Bölüm -10

1.5K 163 242
                                    

Felix yine tüm ders boyunca dersi dinlemek yerine Hyunjin'i izlediği kırk dakikanın ardından çalan teneffüs ziliyle defterini çantasına koydu. Hyunjin'de sessizce sırasını bir sonraki ders için hazırladı.

"O çocukla konuşma."

Felix anlamayarak Hyunjin'e baktı.

"Ne?"

"Duymadın mı? Sana onunla flört etmemeni söylüyorum."

"Ne saçmalıyorsun Hyunjin?"

"Onunla flörtleşmeni istemiyorum."

"O zaman bende Minho'yla flörtleşmeni istemiyorum."

Hyunjin bunun üzerine duraksadı.

"Aynı şey mi?"

"Neden farklı şey olsun ki?"

"Evet haklısın. Neden farklı şey olsun ki? Ne diyorum ben ya. Git konuş istediğinle."

Hyunjin aniden masadan kalkınca Felix öylece kaldı.

"Nereye?"

"Minho'nun yanına. Sende seninkinin yanına gidersin."

Felix öylece Hyunjin'in arkasından bakmak dışında bir şey yapamadı. Neydi bu şimdi?

Felix'in gözleri doldu. Bir anlığına, sadece bir anlığına Hyunjin'in onu kıskandığını düşünmüştü. Ne kadarda aptaldı öyle. Gerçekten Hyunjin'in ona kıskançlık dahil herhangi bir duygu besleyebileceğine bir an inanmıştı. Ama şimdi soluğu yine Minho'nun yanında alıyordu.

Felix aptallığına kendi kendine güldü ve sırasından kalktı. Gözünden akan yaşı sertçe sildi ve lavaboya girdi. Tam lavaboya girdiği esnada Changbin ile karşılaştı. Changbin Felix'in ağladığını görünce endişeyle yanına gitti.

"İyi misin?"

Felix aynı anda hem gülerek hem de ağlayarak başını hayır anlamında iki yana salladı.

"Değilim. Hemde hiç iyi değilim."

Changbin bir şey demeden sessizce Felix'e sarıldı. Felix de reflesk olarak kollarını Changbin'e doladı ve göz yaşlarını onun omuzuna akıttı.

Felix arkasından kapı açılma sesi duydu ama dönüp de bakmadı. O sırada Changbin ve Hyunjin çoktan göz göze gelmişlerdi bile.

"Ne oluyor burada?"

Felix onun senini duyunca telaşla Changbin'den ayrıldı. İkisine her an öldürecekmiş gibi bakan Hyunjin ile göz göze geldi.

"Felix açıkla."

"N-neyi açıklayayım?"

"Felix açıkla dedim!"

Felix'e o an hayatında bir daha gelmeyecek bir cesaret geldi ve kelimeler ağzından dökülmeye başladı.

"Biliyor musun arkadaşım? Sana birine sarıldığım için hesap vermeyeceğim. İstediğimle konuşur istediğimle istediğim şeyi yaşarım ve aynılarını seninde yapmana rağmen gelip de bana hesap soramazsın. Biz arkadaşız Hyunjin. Arkadaşlar birbirlerine konuştukları kişi hakkında hesap sormazlar."

Felix Hyunjin'in koluna hafifçe çarparak arkasına bile bakmadan tuvaletten çıktı.

Hyunjin neye uğradığına şaşırmıştı. Changbin'e sinirli bir bakış attı.

"Seninle işim bitmedi."

Changbin sırıtarak kollarını göğsünde bağladı.

"Seni sevdiğini bile bile çocuğa saçma sapan umutlar verip Minho'nun yanına gidiyorsun. Onunla oynayan sensin. Ben ona seni unutturmaya çalışıyorum ve ona iyi geliyorum. Lütfen onu daha fazla üzmeyi kes ve aramızdan çekil. Ayrıca ne var biliyor musun? Onu seviyorum."

Hyunjin son duyduğu ile iyice çıldırmıştı.

"Orospu çocuğu!"

Changbin'in yakasına yapıştı ve yüzüne kafasını geçirdi. Changbin bunun üzerine gülmeye başladı.

"Aptal. Madem bu kadar seviyorsun Minho ile konuşmayı bırak."

Hyunjin hırsla Changbin'i yere fırlattı ve Felix'i bulmak için tuvaletten çıktı.

Platonik | HYUNLIXWhere stories live. Discover now