Bölüm şarkısı
Melanie Martinez - Soap
✧･ﾟ: *✧･ﾟ♡*(🍒)*♡･ﾟ✧*:･ﾟ✧
I'm sick of all the games I have to play
Ertesi gün Negan, Jane'i saat altıda uyandırdı, özellikle de güneş hâlâ batıyorken bu hiç de kolay bir iş değildi. Onu banyoya taşırken, hâlâ yarı uykudayken donmasını önlemek için onu kalın bir battaniyeye sararak yataktan sürüklemek zorunda kaldı. Ama altı buçukta onu küvete soktu, yani tam bir başarısızlık değildi.
Negan, Jane'in baloncukları başının üstüne yığmasını izlerken kıkırdadı. Jane küvetteyken Negan küvetin yanına dizlerinin üstüne oturmuştu "Kahvaltı yapmalıyız, sonra da seni o grubu görmeye götüreceğim... o geceki grubu?" Negan, ellerini ve parmaklarını Jane'in saçlarının arasından nazikçe ovalayıp şampuanla yıkarken konuştu. Jane başını salladı, pembe plastik bardağı suyla doldurup geri boşaltmakla cevap veremeyecek kadar meşguldü. Negan'ın ona ulaşabilmesi için Jane'in sırtı küvetin kısa duvarına dayanmıştı.
"Sen uslu dur, ben de istediğini almana izin vereceğim. Bir bakayım." Negan elindeki bardağı işaret etti. Jane onu suyla doldurduktan sonra ona geri verdi, Negan suyu yavaşça saçına döküp köpükleri yıkarken başını geriye attı. Bir eliyle alnını korudu ve suyun/sabun gözlerine kaçmasını engelledi.
Jane, duvarın kenarındaki raftan sarı plastik ördeği almak için eğilirken "İyi olacağım, söz." diye sırıttı. Negan gülümsedi ve yerine oturduğunda ıslak boynunun arkasını öptü. Yatak odalarının kapısının yüksek sesle çalınması Negan'ın yanıt vermesini engelledi, adam derin bir iç çekerek ayağa kalktı.
Jane sızlanarak arkasını döndü. "Hemen döneceğim." Negan kısa bir süreliğine onun ellerini sıktı ve ardından dönüp kapıya doğru yöneldi. Jane onun kapıyı açmasını izledi ama kim olduğunu göremiyordu, Negan görüşünü engelliyordu.
İkisi konuşmaya başladığında Jane sesi tanıyamadı ve bu ses ona ona Dwight ya da Simon olmadığını düşündürdü. Jane kollarını küvetin duvarına doğru kavuşturdu ve konuşmalarını duymak için öne doğru eğildi. Negan omzunun arkasına baktı ve Jane'in dinlediğini fark ettiğinde iki kez baktı. Kapıyı kapatmak için banyoya döndüğünde, Jane kaşlarını çattı.
Kız elindeki yıkanabilir kalemlerle duvara farklı şeyler karalamakla meşguldü. Çiçekler, bulutlar gibi şeyler ve bir köpek yaratmak için de elinden geleni yaptı. Bir köpek istiyordu, salgından önce de bir köpeği vardı ve Jane dışarıda tek başına bir köpek gördüğünde ağlıyor ve onu eve götürmek için yalvarıyordu ama Negan ona asla izin vermiyordu.
Nedeni hep aynıydı; kuduz olabilir ya da Negan'ın bağıran bir Jane'i kucağına alıp göğsüne yaslamak zorunda kalmasına neden olabilecek bir şey olabilir. Zavallı hayvan için kendini çok kötü hissediyordu, orada tek başına, neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu, bazen bir saat boyunca ağlamadan edemiyordu.
Negan'ın kapıyı tekrar açması Jane'in köpek sahibi olma hayalini yarıda kesti, lider onun yüz ifadesini görür görmez kaşlarını çattı. "sorun ne?" diye sordu, dizlerinin üzerine çökerek. Jane omuz silkti, dudaklarını büktü.
"Bana bu saçmalığı yapma prenses. Hadi ama, canını sıkan bir şey olduğunda bunu anlarım." Negan tekrar konuştu, plastik bardağı kaptı ve içine su doldurdu, yumuşak bir şekilde Jane'in kafasını geriye doğru sıcak suyu boşaltması için zorladı.
