6

44 7 27
                                    

Bir kaç kişi kendini öne atmıştı, tam çatışmaya başlayacağız diye düşünecektim ki yarbay "Üsteğmen Lee ve asker Jung! Koşun birliğe haber verin!" Diye emir verdi. İkiside "Anlaşıldı Yarbay" diyip koşarak oraya gittiler, burada Yarbay Yoongi ve ben haricinde sadece üç kişi kalmıştı. Çok göz önünde olmamak adına küçük bir grup olarak gitmiştik. Üstümüze doğru gelen askerlere sıkmaya başlamıştı Yarbay ve Binbaşı. Yanımdaki askerlerde sıkmaya başlayınca sessizce göz yaşları dökerek bende önüme gelenlere sıkıyordum.

  Çok geçmeden arkamızdakilerde yanımıza gelince biraz olsun rahatlamıştım, yaklaşık bir saat süren insan katlinden sonra kimse gelmemişti. Yarbay bir süre sonra öne çıkıp bize döndü ve "Herkes! İstisnasız herkes! Önce karşı birliğin askerlerini sonra bizim birliğin ölen askerlerini sayacak ve binbaşına not edilecek!" Ardından hızlı adımlarla aramızdan geçerek orayı terk etmeye başladı, daha fazla acımı deşmek istemiyordum dolayısıyla yaş akan gözlerimle yarbayın koluna sarılıp "Yarbayım ben saymayayım lütfen" dedim. Yarbay bir süre etrafa bakındıktan sonra "Böyle çocuk çocuk davranışlara yer yok asker!" Diyerek beni yere ittirdi ve yürümeye devam etti.

  Ben yerde ağlarken üsteğmen yanıma gelip yere çömeldi ve cebindeki koyu mor bezle göz yaşlarımı sildi. Omzumu sıvazlarken "Sen ona bakma. Saymasanda olur. Ben sana söylerim onun aynısını söylersin binbaşıya" dedi şefkatle. Ona sarılıp ağlamaya daha şiddetli şekilde devam ederken "Teşekkür ederim üsteğmenim! Teşekkür ederim" dedim. O ise sarılmama karşılık verip sırtımı sıvazladı. "Rica ederim Jimin"

Beni ayağa kaldırdı, o saymaya devam ederken ben ise üstümdeki karı temizledim. Çok geçmeden üsteğmen gelip bana sayısını söyledi ve bende binbaşının yanına gidip aynen onun dediği gibi "124 karşı tarafın, 7 tane ise bizim askerimiz var" diyip diğer söyleyenler gibi çadırların yanına gittim. Yarbayın çadırının yanında, yerdeki bir ağaç kavuğunun üstüne oturup ellerimle yüzümü kapatarak ağladım. Savaşın bu gerçek, soğuk yüzünü görmek şehirdekilerin kendisini kandırdığını anlamamı sağlamıştı. Bunu bilmek çokta ağırdı üstelik, neredeyse her hafta bu iki ülkenin sınırında bu kadar kişi belki daha fazlası öldürülüyordu. Bu bedenleri ne yapacaktık? Ailelerine ne diyecektik? Hayallerini nasıl gerçekleştireceklerdi diye düşünmeden edemiyordum.

Bir el yüzümü ellerimin arasından kavrayıp yukarı kaldırdı, yarbaydı. Göz yaşlarımı elimle silerken "Üsteğmenle iyi anlaştınız bakıyorum... yaşlarınızda çokça yakın" gözlerimi yere indirdiğimde çenemi sıkıp tekrar ona bakmamı sağladı "Ben konuşurken bana bak güzelim." Dedi. Başımla onayladığımda elini çenemden çekip havaya tuttu, onun elini tutup ayağa kalktım ve ardından onun çadırına geçtik. Yerine oturmuş Yoongi'ye bakarak "Aklında bir soru işareti kalmasını istemem diyecektim ama biz seninle ne flörtüz ne de sevgili. O yüzden sanırım soru işareti kalabilir kafanda" dedim. O ise bana bakıp sırıttı ve ayaklanıp önüme geçti, beklemediğim bir anda iki dizininde üstüne çöküp el avuç içlerini birleştirerek "Yalvarırım sana güzel kalbi yüzüne vurmuş Jimin, benimle çıkar mısın?" Diye bir teklifte bulundu. O herkesi önünde tir tir titreten Yarbay Min benim önümde diz çöküp bana yalvararak çıkma teklifi ediyordu. Genele baktığımda onunla çıkmayı istemesemde o an "Elbette çıkarım Yoongi" dediğimde yüzünün hizasında olan bacaklarıma sarılıp ayaklandı ve kendi etrafında döndü kahkaha atarak.

Beni tekrar yere indirdiğinde belimden beni kendine çekip bir bacağımı ise eliyle tutarak havaya kaldırdı ve beni yere, geriye doğru eğerek dudaklarımı öptü. Bu romantik ve uzun süren öpücükten sonra iki ayağımında yere değmesine dahi izin vermeden beni kucaklayıp sandalyeye oturdu. Bir eliyle kalçamı okşuyorken diğer eliyle ise yanağımı okşuyordu ve "Jimin... sana bu güzel haberin içeriği olan kötü bir haber vermeliyim" dedi. Güzel haber dediği çıkmaya başlamamız olmalıydı. "Dışarıdayken insanların anlamaması için daha sert davranmam gerekebilir" diyen Yarbaya bakarak "Nasıl yani? Daha ne yapabilirsin ki?" Dedim şaşkınca. O ise gözlerini kapatıp "Diğerlerine yaptığım gibi seninde hatanı ararım, ağır cezalar veririm." Dedi ve gözlerini açıp "Şimdiden özür dilerim" diye de ekledi.

Military Wound'YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin