alTı

170 11 8
                                    

"Yatıcam."

"Çocuklar durun. "

Wilbur'la aynı anda durup anneme baktık.

"Paul'un kötü biri olmadığını gördünüz.. Yani. Sizin için sıkıntı yok ise... "

"Yo yo istediğini yap benlik sıkıntı yok. "

Wilbur hemen odasına gitti ve kapıyı kapattı.

"Bencede sıkıntı yok. "

Bende aynı şekilde gittim ve yatağıma yattım. Üstümü değiştirmeye üşendiğim için öylece uzanıyordum.

Bu arada randevu hiç fena değildi. Karl'ın etkisinden Wilbur beni cimcikleyince çıktım. Daha sonra sohbet edip yemek yedik. Karl fazla konuşmamıştı ama aslında çok konuşkan ve eğlenceli birine benziyordu. Ayrıca Paul'un kötü biri olmadığına ve annemi üzmeyeceğine kendimi inandırmıştım.

Sabah yine alarmımla uyandım. Bu alarmı ben yanlışlıkla mı kuruyorum yoksa Wilbur mu şaka yapıyor? Anlamadım. Yine de oflayarak kalktım. Üstüme bir siyah sweat altımada yine siyah pantalon giyip çantamı aldım.

Wilbur hala uyuyordu. Evden sessizce çıktım.

"Günaydın.aa diğerleri nerde? "

"Daha gelmediler. Sende erken gelmişsin. "

"Alarmımı erkenden kim kuruyorsa artık.. Kalkınca da uyuyasım gelmiyo. Ee siz ikiniz hep mi erken geliyosunuz? "

Ranboo ile Tommy aynı anda cevap verdi.

"Evet. "

5 dakika sonra Bad geldi.

"Vay benden erken gelenlere bakın. Nolucak kafamıza taş mı yapacak? "

"Selem gençlerrr! "

Badboy arkasındaki bağıran gence dönüp fısıldadı ve sınıftaki öğrencileri gösterdi.

"Skeppy! Sabahın 7sinde bağırmasana rahatsız olabilirler. "

"Tamam canım sen iste yeter. "

Badboy halo'nun yanına çantasını attı.

"Çok uykum var zaten. "

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başladı. Herkes tamamlandığında hoca geldi.

"Günaydın gençler. Quackity, şu fotokopileri dağıtır mısın? "

Quackity sırasından kalkıp kağtları dağıttı. Gözü Sapnap'de kalmıştı. Onu inceliyordu (ilerde anlarsınız)

Öğle arası geldiğinde Dream ve geri kalan ekip kantinin bir bölgesine kurulmuş oturuyordu.

Yanlarına Tommy ve Quackity gelince hepsi onlara baktı.

"Agalar aramıza yeni takılcak birini buldum. "

Dream Sapnap'in kulağına fısıldadı.

"Bula bula sınıf başkanını bulmuş. "

"Haftaya maçta oyuncu lazımdı. Demiştiniz ya"

"Aramıza hoş geldin Q"

Sohbet ettiler ve akşama sahada buluşma kararı aldılar.

Okul bitince hepsi sahaya vardı. Maç falan oynadılar. Herkes dağılcakken Quackity, Dream ve Sapnap'in yanına geldi.

"Aslında takımda hala eksiğimiz var. Benim bir arkadaşım var kendisi futbolda baya iyi. "

"Bir dahakine onu da getir. Şimdilik hoşçakalın ben gidiyom. "

Dream koşarak yanlarından ayrıldı.

Sapnap'te gidecekti ama Quackity onun kolunu tutunca durdu.

"Bir şey soracağım. Senin annen ve baban ayrıldı değil mi? "

Sapnap şaşırmıştı. Tereddütle cevapladı.

"Evet.. Neden? "

"Peki yeni biriyle mi evlenecek? "

Quackity sadece emin olmak istiyordu.

"Neden soruyorsun? "

"Neyse boşver iyi akşamlar. "

"Sanada... "

Sapnap olduğu yerde bir süre durdu. Daha sonra aman neyse diyerek eve gitti.

"Nerdesin lan sen. Telefonuna ulaşılmıyor? "

"Maç oynadık bizimkilerle. Duşa gireceğim. "

"Neyse bende iş buldum bugün heheh. "

"Aaa ne güzel. Nerde? "

"Bir barda şarkı söyleyeceğim. "

"Bi ara gelirim. "

"Tamam. Gir duşa sen çıkınca yemek yeriz. "

"Tamam."

Ertesi gün Sapnap erkenden kalkıp okula gitti.

"Selam maça gidiyo muyuz? "

George uykulu bir şekilde cevap verdi.

"Evet"

"Sen dün nerdeydin"

"Bilmem."

"Nası-"

"Boşver sen ya uyicam ben.. "

Ders başladığında Sapnap dün Quackity'nin sorduğu soruyu düşünüyordu

Daha sonra ekip tenefüste dışarıdaki çardakların birine oturdu.

Yanlarına gelen Quackity ve diğer tanımadıkları bedeni görünce hepsi o yöne baktı Sapnap derin düşüncelerde olduğu için fark etmemişti.

"Bu Karl. Benim en yakın arkadaşım. "

Daha sonra Dream'in ona dokunmasıyla Quackity'e baktı. Sonra diğerine.

İkiside oturduğunda Sapnap farketti. Karl kardeşiydi!
(Hadi canım zekiliğe bakk)

Üvey Kardeş Mi? - karlnapOnde histórias criam vida. Descubra agora