SAHTE GÜZ

22.4K 201 85
                                    

Bu bilindik siyahla beyazın hikayesi değildi. Bu siyahla siyahın, siyahla mavinin hikayesiydi. Siyahla turuncunun, kırmızının, morun.. Sadece siyah görünmeyi tercih etmiş bütün renklerin. Derin, bir intikam uğruna kimliğini değiştirmeyi bile göze almıştı. İntikam değildi aslında. Ona ulaşma çabasıydı. Yıllardır sevdiği çocuğun kendisini tam da diğer bütün herkes gibi ezdiği gün, onun külden doğduğu gündü. Güçlü olduğunu herkese göstermek istiyordu. Güzel olduğunu. Yıkılmaz olduğunu. Dokunsan ağlayacağı zamanlarda bile dışarıya duvar kadar sert gözükmek istiyordu. Bu kendine güvenmesi için tek yoldu. Ama bu yol onu çıkmaza sokmuştu. Kullandığı kimlik ya akıl hastanesinde tedavi gören bir kıza aitse? Ve bu kişiyi delirten çocuk Derin kimliği alıp ortaya çıktığında geri dönerse?

--

Şimdi kızın neden delirdiğini anlıyordum. Savaş isminin verdiği bütün özellikleri taşıyordu. O yıkılmaz, yıkılırdı. O hissetmez, senide hissizleştirirdi. Acımaz, acıtırdı. Yaptığı her şeyden sonra yine dönüp iyileştirmesi de son noktaydı. Yeni acılar için eskilerini iyileştiriyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi birde, sırf dönüp iyileştirsin diye acılarda katlanılır geliyordu. Sırf dönsün diye..

"Savaş ya tam vur yada hiç vurma. Ya dönüp iyileştirme yada hiç acıtma. Ne yapıyorsun, ne yapıcaksın diye düşünmekten aklımı kaybediyorum."

"Sen aklını kaybediyorsun Kumsal. Bense acımasızlığımı, hissizliğimi kaybediyorum. Sana olan nefretimi kaybediyorum. Ben kendimi kaybediyorum."

Ben Kumsal değildim. Ben Derin'dim. O ise Savaştı. Beni tanırken aslında nefret ettiği kızın değiştiğini düşünüyordu. O nefret ettiği kıza aşık olmaya başladığı için kaçarken, aslında o kızın kimliğini çalan bana aşık oluyordu.

Wattpad'in EnleriDonde viven las historias. Descúbrelo ahora