Sövün Taehyung'a izin veriyorum
......
Taehyung:
Jungkook'a karşı bazı hisler besliyorum
Dahyunu bırakıp ona geçmeyi düşünüyorum.
Namjoon:
NE
SIKTIR GIT AMIN OGLU
Namjoon çevrimdışı..
Yoongi:
Daha az önce sürtük diyordun amk
Hoseok:
Cidden
Senden hızlısı mezarda lan
Taehyung:
Onu bosverin
Benim Jungkook'a kendimi affettirmem lazım
Yoongi:
Bu işte bir bokluk var ama neyse|
Affetmeyecağım cağım cağım
Hoseok:
Ne diyon amk
Yoongi:
Anneni çok seviyorum diyorum hoseok
Hoseok:
Ama anam seni sevmiyo ezik zirla
Taehyung:
Kesin boşu
Ne yapıcam ben
O veledden intikam almam gerek ama nasıl|
Yoongi:
İltifat et
Hoseok:
AMA DOZUNU KACIRMA
soğur
Taehyung:
Başka
Yoongi:
Küçük sürprizler yap
Taehyung:
Nasıl sürprizler mesela
Hoseok:
Mesela
Evine git çiçek götür yanağını falan öp ne biliyim mal mısın aq
Taehyung:
Tamam ilk çiçek göndereceğim
Yanında çikolata ister mi acaba
Yoongi:
Yaninda anan baban da gelsin isteyin cocu amk
Hoseok:
WHHXAIKWLDKAKEKSKWMDMSKWKDOKSMWKFKSNRKEKWMRJKWLAMDKEOWLDMFKSKWLAMDIWOEKFKWKE
CIDDEN
Taehyung:
Kesin bi amk
Yoongi:
Sen şimdilik sadece çiçek gönder kardeşim
Taehyung:
Tamamdir.
Gayamk
Wp grubu
Jimin:
Sonra bu malın üzerine bi karı bindi
Ama varya jungoo kendinden geçiyor görmen lazımdı Seokjin hyungg
Seokjin:
Orospu mu oldun başımıza lan
Jungkook:
Hayirr hyuuung
Karı geldi üstüme oturdu ben napayim
Seokjin:
Ee nası indi üstünden
Jimin:
HYUNG
TAEHYUNG INDIRDI
Seokjin:
NEY YUH
UCLU MU YAPTINIZ AQ
Jungkook:
Evet hyung
Sana da gel dedim de gelmedin
Seokjin:
Şerefsize bak şerefsize
Beni baştan çıkartmaya çalıştın dimi orospu
Jungkook:
Hyung gotun çok güzel napim
LAN NE ARA YETISTIRDIN HYUNGUMA
Seokjin:
ZUHAHAHAH
Jungkook:
Durun kapı çalıyor
Jimin:
Sarışın abla geldi keisn
Seokjin:
JASKSKPSPAMDLAWPDKSM
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Kapıyı açmak için oturduğum yerden kalkıp kapıya adımladım.
Kim gelmişti bu saatte?
Kapı deliğinden baktığımda Taehyung'un yüzünü gördüğüm gibi kalbim delicesine atmaya başladı.
Ne yapacağımı bilemeden hemen aynadan saçlarımı düzeltip kapıyı açtım. Elleri arkasındaydı ve bir şey vardı ama göremiyordum.
Açıkçası çok da umrumda değildi.
Taehyung gelmişti ya o yeterdi.
"Jungkook.."
Dediği gibi gözümün dudaklarına kaydı.
Hayır hayır.
Unutacaksın onu Jungkook!
Başka seçeneğin yok.
Dedim kendi kendime.
Ona kapilmayacaktım çünkü kapılınca hep üzülen ben oluyordum.
"Hm"
Diyebilmistim sadece.
Dün dediği "sürtük" lafından sonra daha fazla ona kaptirmayacaktim kendimi tabiki.
Yani ben kendime böyle söylüyordum.
"Özür dilerim senden."
Diyip ellerinin arkasında koyduğu lotus çiçeklerini çıkarttı.
Ve sözüne devam etti;
"Lotus çiçeği yeniden doğmayı temsil edermiş.Sen benim tekrardan doğmami sağladın Jungkook,bu yüzden sana en çok yakışacak çiçeği bu olarak gördüm lotusum."
Dedi.
Sanırım kalbim çıkacaktı.
Umarım kalbimin sesini duymuyordur diye geçirdim içimden.
"Kalbinin sesini duyabiliyorum."
Dedi.
Sanki bana cevap veriyordu,iç sesimi duyuyordu.
İçimdeki tüm üzüntüyü almıştı tek bir cümleyle.
"Beni eve davet etmeyecek misin?"
Dedi.
Her zamanki gibi sessizce donuk bir şekilde yüzüne bakıyordum.
"Pekala.
Bugün Gelmiyorum ama birdahakine eve almazsan bozuşuruz lotusum."
Dedi ve bana doğru yaklaşıp yanağımdan küçük bir şekilde öptü.
"Görüşürüz bebeğim.."
Son sözü bu olmuştu.
Bir elime tutuşturulan lotus çiçeğine,Bir de beni arkasında bırakmış Taehyung'a bakıyordum.
.
.
.
.
.
.
.
