Bölüm 4

38 19 7
                                    

Sabah başım ağrıdığı için yataktan kalkmamak için çok direndim fakat Melis beni itip kalkıyordu."Kızım kalksana sen operasyon bugün,ertelemek yok ölsen de gideceksin bitti!"Bunları neden bu kadar sinirle söyledi bilmiyorum ama onu dinleyip yataktan kalktım, dün yaşananları hatırlayınca boş boş duvara bakmayı kesip korkutucu bir şekilde Melis'e baktım."Hayırdır bahane mi uyduruyorsun yine, sakın diyorum hastayım ayaklarına yine yatma!"diyerek odamdan çıktı, kapıyı sertçe kapaması ürkmeme sebep oldu.Odayı dün inceleme fırsatım olmadığı için bir göz gezdirdim.Duvarlar bembeyazdı ve üstünde bir sürü kitap posteri vardı, yatağım ise gri renkteydi üstünde önünü kapatan bir beyaz tül vardı, sanki biraz çocuk odasını andırıyordu ama hoşuma gitmişti, yatağımın cam kenarında olmasını sevmiştim,Arda kesinlikle bu odayı benim için kendi tasarlamıştı.Sade sevdiğimi hatta çocukken hayalimin böyle yataklar olduğunu o biliyordu ayrıca manzara sevdiğimide.Odanın muhteşemliğine bakarken kapı kapandığı gibi sertçe tekrar açıldı ve bu sefer giren Arda'ydı

"Günaydın güzellik"
"Günaydın Arda"
"Bir sorun mu var ?"
"Hayır sadece bugün olacaklar için heyecanlıyım" dedim ve yorganın içine kafamı soktum."Arda aklındaki plan ne nasıl ayartıcam sence?" dedim ve kafamı yorganın altından sonunda çıkarmıştım.
"Sen oraya git sadece" dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu.Ardından giyinmeye başlıyacağımı anlayınca çıktı.O günkü elbisemi giyme şansım yoktu çünkü düştüğümde yerdeki çiviler yüzünden elbisem yırtılmıştı.Dolaba bakarken Arda'nın bana aldığını anladığım elbiseyi çıkarıp güzelliğine baktım,buda kırmızı elbisem gibi sadeydi.Göğüs dekoltem daha fazlaydı,göğüslerimi kapatıyordu sadece,neden bu kadar açıktı?Giyindim ve makyajım için bu sefer Gizaya gittim gerçi Gizay yanımda ki yatakta hala uyuyordu, büyük ihtimalle uyuyor numarası yapıp Arda ile bizi dinlemişti.Uyandırmak için yanına gittim ters tarafa döndüğü için yüzünü net göremiyordum."Gizayy kalk geç oldu"dediğim gibi bana döndü gözlerinin önceden de açık olduğunu direk dönmesinden anladım tahmin ettiğim gibiydi."Tamam makyajını yaparım dedi"
Dinlediği daha da açık olmuştu,bana ne kadar kötü davransada biz kardeştik.Birbirimizi nasıl kanatırsak tekrar saran biz olurduk."Operasyon bugün mü?"diye soru yöneltip makyajıma başladı.Güzel ve ince bir eyeliner çekti ardından benim yaptığım gibi koyu renkli bir far sürdü, kırmızı rujuda sürdükten sonra allığımı sürüp "Hazırsın, fondötene ihtiyacın yok"dedi ve telefonunu alıp yatağına geri döndü.Bu kız çok iyi makyaj yapıyordu ve bana da mükemmel bir şekilde yapmıştı.Ne olursa olsun yatağının oraya gidip yanağına öpücük kondurdum bir nevi teşekkürdü.Anlamış olmalı ki şaşırtıcı bir şekilde oda karışılık verip beni kollarının arasına aldı."Biliyor musun?"diye söze başladı ve devamını getirmedi meraklı olduğum için gözlerine baktım,anladı ve lafına devam etti "Seni çok seviyorum ama..."
"Ama ne?"
"Boşversene önemli değil."
"Kızım sen şaka mısın on saat bekledim burda."cevap vermemekte ısrarlı olduğu için kapıyı sertçe kapatıp çıktım ve merdivenlerden sessizce indim.Melis ve Arda yine salonda L koltukta yan yana oturuyorlardı,beni gördüklerinde hemen biraz aralarını açtılar.Arda'nın kolunun Melis'in bacağın da olduğunu görebiliyordum ve çekmeyi unutmuştu,dikkatlice oraya odaklandım ve anlamış olmalı ki hemen elini çekti."Ee gençler nasıl olmuşum?"
Soruma ilk yanıt veren Melis oldu "Her zamanki gibi mükemmelsin"
"Arda?"Sanki bir şey düşünüyordu.
"Aa evet evet çok güzelsin"diyip ayağı kalktı ve saçlarımı okşayıp öptü.
"Arabaya geç geliyorum"Arda'yı dinleyip arabaya geçtim,ve beklemeye başladım.Çok bekletmeden geldi.
___________________________________________

Yol boyunca sessizlik olmuştu ve bu sessizlik o kadar uzun sürmüştü ki mekana vardık."Kendine dikkat et biz seni izliyor olacağız ve şunu al ses cihazı"Ses cihazı kolye gibiydi bunu sormadan takıp gittim.Mekana daha girmeden kırmızı halı ile karşılaşmıştım.Kırmızı halı oturacağım masaya kadar gidiyordu ve bu esnada beyefendi bir garson bana eşlik ediyordu.Mekan boştu şu mafya adam sanırım bizim için boşalttırmıştı buradan bile çok zengin olduğunu anlıyordum.Mekanın içi saray gibiydi avizeler altın kaplamaydı ve sandalyeler ise gümüştendi.Bu adam buraya milyonlar yatırsa yine yetmez diye içimden geçirmeden duramadım.Masaya varınca biri arkası dönük beni bekliyordu arkadan bile saçlarına emek verdiğini görebiliyordum.
"Merhaba" dediğim an beni fark etmiş olmalı ki bana döndü.Döndüğü an gözlerim kamaştı.Gözleri kahve gibiydi dağınık saçı,uzun boyu ve giydiği o güzel takım onu daha da yakışıklı yapmıştı."Merhaba"diyerek soruma yanıt verdi ardından elimi naifçe öptü,ben hâlâ adama kitli kalmıştım.Oturmam için sandalyemi çekti ve ben oturunca yerine geçti.Böyle yakışıklılık mı olurdu kesinlikle rüyadaydım...

Yankılı Sesim|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin