5

103 9 4
                                    

❝Bizi bir araya getiren,
Şanssızlığın şansından lazım bana.
Yıldızlar bunu da sağlayabilirler mi?
Seni bana getirebilirler mi? ❞

━━━━━━━━━━━━━━━━

Peter uyandı.

Sararmış, yer yer çatlamış bir zamanlar rengi beyaz olan tavan.

Takvime baktı, cadılar bayramı.

Delirmiş miydi?

Voldemort'un toplantısının bitmesini bekledi, yıldızlar yine yoktu. Ters giden şeyi bulmak için büyük ihtimal Hogwarts'a gitmeliydi.

Toplantının bitmesini beklemedi, zaman kaybı olurdu elbette ki kaybedeceği bir zaman yoktu yine de zaman kaybı olurdu.

Hogwarts'ın sınırına cisimlenip uzun bir yürüyüş yaptı, karşısında yedi yılını geçirdiği okulu görünce dudaklarında oluşan gülümsemeden habersizdi.

Dumbledore'nin kapısının önüne gelince şifreyi bilmediğini fark etti.

"Yaşasın gryffindor?"

"Limonlu şeker?"

"Yoksa limonlu şerbet miydi? Limonlu şerbet?"

"Patlayan vızıltılar, cadı kazanı? McGonnagall?"

"Aç kapıyı artık Dumbledore!"

Bağırmaya başlayınca Dumbledore onun hemen arkasında belirdi.

"Peter Pettigrew, ne hoş bir sürpriz. Buyur buyur içeri gel. Fıșırdayan vızvız. "

"Tabii ya, Fıșırdayan vızvız."

İçerisi yıllar geçmesine rağmen değişmemiș gibiydi, tablolar hâlâ aynı rahatsız edici halleri ile oldukları gibi duruyorlardı.

"Söyle bakalım seni hangi rüzgar savurdu buraya?"

"Kulağa delirmişim gibi gelecek biliyorum ama bir süredir aynı günü yaşıyorum. Nasıl kurtulacağım bilmiyorum, buna ne sebep oldu bilmiyorum. Her şeyi denedim Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'e gittim bana öldüren lanet attı çünkü ona melez olduğunu söyledim, Potter'lara gittim ama hâlâ buradayım. Yardım et Dumbledore. "

Bir süre sessiz kalan Dumbledore arada sakalını sıvazlıyor, Peter ile göz teması kuruyor, tablolardan bazılarına elleri ile işaret veriyordu yine de uzun bir süre konuşmadı. Peter kalkıp gitmeyi düşündüğünde ise konuştu.

" Bütün bu olanlar ne zaman başladı?"

"Bugün beşinci günü olması lazım."

"Beş gün önce ne yaşadığını tane tane anlatır mısın?"

"Elbette, kalktım. Kim-Olduğunu-Bilirsin beni bekliyordu toplantı bitene kadar ön balkonda bekledim, yıldızlar vardı dilek diledim. Sonra beni çağırdı ayağına gittim çok korktum benim Potter'ların yerini bildiğimi öğrenmiş inkar ettim Sirius Black biliyor ben bilmiyorum dedim işkence etti yerini söyledim. Rosier bana hüzünle baktı son gördüğüm şey onun gözleriydi."

"Voldemort neden seni bekliyordu Peter?"

Peter yalan söylemekte ustaydı, zamanında Dumbledore gibi büyük bir büyücüden yasa dışı animagus olduğunu saklamayı ustalıkla becermiști. Yine de bugün yalan söylemeyecekti. Ne de olsa yarın her şey başa dönerdi.

"Kötü tarafa geçtim, üç hafta önce."

"Demek öyle..."

Dumbledore bir süre sessiz kaldı, Peter en azından azkabana gönderilir diye düşündü ama Dumbledore hiçbir şey yapmadı.

"Bazı büyüler var tabii, yanlışlıkla büyüler sana çarpmış olabilir. İksir içirmiș olabilirler, tılsımlı bir eşyaya dokunmuş olabilirsin. Yine de kötü tarafa neden geçtiğini merak ediyorum, sen iyi birisin Peter. Neden yaptın bunu?"

Peter oturduğu yerde ezilip büzülmüş, yok olmayı bekliyordu.

" Zayıf biriyim, öyle olmak istemiyorum. Gücü elde etmek istiyorum, insanların beni sevmesini istiyorum ben olduğum için. Saygı duyulan biri olmak istiyorum, biraz da işkence gördüm onun da etkisi var tabii."

Dumbledore yüzünde mimik oynatmadan Peter'ı izledi. Çoktan azkaban muhafızları gelip onu almalıydı, bu işte bir terslik vardı.

" Vicdanının sesini dinle Peter, gidebilirsin. Dediğin gibi yarın yine aynı günü yaşarsan sakın buraya gelme. Sevdiğin bir öğrencinin ihaneti bu dünyada bir daha yaşamak istemediğim bir his. Gidebilirsin."

Kapılar kapandı, Peter yine yalnız kaldı.

Yalnız kalmaktan korkardı, onu kötü olmakla suçladılar.

Yıldızlar ona o gece bir şans daha verdiler.

Bir şans daha.

Treason, Peter Pettigrew Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin