Bölüm 11

171 20 5
                                    

Emre'den...




"Ben gideyim. Ezgi. Ezgi gelmiş. Hem siz daha rahat konuşursunuz," dedikten sonra kalkıp Ezgi'ye doğru yürümeye başladım. Okulun büyük kapısından içeriye girmek üzereyken yetişebildim.


"Günaydın," dedikten sonra nefes alış-verişimi düzene sokmaya çalıştım.


Ezgi bana aynı içtenlikle cevap verdikten sonra sınıfa kadar havadan sudan konuştuk. Sınıfa geldiğimizde çantasını sandalyesine koydu.


"Deniz daha gelmemiş. Birlikte gelmediniz mi?" dedi sınıfın pencerelerinden birine yönelirken.


"Birlikte geldik. Şimdi bahçede o, Derin ile konuşuyor," dediğimde sesi çıkmayınca yüzüne baktım. Rengi atmıştı. Hasta falan mıydı acaba?


"Hasta mısın sen? Neyin var bakayım?" dedim annemvari bir tavırla.


"Yok yok, iyiyim ben," dedikten sonra boğazını temizleyip düz bir sesle devam etti, "Derin ve Deniz, sevgililer mi?"


"Yok be kızım. Derin bir şey isteyecek bizimkinden. Önemli değil. Hem sen söylesene; iyi bakmıyor musun kendine?"


"Gerçekten iyiyim ben. Tuvalete gitmem gerek."


"Tamam ben de sınıfa gidiyorum, uğrarım yine."


"Görüşürüz o zaman," dedikten sonra sınıftan çıktı. Arkasından ben de çıkıp üst kattaki sınıfıma gittim.


Sınıfa girdiğimde bizimkilerin çoktan gelmiş, yerlerine kurulmuş ve çoktan rutin sohbetlerine dalmış olduklarını gördüm. Sırama oturduğumda herkesin Ozan'a attığı 'senden tiksiniyorum' bakışlarından anladığım üzere Ozan'ın kötü esprisinin üzerine gelmiş olduğumu anladım.


"Gel kurtar beni kardeşim. Ya ben öleceğim bu çocuk yüzünden ya da onu öldürüp katil olacağım." Dilara'nın bu isyanı beni güldürmüştü.


"Ne yaptın lan yine?" dediğimde Ozan yerinden kalkıp tahtanın yanına gitti. Elindeki tahta kaleminin kapağını açıp tahtaya düz bir çizgi çizdi. İki ucuna da çizgiler çizince ortaya bir doğru çıktı. Bu doğrunun üzerine farklı yerlerde 3 nokta çizdi. Baştaki noktanın üzerine 'P' , sondakinin üzerine 'S', ortadakinin üzerine de 'E' yazdı. Sonra bize dönüp "Arkadaşlar, pes doğrusu..." dedi. Gerçekten de pes doğrusu. Aslında kötü esprilere ne kadar söylensekde ben hep gülerdim.


Ozan yerine oturup "Nasıldı ama?" deyince "Süperdi kardeşim, devam et böyle," diye yanıtladım.


Herkes yine kendi halinde takılmaya başlayınca Kaya'ya baktım. Dalmıştı. Bir şey demedim. Zaten herkesin dertleri vardı. Düşünsün ne düşünüyorsa. Sonra sorardım.


Sınıfa Derin girdi ve gelip yerine oturdu.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin