18. Bölüm: Sorgu Zamanı

53 2 0
                                    

Dip Not!: arkadaşlar bu bölümde konuşmalar epey bir uzun oldu. Ama zaten bölümü okurken neden uzun olduğunu anlayacaksınız. O yüzden neden konuşmalar bu kadar uzun diye düşünmeyin lütfen.

Şimdiden iyi okumalar...
___________________________________________

Kaçacak yer yoktu. İlk kez bu kadar tedirgin ve kötü hissediyordum. Hepimiz yan yana ip gibi dizilmiştik.

Sıranın en solunda baştaydım, hemen yanımda Dave ve en sonda ise Jack duruyordu. Susan tam karşımızda elleri göğsünde bağlı, öylece bize bakıyordu.

Kaşları çatık ve sinirli görünüyordu. Korkudan tüm vücudum tir tir titriyordu.

Dave'in gözlerinde, sanki tüm suç ondaymış gibi üzgün ve mahcup hissini görüyordum. Büyükannesinden utanıyormuş gibiydi, hemde çok.

Jack ise durumlar tam tersiydi. Hiç bir şey umurunda değildi, korkmuyordu. O kadar sakindi bir tavrı vardı ki hayrete düşmemek elde değildi resmen.

Oda ellerini göğüs hizasında bağlamıştı. Gözleri kısık ve devrik, kaşları çatık, sol ayağı ise yerde sürekli tempo tutuyordu. Ve herşeye rağmen dimdik duruyordu.

Korkudan hareketsiz kalmıştım. Hiç bir suçumun olmamasına rağmen. Nedeni bilinmez içimi bir suçluluk duygusu kaplıyordu.

Susan'nın ne yapacağını hiç kestiremiyordum. Ve bence diğerleri de bunu düşünüyordu.

Bu durum Jack'in umurunda olmayabilir ama bilâkis benim umurumdaydı.

Onun kaybedecek hiçbir şeyi yok, ama benim var. Onun korkusu yok, ama benim var. Onun bir şeyi açıklamaya, kendini kanıtlamaya ihtiyacı yok, ama benim var...

Susan bugün hepimize büyük bir ihtimalle yaptırım uygulayabilirdi. Ve ben ya kovulacak, yada maaşımdan kesilecekti. Veya yerime başka biri geçebilirdi, hiç bilmiyorum.

Ama benim hiç bir suçum yoktu, yaptığım hatayı bile bilmiyordum. Bir şekilde Susan'a kendimi açıklamam gerekiyordu.

İlk soruyu Jack'e sormayacağını hepimiz çok iyi biliyorduk. Çünkü Jack'e hiç bir şekilde güvenmiyor Susan. Yalan söyleyip söylemeyeceğinden hala emin olamıyor.

Bu yüzden ilk soru ya bana yada Dave'e sorulacaktı. Ama eğer Susan benden başlarsa ne yapacağım? Ona verebilecek bir cevabım bile yok. Suçsuzum ama ona kendimi nasıl açıklayabilirim hiç bilmiyorum.

Kimseden yardım da isteyemezdim, ama şuan o kadar yardıma ihtiyacım vardı ki, özellikle de ona, Dave'e... beni bir tek o kurtarabilirdi bu durumdan. Susan'ı güven sağlayabilecek tek kişi oydu çünkü.

Susan bir kaç adım önümüzde durduyordu artık. Bana döndü o ciddi ve ürkütücü bakışlarıyla.

" Mavis,.. bugün neredeydiniz tatlım? Bana herşeyi anlatır mısın? Burada Dave bile olsa, şuan aralarında en dürüst sen gibi görünüyorsun. " dedi Susan ciddi bir ifadeyle.

Korktuğum başıma gelmişti resmen, Susan ilk soruya benden başlamıştı. Ne diyeceğim, ne yapacağım hiç bilmiyordum. Çok korkuyordum, yanlış bir şey demekten korkuyordum.

" Ruhumda ki Vampir " Vampir Prens " Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora