Göklerde Yükselen Savaş Hükümdarı [1]

Bölüm 192: Ataları Tanımak ve Klana Geri Dönüş

“Peki ya? Kararın nedir?" Duan Ru Hong beklenti dolu bir yüzle Duan Ling Tian'a baktı.

Daha önce olsaydı, bir gün bu yeğeninin önünde alçakgönüllülükle konuşacağı aklına gelmezdi; ancak yeğeni artık böyle bir tedaviyi alabilecek niteliklere sahipti.

Sonuçta, 18 yaşında Çekirdek Köken Aşamasında gelişime sahip olan herkes değildi.

Her ne kadar Duan Klanının Duan Ling Tian'ı kullanmasının uygunsuz olduğunu hissetse de, bunu düşündüğünde, eğer Duan Klanının içinde bir Hiçlik Meraklı Aşama güç merkezi bu nedenle ortaya çıkarsa, şüphesiz Duan Klanının yürüdüğü ana tanık olabilirlerdi. muhteşem bir geleceğe doğru.

Duan Klanının bir öğrencisi olarak o anın ortaya çıkmasını bekliyordu.

“Duan Klanı gerçekten benim şartlarımı kabul edecek mi?” Duan Ling Tian'ın gözleri kısılarak bakışlarını Duan Ru Hong'a odakladı ve onaylamak için bir kez daha sordu.

"Duan Klanının yeteneği dahilinde olduğu sürece klan her şeyi kabul edecektir." Duan Ru Hong'un yüzü konuşurken ciddiydi.

Duan Ling Tian'ın ağzının kenarlarında bir gülümseme vardı ve aniden sordu: "Ölmeni istesem bile mi?"

Duan Ru Hong sarsıldı ama yine de ciddiyetle başını salladı. "Eğer benim ölümüm senin Duan Klanı'na dönmenle takas edilebilirse, o zaman klanın bunu yapmasına gerek kalmaz, kendi canımı alırım!"

Duan Ling Tian, ​​Duan Hu Rong'a derin bir bakış attı. Söylendiği gibi göz, ruhun penceresidir; insan ağzıyla yalan söyleyebilir ama gözleri asla yalan söylemez.

Şu anda Duan Ling Tian, ​​Duan Ru Hong'un gözlerinde en ufak bir yalan göremiyordu ve bu aynı zamanda Duan Ru Hong'un söylediklerinin onun kalbinden geldiği anlamına da geliyordu!

Duan Ling Tian iç çekmeden edemedi. Bu dünyadaki insanların beyinleri gerçekten tamamen yıkanmıştı….

“Şaka yapıyorum… Her ne kadar seni pek tasvip etmesem de henüz hayatını isteme noktasına gelmedi.” Duan Ling Tian, ​​Duan Ru Hong ile arasında derin bir düşmanlık olmadığı için hafifçe gülümsedi.

Duan Ru Hong, gerçekten Duan Ling Tian'ın hayatını istediğini düşündüğü için rahat bir nefes aldı. Ancak Duan Ling Tian gerçekten hayatını istiyorsa Duan Klanının geleceği adına kesinlikle bir an daha fazla yaşamazdı.

"O zaman şimdi katılıyor musun?" Duan Ru Hong bir kez daha sordu, Duan Ling Tian'ın tavrını fark ettiğinde aniden bir şansın olabileceğini hissetti.

Duan Ling Tian'ın bakışları kısıldı ve konuşmayı bitirdiğinde kendi kendine mırıldandı: "Duan Klanı sözünü tutabildiği sürece, klana dönüp atalarımı kabul etmemin ne zararı var? Böylece annemin bir arzusunu yerine getirmiş sayılabilirim.”

Duan Klanı şüphesiz kendi çıkarını her şeyin önünde tutan bir klandı ve onu kullanmanın bir değeri olduğundan Duan Klanı onun için her türlü bedeli ödeyebildi.

Duan Ling Tian'a gelince, durum böyle olduğuna göre neden Duan Klanını doğru şekilde kullanmıyorsunuz?

Şu anda hangi açıdan olursa olsun hâlâ başlangıç ​​aşamasındaydı ve eğer gerçekten Duan Klanının yardımını alırsa birçok zorluk kolaylıkla çözülebilirdi.

Üstelik bu şekilde hâlâ annesinin gözüne girebiliyordu. Yani neden olmasın?

Duan Klanının istediği Hiçlik İlerleme Hapına gelince, bu geleceğe yönelik bir şeydi…. Ve şimdi bunu düşünmesine gerek yoktu.