3/3

596 118 134
                                    

Harry amfiye girdiğinde neredeyse tüm öğrencilerin yerleşmiş olduğunu gördü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Harry amfiye girdiğinde neredeyse tüm öğrencilerin yerleşmiş olduğunu gördü. Önden ikinci sıraya yöneldi, başıyla etraftakilere selam vererek sırasında ilerledi.  Uzun sarı saçlı kızın arkasına oturdu, çantasını sıranın üstüne bıraktı. 

Kız arkasına döndü, gülümseyerek "Merhaba!" dedi. "Ben Emily, bunlar da Jake, Dylan ve Sally. Tarih kitabını bulup satın alabildin mi?"

Harry çantasından kalın bir kitap çıkardı, "Bu mu?" diye sordu. 

"Evet! Profesör Tomlinson ders için bu kitabı zorunlu tutuyormuş, üst sınıftakiler öyle söyledi ama hiçbir yerde bulamadık."

"Dert etmeyin, ilk derste kitabı sorun etmez." dedi Harry gülümseyerek. "Kitabın yeni ismi farklı, o yüzden eski adıyla arayınca bulamamışsınızdır. Yeni ismini de söyleyecek."

"Sen dersi alttan mı alıyorsun?"

"Sayılır." 

"Anlatsana, Profesör Tomlinson nasıl biri?" dedi Jake merakla ona yaklaşarak. "Kampüste herkes onu çok severmiş ama çok da egoistmiş, öğrencilere pek yaklaşmıyormuş, öyle duyduk."

"Ah, bir de çooook yakışıklıymış!"

Harry alaycı bir şekilde gülerek "Öyle miymiş?" diye sordu.

"Evet, değil mi? Çok ateşli olduğunu söylüyorlar!"

Harry bir şey diyemeden sınıfın kapısı açıldı, Louis elinde kitapları ve odasının anahtarıyla içeriye girdi. Mavi bir boğazlı kazak ve onun üstünde de gri geniş bir triko giymişti, siyah gözlüğü yüzündeydi. Öğrencilerin hepsi neden profesörden sürekli "yakışıklı" diye bahsedildiğini anlamış oldular, adam güzelliğiyle resmen yakıcı bir güneş gibiydi.

"Merhaba, gençler." dedi Louis tahtanın önüne geçerken. "Ben Profesör Tomlinson, İngiliz Tarihi 101 dersine hoş geldiniz." 

Tebeşirle tahtaya adını yazdı. Altına da mail adresini ekledi. "İlk olarak, iletişim için mail adresimi ekledim. Herhangi bir sorunuz, öneriniz veya dersle ilgili konuşmak istediğiniz bir konu olursa, lütfen bana mail yoluyla ulaşmaktan çekinmeyin.

Şimdi, neden milli tarihimizi öğreniyoruz? Bu günlere nasıl geldik? Kaç tane hanedan gördük? Bu sorular tarihin temel sorularıdır ve bu dersin ana temasını oluşturacak. İngiliz tarihi, sadece İngiltere'nin değil, aynı zamanda dünya tarihini de büyük ölçüde etkileyen önemli bir tarih dalıdır. İngiltere'nin geçmişi, hanedanlarının değişimi, savaşlar, keşifler ve reformlar gibi çeşitli olayları içerir. Bu ders boyunca, bu önemli dönemleri ve figürleri inceleyeceğiz.

Şimdi, sınıfımızda kimler neler biliyor? Lütfen kendinizi tanıtarak ve tarihle ilgili bilgi veya ilgi alanlarınızı paylaşarak bu soruya yanıt verin. Kim başlamak ister?"

Öğrencilerden biri el kaldırdı. "Merhaba Profesör, ben Nick. Tarihle ilgili oldukça meraklıyım ve özellikle İngiliz tarihine olan ilgim büyük. Henüz fazla bilgiye sahip değilim, ama Tudor dönemi beni çok etkiliyor."

"Tudor Hanedanı... Güzel! Tanıştığıma memnun oldum Nick. Başka?"

Daha sonra başka bir öğrenci, kendini tanıttı: "Merhaba, ben Janette. Tarihle fazla ilgili değilim, ama geçmişin neden bugünkü dünyamızı şekillendirdiğini anlamak istiyorum."

Konuşmalar devam ederken Emily Harry'ye döndü ve fısıldayarak "Harbiden çok yakışıklıymış!" dedi. "Sevgilisi var mıdır acaba?"

Dylan onun kafasına vurdu. "Olmasa seninle mi çıkacak sanki, salak!"

"Ne var, hayal de mi kurmayalım?"

Bu sırada Louis gülümseyerek son öğrenciye de teşekkür etti. "Sınıfınızı ilgili görüyorum, harika! Evet gençler, ben de sizinle aynı merak ve ilgileri paylaşıyordum. Bu yüzden bugün buradayım. Derslerimizin zevkli geçeceğini umuyorum. Bu benim üniversite hocası olarak üçüncü yılım, umarım sizi tatmin edecek bir yarıyıl yaşarız."

Masasına bıraktığı kitabı alıp havaya kaldırdı. "Derslerde bu kitabı kullanacağız. Adı eskiden İngiliz Tarihi El Kitabı'ydı ama şimdi Hanedanlar ve İngiliz Tarihi ismiyle bulabilirsiniz. Derse kitap getirmek zorunlu. Vizelerimizi sınav olarak, finallerimizi ise sunum ödevi şeklinde yapacağız." Elini Harry'nin olduğu yöne doğru uzattı. "Ah, bir de, ara sıra derste tam olarak şu köşede bir misafirimiz olacak."

Herkesin kafası birkaç saniyeliğine Harry'ye döndü. "Öğrenci değil mi?" , "Bu kim?" gibi fısıldaşmalar artınca Louis gülerek "Sessizlik lütfen!" dedi. "Misafirimiz kendini tanıtabilir mi acaba?"

Harry gülerek ayağa kalktı. "Öncelikle şunu yapıp da bundan nefret etmeme rağmen tüm dikkati üzerime çektiğin için canın cehenneme," dedi. "Ve merhaba millet. Ben Harry. Harry Tomlinson."

Louis "Güzel eşim de sizlerle beraber dersleri dinlemeye gelecek." dediğinde öğrenciler şaşkın bir şekilde birbirlerine bakmaya başladılar. Sınıfta çıkan hafif bir gülme ve şaşkınlık hissi, bir miktar kaosa yol açtı. Öğrenciler, bu beklenmedik misafirin dersin dinamiklerini nasıl etkileyeceğini merak etmeye başladılar.

Profesör Tomlinson, eşini tanıtmaya devam etti ve sınıftaki öğrencilere, "Eşim de tarih tutkunu birisi ve kendisi öğrenciyken bu dersi bırakmak zorunda kalmıştı." dedi. "Dolayısıyla, fırsat buldukça gelip derslerime katılıyor."

Kısa süre içinde Louis dersini anlatmaya başladı. Emily, Jake, Sally ve Dylan arkalarını dönüp Harry'ye bakamadılar bile. Utançtan kıpkırmızı olmuşlardı. Harry gülerek öne yaklaştı, "Harbiden çok yakışıklıdır." diye fısıldadı. "Ama maalesef evli."

MAILABLEWhere stories live. Discover now