Polis amca

60 10 9
                                    

Tomato bolumuyle karsinizdayim🙈 simdi normalde 40 da final yapıcam dedim ama 1 bölüm daha chiscara yazıp sonra bu bölüm dışında 1 bölüm daha tomato yazıp bitirmeyi düşünüyorum (SMUT YOK USTUME GELMEYIN😭) 34 olcak yani bunu bitirdikten sonra direkt Kavehaitham yazmaya başlıyıcam o yüzden üzülmeyin

Thoma'nın ağzından:

Ayato beni kapı dışarı ettikten ve kapıyı yüzüme kapattıktan sonra bir cevap alabilme umuduyla birkaç dakika kadar kapıyı çalıp ona seslensemde hiçbir cevap alamamamın sonucunda eve yürümüştüm.

Eve gidince ona ne kadar mesaj atsamda arasamda ne geri dönüş yapıyordu ne de mesajlarımı açıyordu. Bugün okul olmadığı için ne görebilmiştim ne de konuşabilmiştim. Dün gözüme gram uyku girmemesinin tek sorumlusu oydu.

Hem beni öpen oydu hemde açıklama yapmıyordu.

Açıkçası Ayato'yu hoş bulduğum doğruydu. Yani kim bulmazdı ki. Ama o beni öpene dek onu öpecek kadar hoş bulduğumu bilmiyordum. Bazen onu sinir etmek için dibine girdiğim oluyordu ama hiç ciddi bir şekilde yapmamıştım.

Tek elim eşofmanımın cebinde merdivenlerden aşağıya inerken hala diğer elimdeki telefonla ona mesaj atıyordum. Salona indiğimde uzun L koltuğa kendimi bıraktım ve telefonu kafamın arkasına koyarak iç çektim.

Dudakları dudaklarımın üstünde o kadar güzel durmuştu ki delirecek gibiydim. Hala ondan bu denli hoşlandığımı kendime yedirmeye çalışırken koltuktan kalkarak mutfağa gittim. Dolaptan su alıp bardağa koyarken aklıma bir fikir gelmesiyle bardağı tezgaha koydum ve koşarak telefonuma ulaştım.

Telefonumu elime alarak rehberden gerekli kişiyi arayarak telefonu kulağıma tuttum.

-"Alo?"
-"Childe ben Thoma. Senden bir şey isteyebilir miyim?"
-"Ne- Sen ne alaka lan? Dur-"

Arka plandan kapı kapanma sesi geldiğinde tekrar konuşması için bekledim.

-"Numaramı kimden aldın?"
-"Boşver şimdi bir önemi yok Ayatoyla ilgili bir şey soracağım."
-"Ne demek bir önemi yo- bekle Ayato mu?"

Evet anlamında hımhımladığımda bir kaç saniyelik sessizlik olmuştu.

-"Bak dostum aranızdaki her neyse ben karışmak istemiyo-"
-"Lütfen yardımına ihtiyacım var."

Childe'ın iç çektiğini duyunca devam ettim. Ne olursa olsun onunla bugün konuşmam lazımdı yoksa delirecektim.

-"Ayato beni öptü."

Arkadan su püskürtme ve boğulma sesleri gelmeye başlayınca çıkan yüksek ve tuhaf sesler nedeniyle telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım.

-"Öp-öptü mü!"
-"E-evet.. neyse.. evine okula gelmediği için merak ettim edip gitmiştim içeriye girdiğimde birden öptü sonra da beni dışarıya atarak kapıyı yüzüme kapadı.."

Olayları kısaca özetlediğimde beni öpüşü tekrar aklıma gelirken kalbim sıkışmıştı. Kendi kendime gülerken diğer taraftan bir gülme kopmuştu.

-"Tanrım.. cidden tam onluk bir hareket.. ee yardımımı ne için istiyorsun?"
-"Yardım edecek misin yani?"
-"Edeceğim. Ama önce bir soru. Cidden onu seviyor musun yoksa okulda yaptığın gibi köşe bucak sıkıştırıp yiyecek birini mi arıyorsun? Eğer öyleyse önce seni ben bulup döverim."

Childe'ın sesi aniden ciddileşirken arkadaşına karşı bu denli korumacı olması beni gülümsetmişti. Ayato'ya karşı ne kadardır bu duyguları hissettiğimi bende bilmiyordum. Ama hastalandığında veya onu birazcık da olsun moralsiz gördüğümde dünyam başıma yıkılmış gibi hissetme, onuna saçma sapan sohbet ettiğimde kalbimde oluşan o his veya onunla konuştuktan sonra tüm gün süren mutluluk, kendi çapında benimle rekabet etmeye çalışması ve bana sinirlenmesini aşırı tatlı bulma ve bazen onu yakalayıp dudakları kiraz rengini alıp şişene kadar öpme isteği onu sevmek demekse evet, evet onu seviyordum.
(YUHHH YOU DOWN BADD)

-"Evet. Evet hemde çok"
-"Tamam ne yapıyoruz?"

Childe telefonun diğer tarafından cevabıma gülerken sormuştu.

-"Dünden beri yazıyorum arıyorum ama asla açmıyor. Eğer sen ararsan açar. Gidip bir konuşsan öncesinde sonra beni arasan ben gelsem de bana kapıyı açsan."

-"Aslında olabilir.. Geçen beni konuşmak için aramıştı ama ben sporda olduğum için kapatmak zorunda kalmıştım.."

Childe bir süre düşündükten sonra planımı mantıklı bulunca içimden bir oh çekmiştim.
Sanırım sonunda onunla konuşabilecektim.

-"Anlaştık mı o zaman?"
-"Anlaştık."
-"Ne zaman gidersin?"
-"Şu anda bir işim yok o yüzden bir arayıp sorayım.. sonra sana yazarım."
-"Tamam. Saol dostum."
-"Rica ederim."
(İki dkda kanka oldular ya pis geyler sizi)

Telefonu kapattıktan sonra stres ve heyecanla tırnaklarımı kemirirken mutfak tezgahına yaslanıp planım işlerse ne konuşmam gerektiğini düşünüyordum. Beni aniden öpmesiyle tüm dengemin şaşmış olması uzunca bir kahkaha atmama sebep olmuştu. Tezgaha bıraktığım bardaktaki suyu kafama dikerek lavabonun içine koydum ve telefonumun sesini açarak en yüksek seviyeye getirdim. Koltuğa ilerlerken playstationu açarak kendimi oraya attım. Kalbimin ufak ufak sıkışması ve olanları düşünmenin heyecanıyla vakit geçsin diye rastgele bir oyun açıp kendimi oraya odaklanmaya zorladım.




ABOVVV YAZAR GERİ GELDİ DİRİLDİ ÖLÜMDEN🥳🥳🥳🥳

annem eteğimi vermedi|chiscaraWhere stories live. Discover now