Ece: Al şu telefonu temiz halinin de fotoğrafını çek senin reklamın olur hem. Ahahaha!
Ece: Bu kadar iyi temizleyeceğini tahmin etmemiştim. Baya iştahlı yapmışsın! Aferin. Hadi kafesine geç şimdi.
Yanımdaki aptal köle: Ece hanım! Biraz da ben yalayabilir miyim? LÜTFEN!!
Ece: Olmaz Pelin. Bu gece ayaklarımı izleyerek uyuyacaksınız. Fatma sen ayaklarıma daha yakın ol.
Yanımdakinin adı da Pelinmiş.. Girdim kafese ve yine Ece'nin ayaklarının dibindeydim. Neyse ki kafam kafesin demirlerinin arasından geçmiyordu. Yoksa suratımı ayaklarına falan bağlardı.. Eminim.
Pelin: Keşke şu demirler biraz daha aralıklı olsa da şu harika ayakları yastık gibi kullanabilsem. Ah aaah!
Lanet olsun ya kendimden artık iyice nefret ediyorum. Resmen bi köle gibi düşünüyorum ama yapmak istemediğim şeyleri düşünüyorum.. Bu yanımdaki aptal da... Boğmak, öldürmek istiyorum yanımdaki salağı!
Ece: Hallederiz Pelinciğim. Ama öncelik var onun için biri bekliyo! AHAHAHA!
Pelin: Ayaklarınıza ulaşmak için bi ömür beklerim!
Ece: Aferin. İyi örnek oluyorsun!
Yaa ne demezsin.. Ondan örnek alacağım ya ben de...
Ece: Şu parmaklık işini bi yarın araştırayım bu kafesler eskidi zaten. Hadi iyi uykular bol ayaklı rüyalar. Ahaahaha!
YOU ARE READING
Beklenmeyen Misafir
Teen FictionGerçeklik barındıran kurgusal bir hikaye. Sıklıkla olağan bir fetiş hikayesi.