gerçekten heyecan verici olacağının habercisiydi. Hızlıca yataktan kalkıp aşağı inmeye başladım. Aceleyle mutfağa girdim, Çantamı kaptım ve anneme çabucak bir teşekkürler mesajı iletip dışarı çıktım.

"Klasik New York, araba kornaları, havlayan köpekler, ciyaklayan kuşlar. Ama maalesef bu gün mutluluğumu yok edemeyeceksin evren!"

Hızlıca toparlanıp koşmaya başladım. Otobüsü kaçırırsam 10 kilometre yürümek zorumda kalırdım ve bu hiç iyi olmazdı. Neyseki ben durağa geldiğimde otobüs hala oradaydı. Vaktinde yetişmiş olmalıyım ki ben bindikten sonra otobüs harakete geçti. Bende kulaklıklarımı taktım ve en sevdiğim müziği mırıldanmaya başladım. Zaten New York'ta tüm gençler bu şekilde otobüs seyahati yapardı. Ben şarkıyı mırıldanırken Ajansın önündeki durakta durmuştuk.

"Vaay, Ne kadar da büyük! Acaba William Jones Nerededir?"

Diye içimden geçirirken yürümeye başladım. Ajansın dönen kapısından geçtim ve o mükemmel koku burnuma yumuşakca sürtündü. Etrafa bakınırken şu giriş masalarından gördüm. Onların yanına doğru koştum. Sandalyede benden 3-4 yaş büyük bir kız oturuyordu. Önümdeki zile bastım ve kız şok olmuş gibi başını kaldırdı.

"Ah, Pardon sizi görmedim. Bazen böyle dalıveriyorum! Size nasıl yardımcı Olabilirim?"

Kızın yumuşak ses tonundan bile güvenilir biri olduğu anlaşılıyordu. Pek fazla bekletmeden söyledim;
"Ee, ben yeni stajyerim. Bay Jones'u arıyordum!"
Kız önündeki raporları karıştırdı ve;

"Ah! Buldum buradasın! Kelsey Warner değil mi?"

Başımı sallayarak onayladım.

"Güzel güzel! Bay Jones daha gelmedi. Seni stajyer odasına götüreyim veya istersen ondan önce şirketi gezelim!"

Stajyer odasındansa bütün yazımı hatta belki geleceğimi geçireceğim bu şirketi tanımak daha cazip gelmişti. Kıza bakarak

"Şirketi gezmeyi çok isterim!"

"Güzel! Bu arada Ben Rayla!"

Kıza gülümsedim ve;

"Bende Kelsey. Biliyorsun zaten."

Kız bana güldü ve asansöre doğru yürümeye başladık. 1. Kata geldiğimizde asansör robotik bir sesle:

"1. Kat"

Kendi Suçlunu Kendin BulNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