↬ one

258 41 9
                                    

2 years ago, Rio de Janeiro.

●●

Kokteylini alıp arkadaşlarının yanına geçerken arkadan bıraktığın yakışıklı adamı düşünüp gülümsedin. Kim bilebilirdi ki Japonya'dan Brezilya'ya gelip Japon bir yakışıklıyla karşılaşacağını. Gülümsemeye devam ederken arkadaşlarının olduğu masadaki yerine yerleştin ve bardağını masaya bıraktın. Arkdaşların muhtemelen sana kıkırdarken bir yandan da arkanda bıraktığın adama bakıyorlardı.

"Hala sana bakıyor."

"Bırak baksın." Bardağını kendine çekip küçük bir yudum almadan önce konuştun. "Kim bilir kaç tane kadına böyle davranıyor." Omuz silktikten sonra arkadaşlarına basitçe konuyu kapatmalarını söyledin ve tatilin keyfini çıkartmaya devam ettin. Cennetten bir köşe olan Rio'ya bu ilk gelişindi ancak emindin ki son olmayacaktı. Burası geride bırakmakta insanın fazlasıyla zorlanacağı bir yerdi. 

Alkolün etkisiyle tuvaletin geldiğinde arkadaşlarına lavaboya gideceğini söylerek masan ayrıldın ve oldukça kalabalık latin gece kulübünde lavaboyu bulmaya koyuldun. İnsan kalabalığında zorlanarak ilerliyor aynı zamanda kalabalık içinde nefes almakta da güçlük çekiyordun. İnsanların az olduğu bir alana vardığında sakince nefes aldın.

"Selam." Duyduğun tanıdık sesle arkanı dönerken dudaklarına gülümseme kondurmayı da unutmadın. Senin peşinden bu kadar koşturmasının sebebini merak ediyordun. Tek istediği tek gecelik bir ilişki miydi yoksa gerçek bir ilişki mi istiyordu?

"Selam Geto."

"Suguru." Seni düzeltti. "Bana ismimle hitap et lütfen."

"Pekala Suguru. Açıkçası bu kadar peşimde olman biraz rahatsız edici. Yani anlarsın ya biraz taciz ediyorsun gibi." Senin cümlenle yüzü anında düşen adam sana buruk bakışlarla baktı.

"Tanrı'm çok özür dilerim niyetim asla bu değildi ve olmadı. Sana böyle hissettirdiğim için de çok özür dilerim. Aptalın tekiyim, bunu düşünmem gerekirdi. Gerçekten çok özür dilerim. Sana karşı güçlü bir çekim hissettim ve seni kaybetmek istemedim sadece."

Genç adamın sözlerine gülmemek için dudağını dişledin. "Gerçekten güçlü bir çekim mi hissettin yoksa gece elbisesi içinde gördüğün bir kadın seni mi etkiledi?" Cümleni bitirmeden bacak arasına hızlı bir bakış attın ve ona yeniden baktın.

"Güçlü bir çekim hissettim." Geto sana doğru yarım adım yaklaştı. "Yemin ederim. Çok farklı bir havan var. Farklı bir güzelliğin var. Etkilenmemek elde değil."

"Teşekkürler." Kibarca gülümsedin ve işaret parmağında lavabo tabelasını gösterdin. "Gitmem gerekiyor." İçinde ufak bir kıvılcım hisseden Geto sana gülümsedi ve gitmeni izledi. Bar tezgahında konuşurken senin de ondan etkilendiğini anlamıştı. Birkaç kere konuşurken oğlanın dolgun koyu pembe dudaklarına kayan bakışlarını kaçırmak mümkün değildi.

Islak ellerini savurarak lavabodan çıktığında karşında dikilen adamı görmenle derin bir soluk çektin içine. Pes etmeyecek miydi? Ona neden hala burada olduğunu sorduğunu belli eder bir şekilde başını hızlıca iki yana salladın ve gözlerini hafifçe kıstın.

"Pekala Suguru. Emin ol burada sen tamam dediğin anda altına girecek onlarca kadın var. Şansını başkasında dene."

"İstediğim seks falan değil Y/N. İnan isteğim bu olsaydı hala peşinde olmazdım." Fazlasıyla yüksek sesten dolayı ikiniz de bağırarak konuşmak zorunda kalıyordunuz. Müzikten dediğini anlayamadığın için yüzünü buruşturdun ve kulağını ona doğru yaklaştırdın.

Geto seni kolundan kavradı ve nazik bir şekilde sahilde kuytu köşe bir yere çekeledi. "Evet, sana dedim ki: istediğim seks olsaydı hala peşinde olmazdım." Geto dağılmış topuzundan sarkan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Küçük saç tutamları tekrar yüzüne düştüğünde genç adam sessizce birkaç küfür savurdu ve saçlarını tutan ince tokayı topuzundan çekip aldı. Serbest kalan saçlarını birkaç kez havada başını geriye atarak salladı ve tekrar odağını sana verdi. Az önce şahit olduğun görüntü hakkında yalan söyleyemezdin. Fazlasıyla çekici görünüyordu saçlarını geriye attığı an. Omuzlarına dökülen hafif kabarmış siyah saçlara olan bakışlarını çekip saçların sahibine verdin.

"Garip bir şekilde tanıştık. Gecenin bi vakti Rio'da barda tanıştığım adamla bir ilişki kurmak kulağa hoş gelmiyor. Eminim anlayışla karşılarsın."

"O konuda haklısın." Dudaklarını ıslattı ve masum bir şekilde sana baktı. "Bana sadece bir şans vermeni istiyorum."

"Osaka'dayım. Eğer bir gün olur da kader bizi karşılaştırırsa o gün sana istediğin şansı vereceğim." Serçe parmağını Geto'ya doğru uzattın. Kendi serçe parmağıyla seninkini kavradığında ondan güç alarak parmak uçlarına yükseldin ve senden boyca uzun olan adamın dudağının kenarına bir öpücük bıraktın.

"120 milyonluk ülkede şans eseri denk gelelim diyorsun?" Az önce ona bıraktığın öpücüğün etkisiyle sırıtan adama sen de sırıtttın.

"Evet."

●●

Oy vermeyi unutmayın lütfen <3

ツ ɪ ᴡᴀꜱ ɴᴇᴠᴇʀ ᴛʜᴇʀᴇ「𝐠𝐞𝐭𝐨 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin