11 - Bu Çocuk

34 5 5
                                    

Bazen bir şey olur öyle bir histir ki bu tarif edemezsin boşluktur sadece. Bırakırsın bütün seni mutlu eden şeyleri bir kere ben gitmişim onlar bana gelsin dersin. Ama mutluluk çok uzakta kalır, kelimeler anlatmaz seni, susarsın. Konuşmak zor gelir, acını saklarsın bir saatten sonra boş bakarsın dünyaya. Yalan gülümsemeler yalan kahkahalar. Kim bilir ki senin içinde kopan fırtınaları? Kim bilir ki senin niye bu kadar çok güldüğünü. İnsan bazen sadece öyle göstermek için güler. Mutlu gibi. Sevinçli gibi. İyi hissediyormuş gibi. Ama asla öyle olmaz. Asla iyi hissetmez, insan içinde ağlayamaz bu yüzden güler. Herkesten uzaklaşır ama bi o kadar da yakındır insanlara. Mutlu olmak zor gelir ama bir kelimeye bakar bazen mutlu olmak. Üzülmek için de olduğu gibi.

O gün Baran ile Nevin'in beni götürdüğü sinemada hic mutlu olamamıştım. Bütün gün en sevdiğim yerleri gezmiştik. En sevdiğim yazarların kitaplarını almıştık. En sevdiğim yemeklerin olduğu restorana gitmiştik. İçimde hiç bir heves yoktu. Gediz'in başka birini sevdiğini öğrendiğim gün benim için her şey değişmişti. Eski Berrak yoktu. Sanki bambaşka bir insan gelmişti. Hiç umudum yoktu. Tek bir cümle beni bitirmişti. Mesajları silmiştim. O mesajlar bana bir şey kazandırmıyacaktı. Onu hatırlatmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktı. Ama unutmuş muydum? Unutamamıştım.

Bir insanı hatırlamaya herkesin birbirine söylediği 'canım' kelimesi bile yetiyordu. Bütün yazı depresyonda geçirmiştim. Herkesten uzaklaşmış içime kapanmıştım.

Artık onikinci sınıf olmanın verdiği sorumlulukla hislerimi kontrol etmeye çalışıyordum. Aynı sınıftaydık Gediz ile, bu yüzden çok zordu bu söylediğim. Ama ne yapabilirdim. Hayallerimin peşinden gitmeliydim saçma bir aşk için hayallerimden olamazdım. Hem test çözünce aklımdan bir süre çıkıyordu. Her gece rüyalarıma girip uykumu ele geçirmeseydi daha iyiydi. Ama ne yapabilirdim hem görmek hem görmemek istiyordum. Bu aşk denilen şey çok garipti.

Geçen yıla göre daha çok olgunlaşmıştım. Yazın bütününü depresyonda geçirdiğim için de olabilirdi. Unutmak istiyordum onu. Hatta bazen adını bile anasım gelmiyordu. Ona çok fazla şiir yazmıştım bu süreç boyunca. Anlatamadıklarımı, söyleyemediklerimi, bilmesini istediklerimi şiirlere dökmüştüm. Artık öyle kolay ağlamıyordum. Doğrusu, artık ben ağlayamıyordum. O günden sonra -yani birini sevdiğini öğrendiğimden sonra- o kadar çok ağlamıştım ki artık ağlayamıyordum.

Gedizle de konuşmuyordum doğru düzgün. Ne konuşabilidim ki. Bu bana acıdan çok şey vermezdi. Baran ile Nevin beni en çok destekleyen kişilerdi. Her zaman yanımdaydılar. Onlar olmasaydı daha kötü olabilirdim. Yazın o kadar kötüydüm ki intihar girişiminde bulunmuştum. Evet çok saçmaydı bu, bir insan için canıma kıymak. Bileğimi kesmiştim.Gerçekten son noktaya geldiğimi düşünmüştüm.

29 hazirandı o gün günlerden. Gizli bir şekilde aldığım jileti koluma dayadığımda tek aklımdan geçen o duygudan kurtulmaktı. Sessizce dünyadan yok olup gitmekti. Kapımı kilitlemiştim. Kimse beni bulamasındı ki ölebileydim. Bileğimin üzerindeki elim titrerken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Canımın acıması hiç umrumda değildi. Bana bir şey olursa hiç kimsenin üzülmeyeceğini düşünüyordum. Ne olabilir ki bir kaç gün ağlar unuturlardı diye düşünmüştüm.

