^4^

979 31 11
                                    

Sabah uyanıp üzerime güzel bir elbise giydim. Arkama döndüğümde az da olsa yaralarım görünüyordu. O yüzden üzerime ince bir hırka alıp giydim.

 O yüzden üzerime ince bir hırka alıp giydim

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

(Yırtmaçsız sayın canlarım)

Aynada kendime baktığımda güzel olmuştum sadece yüzüm kireç gibiydi. Makyaj masama geçip yüzüme biraz fondöten sürüp dudağımı biraz renklendirdim. Yanıma yetecek kadar kıyafet almıştım. Gerekli herşeyi de almıştım evet hazırdım. Aşağı indiğimde Volkan somurtarak oturuyordu. Yanına oturup omzuna kafamı yasladım.

"Volkan yapma böyle uzak bir yere gitmiyorum ki."

"Biliyorum badem şekerim."

"O zaman neden yüzün asık?" Dikleşip beni kollarımdan tuttu.

"Badem şekerim 5 tane abin var ve eğer onlara alıştığın da benden ayrılmandan korkuyorum." Gülümseyerek kollarımı boynuna doladım.

"Volkan olur mu öyle şey ben seni çok seviyorum. Onlar yokken yanımda sen vardın beni her zaman korudun. Senin yerin ayrı onların yeri ayrı." Biz birbirimize sarılırken kapı çaldı.

"Gitme vakti geldi." Başımı olumlu anlamda salladım.

"Mutlu ol badem şekerim." Diyip anlımı öptü ayağa kalkıp son kez Volkan ile vedalaştık ve ben evden ayrıldım. Kapının önünde duran Yalçın bey ile kalp hızım değişti. Bana gülümseyerek bakıyordu bense utanarak yüzüne bile bakamıyordum. Yanına geldiğimde çantamı elimden aldı ve arka koltuğa koydu sonrada ön kapıyı açıp geçmem için yer verdi. Oturup kemerimi bağladım Yalçın bey de hemen şoför koltuğuna oturdu.

"Nasılsın meleğim?"

"İyiyim. Siz nasılsınız?" Sizli bizli konuşmam suratını assada tekrar gülümseyerek yüzüme baktı.

"Bende iyiyim kızım. Evde herkes seni bekliyor." Başımı olumlu anlamda salladım ve yola çıktık.

Evin önüne geldiğimizde bizi büyük bir demir kapı karşıladı. Kapı açılınca içeri girdik ve benim ağzım şok ile açıldı. Bu ev ne kadar büyüktü böyle. Araba durduğunda yutkunarak indim. Yalçın bey çantamı alınca elinden almak istedim ama izin vermedi. Kapıyı çaldığında ellerim titremeye başladı ve derin derin nefesler almaya başladım. Kapıyı 40'lı yaşlarında bir kadın açtı.

"Buyrun Yalçın bey. Herkes salonda." Başını sallayarak içeri girdi ama ben sadece kapıdan içeri girebilmiştim o kadar çok utanıyordum ki ne yapacağımı bilemiyordum. Yalçın bey tekrar bu tarafa geldiğinde yanımda durdu.

"Meleğim neden orada bekliyorsun?"

"Ben... Sadece biraz utanıyorum." Gülümseyerek yüzüme baktı ve elindeki bana ait olan çantayı yere bıraktı.

"Biliyorum senin için çok zor ama alışacaksın meleğim. Hadi gel şimdi içeri gidelim." Başımı olumlu anlamda salladım ve Yalçın beyi takip ettim.

MELİNAOnde histórias criam vida. Descubra agora