0.1

361 40 25
                                    

0.1



































Peronun karşı tarafı çok daha kalabalıktı. Etrafta büyücü ve cadılar koşuşturuyordu. Hemen yandaki raylarda uzun bir tren yola çıkmak için hazırdı. Bir sürü yeni Hogwarts öğrencisi heyecanla aileleriyle vedalaşıyor ve vagonlara biniyordu. Önündeki eşya dolu arabayı iterek geçti yanlarından umursamazca. Trene geçip kendine boş bir kompartıman buldu.

Yanlarını kazıttığı ve bir kısmının usulca alnına dökülmesine izin verdiği mavi saçlarıyla nefes kesici gözüküyordu. Kendi kompartımanına gelene kadar bir sürü kişinin ona hayranlıkla baktığının farkındaydı. Büyük siyah gözleri ve biçimli yüz hatları keskin çene hattını ustaca tamamlıyordu. Sol kulağında sallanan gümüş küpe ona asi bir hava katarken kaşındaki ve dudağındaki piercing de bunu pekiştiriyordu. Altındaki siyah kumaş pantolon ve içine koyduğu göğüs kaslarını belli eden siyah boğazlı kazak basit olsa bile üstünde muazzam duruyordu. O gerçekten nefes kesici gözüküyordu...

Trenin kalkmasına az bir süre kalmışken kompartımanın kapısı açıldı ve içeriye mavi saçlı çocukla aynı yaşlarda beş çocuk girdi.

"Aah sonunda hangi vagonda olduğunu bulabildik Jeongguk. Bütün treni aradık sanırım."

Pembe saçlı ve oldukça tatlı görünümlü çocuk konuştuğunda omuz silkti Jeongguk. O sırada gelen kişiler de koltuklara yerleşmişti. Jeongguk'un her zamanki umursamaz yüzünün bugün daha kasvetli olduğunu fark etmemek elde değildi. Esmer tenli ve kahverengi saçlı çocuk ilgiyle konuştuğunda derin bir nefes verdi Jeongguk.

"Hey yapma böyle. Yeni görüşmediniz mi siz?"

"Namjoon haklı, hem Paskalya tatilinde tekrar görüşürsünüz."

"Anlamıyorsunuz Hoseok. Ben onu yanımda olduğunda bile özlüyorken koca bir yarım yıl ne yapacağım?"

Siyah saçlı dostane bir tavırla omzunu pat patlarken kimsenin bu konuda söyleyebileceği bir şey yoktu. Anlayış ve biraz da hüzünle gülümsediler sadece o yüzden.

Onu özlemişti Jeongguk ve bu kendisini daha agresif ve huysuz yapıyordu. Daha yeni ayrılmışlardı halbuki ama şimdiden ara tatilde yanına gitmek için planlar yapıyordu ancak yeterli değildi işte. Bu sene ara tatile girmeden önce 17 yaşına gelecekti. Reşit olduğunda kaçabilirdi belki de. Onun için değerdi. Onun için her şeye değerdi.

Kahverengi saçlı ve beyaz tenli çocuk kasvetli ortamı dağıtmak için neşeyle konuştuğunda diğerleri de ona katılmıştı. Jeongguk ise sadece onu düşünüyordu hâlâ. Kokusunu bile özlemişti.

"O zaman bir şeyler yiyelim, yolumuz uzun nasıl olsa."

Kısa sürede gelen tren servisiyle yiyecek birkaç şey almış sonra da sohbet ederek ve genellikle Jeongguk'un aklını dağıtmaya çalışarak geçirmişlerdi yolu. Bir süre sonra da telsizden trenin içine yapılan duyuruyla herkes oraya dikkat kesilmişti.

"Bütün öğrencilerin cüppelerini giymesi önemle rica olunur. Hogwarts için son on dakika! Tren durduğunda lütfen eşyalarınızı vagonlarınızda bırakınız. Eşyalarınız odalarınıza çıkarılacaktır. İyi yolculuklar dileriz."

Dangerous But Enjoyable | TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin