Aslı'nın bir haftalık depresyonu an itibariyle sona ermişti. Şimdi ise kalkmış bir hafta boyunca batırdığı yerleri temizliyordu.
"Oralara iyice bak, sümüklü peçetelerin kalmıştır belki." dediğimde sinirle bana baktı.
"Kurban ol sen benim sümüklerime!" dediğinde gülüp yanağından öpmüştüm kocaman.
"Olurum gülüm olurum. Büroya gidecek misin bugün?" dedim.
Başını iki yana sallayarak beni reddetti. "Bugün öğleden sonra bir davam var, ona gidip geleceğim sadece."
"Tamam o zaman, çıkıyorum ben."
Yine aynı yerde, aynı şekilde dosya inceliyordum şimdi.
Kapım iki kere tıklandığında başımı kaldırıp gelen kişiye baktım. "Engin Bey, hoş geldiniz?" dedim merakla.
"Hoş buldum Doracığım." diyerek karşımdaki sandalyelerden birine oturdu. "Senden bir ricam olacaktı." Başımı sallayarak devam etmesini bekledim. "Çıkan haberleri gördüm..."
"Engin Bey ben," dediğimde devam etmemem için elini kaldırdı.
"Benim için bir sorun yok Dora. Herkesin kendi hayatı tabii ki karışmayacağım. Yapılan birçok videoyu izledim ve diyebilirim ki gerçekten yakışıyorsunuz."
Bizim kızlar bunu duysaydı aralarına Engin Bey'i de alırlardı.
"Eğer aranızda bir şey varsa işinle alakalı bir şeyden dolayı şüphen olmasın, ben elbette her kararında saygı duyarım. Eğer Kaan Bey bundan çekindiği için geçen sefer bir şey demediyseniz..." diyip devam etmediğinde ben söze girdim.
"Teşekkür ederim Engin Bey ama aramızda bir şey yok. Aslında aramızdaki olaylar çok farklı fakat az çok magazini biliyorsunuzdur, siz de içindesiniz, fazlaca çarpıtılmış. Kaan buraya geldiğinde öğrendiğiniz üzere ben Fenerbahçeliyim. Attığım bir tweeti görüp beni Fenerbahçe - Galatasaray maçına davet etti ama bunu bir sosyal medya hesabından yaptı bu yüzden de magazin coştu elbette. Olay yalnızca bundan ibaret. Tanışmamız da bu şekilde oldu."
"Şu berabere kaldığımız maç..." diyerek sıkıntılı bir nefes aldı. "Ah Kaan'ım ah! Kolu incinmese yer miydi o golü?"
"Öyledir tabii. Maç günü ona doktor olduğumu söyleyip kartımı vermiştim. Muhtemelen magazine düşmesin diye beni aradı ve benden yardımcı olmamı istedi. Hepsi bu kadar."
"Olsun. Aşk şu an yok belki ama ileride olabilir. Neden olmasın?" diyerek hevesle konuştu.
"Ama..." dediğimde daha fazla konuşmama izin vermeden devam etti.
"Dora, sen benim kızım sayılırsın. Bir senede beni çokça beni tanıdın. Seni çok severim bilirsin. Eğer benimle paylaşmak istediğin ya da yardıma ihtiyacın olan bir konu olursa ben her zaman yanında olurum kızım. Bunu bil ve benden çekinme olur mu?"
Bu konuşma gözlerimin dolmasına sebep olurken gülümsedim. "Çok teşekkür ederim Engin Bey, mutlaka ilk sizle konuşurum."
"Peki o zaman. Akşam söyle Kaan Bey'e, Engin abisi onu yemeğe davet ediyor. Elbette seni de." dediğinde şaşkınlıkla dudaklarım aralandı.
"Ne? Tabii ki magazine düştüğün kişiyi yakından tanıyacağım. Hem takıma da yeni geldi. Sevsem mi sevmesem mi bilememiştim o yüzden. Bu yemek sayesinde karar veririm. E tabii bir de Galatasaray'ın gidişatı hakkında bir şeyler de öğrenirim. Bu gece sekizde mutlaka bizdesiniz." diyerek cevap vermeme izin vermeden odadan çıktı.
