✵on

5.3K 440 92
                                    

Günün geri kalanını odamda geçirdim. Yemeklerde aşağı indim tabii ama Constantin yoktu. Bana akşama döneceğini, önceden, Natalina'yla haber vermişti. Günün bir kısmında spor salonuna indim, boşalana kadar bekleyecektim ki beni görünce çalışmalarını yarıda kestiler. Salon bana kalırken rahatsız hissetmiştim. Yine de ne dersem diyeyim, içerideki on adamı bekleyeceğimi söyleyerek vazgeçiremedim.

Gece çöktüğünde, teknoloji alanı tamamen bana bırakılıyordu. Bu, asla itiraz etmeyeceğim bir şeydi. Çünkü çalışırken izlenmek hoşuma gitmezdi. Monitörlere manyak gibi bakmak korkunç görünmeme senep oluyordu. Yine de daha önce Constantin'in, Vlad'ın ve Czar'ın yanımda durduğu olmuştu. Kötü bir etki uyandırmamışlardı bende. Çünkü yaptığım her şeyi, onlara açıkladığımda, bana sihir yapıyormuşum gibi büyülü hissettirmişlerdi. Tepkileri komiğime gidiyordu.

Saatlerce, rutin kontrolleri yaptım. Sorun göremeyince meraktan, Don Castelli'nin herhangi bir ağına bağlanabilecek bir pozisyon aradım. Hiçbir şey bulamadım açıkçası. Ulaşabilecek bir iz yoktu. Daha önce de buna rastlamıştım. Böyle olduğunda, izleyeceğim yerin internetine bağlı olan herhangi bir teknolojik alete çip yerleştirmem gerektiğini belirtiyordu. Bu gizliliği en iyi Bratva Rozkol Vgotsky kullanıyordu. Constantin ile tanıştığım şirket de bu engele sahipti mesela.

Ben de, Don Castalli'nin ebine en yakın kameraya ulaştım. En azından, evinin alt yolundan geçen arabaları görebilirdim.

Bir anda aklıma Czar ve Vlad geldi. Kendimi durduramadan, onları araştırmaya başladım. Adamların internetteki sicili resmen katilim, diye bağırıyordu. Ama bir kere bile hapse girmemişlerdi. İşte, bu tür insanlarla çalışmak bu durumu sağlıyordu. Ama ilginç bir şekilde, geçmişleri gizli değildi. Ben de babaları, yani Bratva ile olan bağlantılarını araştırmaya koyuldum. Gerçi bu çok da kolay değildi. Hatta zordu. Baya zordu.

İlk önce, annelerinin hala yaşadığını ve Bratva'yla evli olduğunu gördüm. Yani Czar'ın babasına saksocu demesi, annesini aldatmış olsa bile ayrılmalarına sebep olmamıştı. Zaten bu tür evliliklerde ayrılmak ölmeden imkansızdı. Üstelik Bratva, hiçbir kadınla görülmemişti de. Kaldı ki aldatma varsa, görülmemesi de ayrı bir imkansızdı.

BaI ilginç kelimeler yakaladığımda gözlüğümü burnumdan kaldırarak ekrana yaklaştım.

Çocuk. Vladimir. Cinsel istismar. Öz çocuğu. Şiddet. Czar.

Gözüme ilk sadece kelimeler çarpıyordu. Bilgileri anlamlandırıp daha derine inerken buz kestim. Ekranı hızla yok ettim.

Ağzımdan dehşet dolu bir inleme çıkarken geriye çekildim. Ayağa kalkarak başıma saplanan ağrıyı dizginlemek istercesine ellerimi başıma bastırdım.

Bratva Rozkol Vgotsky, Vlad'ı cinsel açıdan istismar etmişti. Czar'a da şiddet uygulamıştı. Senelerce.

Sık sık nefesler alırken gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Yete çöktüm. Ellerimi ağzıma bastırarak sesimi engellemeye çalıştım.

Tanrım, canım acıyordu. Canım o kadar açıyordu ki adeta yüreğim parçalanmıştı.

Alt kattaki tuvalete koşturarak kusmaya başladım. Sadece midemdekileri değil, aklımdaki bu bilgiyi de kusmak istercesine öğürdüm. Gözlerimdeki yaşlar dur durak bilmeden akarken yüzümü silmeye çalıştım.

Yüce Tanrım. Yüce Tanrım. Neden? Nasıl?

Bedenim titrerken yere çöktüm. Sırtım duvara yaslandı. Ağlamalarım hıçkırıklara dönüşürlen nefeslerimi dizginlemeyi denedim.

şiddetli ihtiyaçWhere stories live. Discover now