iki

79 7 139
                                    

Gece gece tatlı krizim tuttuğu için markete gitmeye karar vermiştim. Fakat bu saatlerde açık olan tek market vardı.

Onun içinde sokak aralarından geçmek zorundaydım.

Klasik montumu ve ayakkabımı giyip evden koşar adımlarla çıkmıştım.

Kulaklığımı takıp müzik listesinden rastgele bir şarkı seçerek yürüyordum.

Garip bir çıkmaz sokakta bağırış sesleri geliyordu.

Merakına engel olamayıp sokağa bakınca, 9 tane adam vardı. Bu adamlardan biri yerde oturmuş yalvarıyor, diğer 8 tane simsiyah giyinmiş adamda ona bakıyord. Ve hepside gayet uzundu. Tabii birini saymazsak.

En uzun olan adamın üstüne çıkıp yumruklarını yüzüyle birleştiriyordu.

En sonunda, ellerini ceketine koymuş kişi durması için uyarmıştı. Ve yandaki adamdan silahı istemiş, silahı yerdeki adamın kafasına doğrultmuştu.

Adam bir yandan yalvarirken sesini zar zor duyduğum kişi cümlesi ile birlikte adamı alnının çatından vurmuştu.

"Demek karını aldatmak için bizden para aldın? Sürtük herif!"

Sılahı tutan kişi, silahı aldığı adama vermişti. Yüzündeki siyah maskeden sesini tanıyamamıştım.

Ardından yaklaşık 180-181 boyunda olan adam, aralarından en sakinine ne yapması gerektiğini söylemişti.

"Yoongi, Jungkook ile şunu nehire atın."

Sanırım ele başları, adamı öldüren ve emir verendi. Diğerleri heykel gibi duruyordu. Cesedi ilk başta poşete, ardından arabanın arkasına katıp Yoongi ve Jungkook denilen ikili hızla kaybolmuştu.

"Namjoon, hadi gidin"

"Peki, efendim"

İsmi namjoon olan kişi, diğer beş kişiyi alarak siyah arabayla gitmişti.

Tam gidicekken ayağımı yerdeki taşa vurmuştum. Taş yerinden oynadığı gibi ses çıkmıştı ve son kalan adam bana bakmıştı.

"Sen! Gel buraya!"

Bişi demeden hızla koşmaya başlayınca, oda elindeki bıçakla üstüme koşuyordu.

Kovalamaca, beni duvarda kıstırmasıyla son bulunca bıçağı cebine kattı. Bir eli ile ağzımı kapatmisken diğer eliyle yüzünün yarısını kaplayan maskeyi çıkarmıştı.

"Jisung? Sen aptalmısın!? Ne işin var gecenin bu saatinde? Burda!"

Elini ağzımdan çekerek duvara koymuştu. Hızlanan nefesimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Siz... Siz az önce o adamı öldürdünüz!"

"Bağırma, duyucaklar."

"Kim ya? Hem Hyunjin Bey siz nesiniz?"

"Balerinim Jisung. Ne olabirim aptal mısın?"

"Siz mafyasınız! Oha çok havalı! Bı dakka? Siz hem şirkette çalışıp hemde mafyacılık mı oynuyorsunuz?"

"Evcilik mi bu Jisung? Hiç iki iş yapan insan görmedin mi?"

"Yani gördümde. Böylesini görmedim diyelim"

"Yani evet doğru söylüyorsun. Mesela diğer insanlar seni şuan tek hamlede öldüremez değil mi?"

"Hyunjin Bey, bırakın sıkıcı hayatıma devam edeyim. Hiç bir mafyayla uğraşıcak havamda değilim"

Red Silence | HyunSung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin