4. MEZARDA UYUMAK

306 32 59
                                    



Kontrol etmeden paylaşıyorum umarım bir sıkıntı
yoktur... Yıldızı parlatıp yorum yaparsanız çok sevinirim. Bir oy bile inanılmaz motive ediyor...

Keyifli okumalar!
🩶

Vengeance, Zack Hamsey

"Hiç kimse tek başına bir ada değildir. Herkes kıtanın bir parçası, bütünün bir bölümüdür. Deniz, sahildeki toprak kesiğini götürürse bununla bütün kara biraz daha küçülecektir... Her insanın ölümü beni küçültür, çünkü insanlığın tamamıyla bağım var. Bu nedenle çanın kimin için çaldığını öğrenmeye çalışma, çünkü o senin için çalıyor..."
-Ernest Hemingway



4. MEZARDA UYUMAK

Azrail'in gözünde herkes ceset.

Üzerine giyinmek için birinin karanlığını seçeceksin kendine. Isınmak için hayallerini yakacaksın. Yaşayacaksın. Yaşamak için Tanrı'dan başka hayatlar çalacaksın. Uykuyu ölmeye yattığında bulup gözünü bir mezarda açacaksın.

İçinden çıkamadığın bu derin sular birkaç tahta parçasından daha korkunç hissettirecek sana. Sonra nefes bile alamadığın bir an, anlayacaksın. Dünya'nın çukuru Varselas ise tabutu denizlerdir.

Boğulmak, bir tabutun içine kilitlemek gibi kendimi... Düşüşlerim, gidişlerim ve ölmelerim hep orada; suların altında. Ve ben kaybettiğim her şeyi tekrar bulmak yerine kurtulmak için çırpınıyorum bu nefes bile alamadığım derin sularda.

Göz kapaklarımı ağır ağır kapatıp beni almasına izin vermem gerekiyor bu cehennemin. Mücadelemin sona erdiğini ve Tanrı'nın gözünde artık kaybettiğimi kabullenmem gerekiyor.

Su soğuk. Çok soğuk. Karanlık... Geceden bile fazla sanki zifiri bir bataklık. Başımı kaldırıp gökyüzüne baksam kurtulacağım bu cehennemden.

Tek bir nefes için çırpınırken artık bu kadarı fazla gelmeye başlıyor bedenime. Kilometrelerce koştuğumda bile göğüs kafesimi delen kalbim böyle sıkışmıyor, ciğerlerim bu denli nefessiz kalmıyor.

Beni öldürecek denizler, içimde yanan ateşi söndürüp beni kurtaracak her şey.

Öyle kolay izin vermiyorum suların beni yutup dibe çekmeye çalışmasına, çırpınıyorum. Hiçbir şeyi kolay kolay bırakmam çünkü. Yaşamayı bile...

Hep mücadele içinde geçen hayatlar böyledir, savaşçılar büyütür.

Nişan aldığımda ellerim ne kadar sabitse bu kez o kadar titriyor ve ellerimi ileriye doğru uzatıyorum, bu karanlıktan kurtulup çıkmak için. Gözlerim sımsıkı kapalı olmasına rağmen parmak uçlarımda yumuşak bir dokunuş hissediyorum, ardından bileğimi sertçe yakalayıp beni kendine çeken onun elleri oluyor, biliyorum. Çünkü burada yalnız değilim.

Salvador, kurtarıcı demek.

Oysa benim gözümde o sadece bir katil.

Gözlerimi açacak gücü kendimde bulamazsam eğer, ben de bir cesetten fazlası olacak değilim.

Göz kapaklarım taşıyamayacağım kadar ağır, açamıyorum. Soluk almak için bir boşluk bulamıyorum. Kalbim işlevini yerine getirmeyi bırakıyor. Galiba... Ölüyorum.

"Sen tam bir savaşçısın." diyordu geçmişten bir ses. "Bu siktiğimin dünyasında ne için savaşıyorsan bir türlü ölmüyorsun lan sen."

KAHROLSUN SALVADOR Where stories live. Discover now