Elimdeki jileti bileğime değdirdiğimde ufacık çizmiştim. Jileti kuvvetli bir şekilde bileğime bastırdığımda tarif edemeyeceğim kadar büyük bir acı bileğimi sarmıştı. Daha önce hiç görmediğim kadar çok kan elime akmaya başlamıştı. Hem ağlıyordum, hem korkuyordum, hemde bileğimin acısı ile kıvranıyordum. Başımın döndüğünü hissettiğimde titreyen elimden jilet yere düşmüştü. Sonrası bulanıktı. Gözlerimi kapatmadan önce tek hatırladığım Baran'ın bağaran sesiydi. Baran kitlediğim kapıyı kırıp beni gördüğünde şoka girip ne yapacağını bilememiş. Çok ağlamış... Sonra ise ambulansı aramış, sağlık çalışanları onu zor sakinleştirmişler.

Hastanede bana kan veren de o olmuş. Gözlerimi açtığımda başımda ağlayan annemi ve Baran'ı gördüğümde bende ağlamıştım. Babam yoktu çünkü o biz küçükken annemi terketmişti. Tek biz vardık, üç kişilik bir aileydik. Ve ben de onları terkemeye çalışmıştım. Çok bencilceydi... İkisi de bana sarıldığında bunu hiç yapmamam gerektiğini o an farketmiştim. Baran'ı ilk defa öyle görmüştüm. Annem üstüme titrer olmuştu o günden sonra. Psikolojik destek almıştım. Eve kapanmıştım Nevin neredeyse her gün bizim evde durmuştu. Neşemi geri getirmeye çalışmışlardı. Yalandan gülmeyi öğrenmiştim burda da.

Çok şey değişmişti şu beş altı ayda. Daha da büyümüştüm ruhen. Ve hala onu unutmamam en kötüsüydü.

Şimdi ise evdeydim okuldan yeni gelmiştim ve bu gün ara verme günümdü. Her hafta aynı programdı. Eve gelip her gün bir kaç molayla çalışır arada yemek yer ve yarım saat sonra yatardım. O yarım saatte de müzik dinlerdim. Cuma günü dışında bu dershaneden sonra aynı olarak devam ederdi. Bu gün cumaydı bu yüzden sorun yoktu dinlenme konusunda.

İlk mutfağa annemin yanına gittim, sarma sarıyordu. Yanına oturdum ve çiğ sarmalardan bir kaç tane ağzıma attım. "Kız dur kurt çıkacak midende." Dedi minnacık kızarak. "Ay anne ne olacak?" Dedim bir tane daha alırken, tam elime vuracağı sırada elimi çekmiştim. Kıkırdadım, "Anlamıyon heralde, yarın bi gün karnında kurt çıkarsa sakın başıma gelme. Bakmam valla." Dedi kızarak. Ona öyle mi, bakışı attım. "Sen mi bakmazsın? Bir de bana..." Kahkaha attım. "Sen bana kıyamazsın ki." Dedim ve yine güldüm.

"Bir de dalga geçiyor ya. Evet ben efendim. Bir sorun mu var?" Dedi annem bana katılarak. "Yok tabiki." Dedim ve hızlıca üç tane daha alıp sandalyeden kalktım. Tam arkamdan vurucakken kaçtım. "Sorun yok tabiki ben sarmaları kaçırdığım sürece." Dedim ve gülerek odama ilerledim. Çok seviyordum annem ile uğraşmayı. Gedizle olan biteni anlattıktan sonra daha yakın olmuştuk. Bu beni çok mutlu ediyordu. Arkadaş gibiydik...

Telefonuma düşen bildiririm ile elimdeki son sarmayı da ağzıma attım ve masama oturdum. Parmağımı peçete ile sildikten sonra telefonu açtım.

0539*:Belki hiçbir zaman görmeyeceksin ama bu çocuk seni çok seviyor Berrak. Bil istedim...



🦋

Merhaba cankuşlarımmm yazarcık geri geldi...
Çokk uzun bir süre sonra... Ama geldi sonuçta. Nddndnjx

Dırırımmmm hadi kafalar karışsın. Durun ben diyim.

Sen nasıl yazarsın be hem mutsuz bölüm yazıyorsun. Hem kafa karıştırıyorsun.

🦋

Duru AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin