55. BÖLÜM"NEFES KADAR AŞK"

3.6K 174 18
                                    













55. Bölüm:"Nefes Kadar Aşk"


Sonsuz gökyüzünde dışlanmış ve parıltısını kaybetmiş her yıldız, bir gün o uçsuz bucaksız evini gözyaşlarının ışığı eşliğinde terk ederek kayarmış.O yıldız yalnızlık ve karanlık içine gömülüyken umutlu ve mutlu bekleyişi ona parıltısını vermek için yeterli değilmiş fakat, o ait olmadığı gökyüzünden ayrılırken gözyaşlarının ışığı; diğer tüm yıldızların ışığının önüne geçmesine yeterli olurmuş.

Bazen ait olmayan yerler insanlara sahte mutluluklar ve umutlar verse de o bizim ışığımız olmak için yeterli gelmeyebilirdi, hatta gelmezdi.

Sahi bir yere ya da birisine ait olmak ne demekti?Kaderde başından beri belli miydi yoksa kendimiz mi bir yerlere ya da kişilere bedenlerimizi; dahası ruhlarımızı ait kılıyorduk?

Ait olmadığımız, olmayı denememize rağmen olmayacağını anladığımız o son noktada hüzünlensek de; o hüzün bize doğruya götürecek olan ışığı saçtığı için hem önümüzü hem de sahte mutlulukların bize ışıktan çok dipsiz bucaksız bir karanlık bıraktığını fark ettirirdi.

Bazen ışık olmak için yalnızca kendimizi ait kılmalıydık.

En başta kendimize.

Kendimize yabancılaştığımız her an ışığımız söner, aidiyetimizi de her şeyiyle kaybederdik.

Annemin beni doğurduğu o eve hiçbir zaman ait değildim.Bunu bildiğimden kendimi oraya ait kılmak için asla bir çabam ya da herhangi bir uğraşım olmadı.Ben oradan kayıp gideceğim ve hüznümün ışığıyla bulacağım doğru yolu bekledim.

Zamanı geldiğinde ise gerekeni yaptım ve gözyaşlarımın ışığı o evin dış kapısına benim için yeterli miktarda aydınlık sağladı.

Mizra Devrim Sertkaya.

Onu tanıdığımda ona ait değildim, bunu biliyordum ama kendimi ona ait kılmak istiyordum.

Bunu belki kendi içsel benliğime bile ilk kez itiraf ediyordum ama Mizra'ya başından beri ait olmak isteyen küçük bir kızdım.

Mizra doğru adam değildi.Belki çok daha kibar, centilmen ve doğru sevecek adamlar vardı ama Mizra onların hepsinden farklıydı.

Mizra'da benden parçalar vardı.Yansımam gibi bende olan şeyleri onda görüyordum ve tıpkı sahte mutluluğun getirmediği o ışık gibi; tüm bu kötü ya da ben olan tarafları bana kendi ışığımı kazandırmıştı.

Sonra kendimi ona ait kıldım.

İlk seviştiğimiz gece.

Dizlerim ona göstermememe rağmen tir tir titremişti ve ben o an geçmişimdeki tüm kirli eller üzerimde olacakmışçasına korkmuştum.O bana dokunduğunda, belki de tüm adamlardan daha kötü ve yanlıştı fakat ben onun doğrusu olmaya yeminli gibiydim ve o yanlış adama doğru olmayı başarmıştım.

Biliyordum ki ben artık ona aittim ve tüm evren bu karmaşayı başta kaos sanıp bizi sürekli sınasa da en sonunda bu karmaşa evrene uyum sağlamıştı ve evren bu karmaşayı çoktan sevip benimsemiş, bizi bir arada sonsuza dek tutmak üzere birleştirmişti.

O da, ben de birbirimizden başkasıyla olamazdık.O bunu kabullenmekte zorlanmıştı, o duygularını benim aksime gizlemeyi ve kalpsizi oynamayı seçmişti; hatta beni görmezden gelişleriyle kalbimi; biricik evini defalarca hançerlemişti lakin sonunda o evde huzuru; kendini hatta belki de o evde sıcak bir yaşam bulacağını anlayınca mutluluğu ve heyecanı en zirvede yaşayacağını bildiği evine yerleşmeyi kabul etmişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 04, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

EFSUNKÂRWhere stories live. Discover now