16. Bölüm-Nerdeyim,nerdesin?-

5 1 1
                                    

Belimizi kıran bir sancı gibidir hayatın darbeleri kalan hiç kalmamış gidene yollar uzamıştır. Bırakılan aldatmalar delirtir zamanla insanı yalanlar sevişirken ki yabancı duygular gibidir. Sevginin  yetmediği ah neler neler vardır, en derin aşklara kahırlar edilen nacizane kalpler gibi.

Aral yeni bir güne uyanmak ister gibi açmıştı gözlerini ta ki kapıcının sorduğu o gereksiz yürek burkan soruya kadar
"Savcı hanım nasıllar geçen gün kendisini kırmış olmalıyım benim yerime özürümü iletin komiserim"
Savcı hanım nasıllardı bunu artık bilmek istemeyecek kadar çıkmıştı yoldan.
"İletirim " dedi arabanın kapısını açarak.
Kapıcı kafasını sallayıp yanından uzaklaşınca arabanın kapısını kapatıp dakikalarca öylece daldı boşluğa, onu gormek yüreğinde ormana kaçan bir ürkek ahu gibiydi.
Telefonu çalınca düşüncelerinden sıyrılıp elini cebine attı.
"Efendim ibo?"
"Komiserim yeni bir vaka var olay yerinde sizi bekliyoruz"
"Neresi?"
"Beykoz atıyorum adresi"
"At geliyorum"
Telefonu kapattıktan sonra İbrahim konumu kendisine attı.

Aral dün gece Yağan yağmurdan dolayı balçıklaşan çamurun arasından olay yerine girdi.
"Aylin"
Aylin elindeki dosyayı kapatıp olay yeri incelemeden olan birinin eline verdikten sonra Arala döndü
"Hoşgeldiniz komiserim"
Aral kafasını salladı "olay ne?"
Aylin üzeri beyaz örtü ile örtülü olan cesedin üzerini açtı
"72 yaşında olan bir maktülümüz var. Ali Korunç, Birlik şeker fabrikalarının ceosu "
Aral bacaklarının üzerine oturdu.
"Ölüm sebebi?"
"Boğulma " eliyle boynundaki izleri gösterdi. "Halat veya kablo olabilir"
Aral etrafına bakındı.
"Öldürüldükten sonra buraya taşınmış gibi"
"Büyük ihtimalle çünkü arabanın teker izleri görüyorsunuz "
Gelen çığlık sesi ile Aral ve Aylin kafalarını olay yeri girişine çevirdi.
"Baba!"
Orta yaşlarda siyah küt saçlı bir kadın polis memurlarının kollarında çırpınıyordu.
Aral eli ile Fikrete gel işareti yaptı.
"Buyrun komiserim "
"Bu kim?"
"Maktülün kızı "

Aral dün gece yediği yağmurdan sonra tutulan sırtını gerilme hareketleri ile sandalyede ağrısını geceimeye çalışırken içeriye ekip üyeleri girdi.
"Günaydın komiserim" dedi İbrahim
"Günaydın İbrahim " diğerleri de yerlerine oturdular.
Aylin elindeki dosyayı Aralin önüne koydu.
"Maktül hakkındaki bilgiler"
"Otopsi?"
"Akşama çıkar dediler"
Aral önündeki dosyayı açıp içindeki bilgileri okudu.
"Böylesine zengin bir iş adamı öldürülmeye mahkum gibi zaten"
Fikret sırıttı.
"Komiserim Savcı hanımın yokluğunu hiç hissettirmiyorsunuz"
"Nasıl?"
"Aynı onun gibi bir tepki verdiniz"
Aral fikrete bakarken İbrahim atladı söze.
"Yokluğun da derken?"
"Sizin haberiniz yok mu Sitare hanim gittiler"
"Nereye?"
"Yani gittiler derken izine ayrılmış"
Aral öksürdü.
"Ne izini?"
"Bilmiyorum ki bende bu sabah öğrendim izine çıktığını "
"Ne kadar zaman?"
"Bir fikrim yok "
"Ayrılmış olmasın" dedi Aylin
Aral şaşkın gözler ile ayline baktı sonra fikrete.
"İzine çıkmış dediler ya ayrılmış olsa bilirdik"
"Sağı solu belli olmaz" dedi Aylin alaylı bir ses ile
Aral derin derin nefes aldı. "Geliyorum ben" dedikten sonra odadan çıktı. Sitarenin perdeleri kapalı olan odasına baktı sonra yürüyüp kapısını açmaya çalışınca kapalı olduğunu gördü. Hemen yan tarafında olan Amirin odasına daldı.
"Aral" dedi adam korkmuş bir şekilde
"Amirim bir şey soracaktım "
"Sor  bir şey mi oldu?"
"Savcı hanım izine çıkmış dediler sizin haberiniz var mı?"
"Evet evet bu sabah aradı beni işleri varmış o yüzden izine ayrıldığını söyledi "
"Ne işi?"
"Ne bileyim koskoca Savcı vardır işi "
"Ne zamana kadar izinli olacakmış "
"Tarih vermedi."
"Amirim "
"Hı"
"Ayrıldı mı yoksa?"
"Nerden çıktı o öyle birs ey söylemedi iznini kullandı sadece niye bu kadar evhamlandın"
"Yok bir şey ben işimin başına döneyim "
"Iyi"
Aral odadan çıktı.

HİRAEHTWhere stories live. Discover now