0.1

205 30 36
                                    

{jirose}
{Olabilirdik}

Elindekileri elime sıkıştırdıktan sonra keskin bakışlarıyla gözlerime baktı.

"Malzemeleri '•••' teslim ediyorsun, saat 3 te burada ol!" elimdeki paketi sırt çantama sıkıştırdıktan sonra onu beklemeden cevapladım.

"Pekala," derin bir nefes verdikten sonra ekledim. "Ne zamana kadar sürecek bu?" Tek kaşını kaldırıp, aramızdaki mesafeyi 1-2 adımla kapattı. "Ne zaman istersem o zaman.. bir sakıncasımı var?"

"Evet var, yapmak istemiyorum şu lanet işi!" Dudağının kenarını yavaşça kıvırdı. "Onu o piç herifin çocuğu olmadan önce düşünücektin." Gözlerimi devirmeden edemedim. İsteyerek bu siktiğimin dünyasına geldim sanki. "Pekala.. öyle olsun." Verdiğim cevap onu sevindirmiş olacak ki kıvrılan dudaklarının yerini gülümsemeye bırakmıştı.Birkaç adım geriye doğru adım attıktan sonra onu geride bırakarak arabaya doğru ilerledim..

•••

Kapının zilini çaldıktan sonra beklemeye başladım. Kapı açıldığında daha reşit olmadığı belli olan, erkek çocuğu beni görünce gülümsedi...

heyecanla sordu; "Getirdin mi?" Hep aynı soru...

Vermeli miyim? Sadece gözlerine bakıyordum... İstekliydi ama ben değildim. Bu işten bu yüzden nefret ediyorum. Masum insanların ince çizgisini bulup oradan vuruyordu..Ne zaman sıkıntıya girseler başvurdukları şey hep aynıydı...

Metamfetamin..

[Kuvvetli bağımlılık yapıcı etkisi olan, renksiz ve kokusuz bir maddedir..]

Birden adımlayıp yakama yapışmasıyla düşüncelerimden ayrıldım. "Getirdin, değil mi?" Tekrarladığı soru ile beraber irislerimi suratına çıkardım.
Gözler de büyüme, öfke patlaması, tedirginlik, heyecan ve
terleme..hepsini çehresinden anlaya biliyordum.

Ne zaman dolduğunu bilmediğim gözlerim görüş açımı bulanıklaştırdığı
için elimin tersiyle sildim ve ardından sorusunu cevaplamak için araladım dudaklarımı.

"Vermeyeceğim." Elimde vermek için bekleyen metamfetamin'i çantama atmaya çalışırken konuşmaya başladı; "hayır.. hayır, hayır. Onu bana vermen gerek!" Son olarak ona dönüp,"Hayatını mahfetme, ne yaşadığını bilmiyorum ama çaresini bu sikik şeyde arama!Lütfen..." Dedim.

Bu işi zorunlu veyahut istemeyerek yapsamda, hiç bir çocuğu bu durumda bırakmak istemem...

{_Roseanne'den_}

"Anne! Benim odanın kutuları neredeler?" Etrafıma bakınırken annem odaya elinde benim odamın olduğunu düşündüğüm kutular ile beraber girdi "buradalar" suratıma gülümsememi, yerleştirip onu bekletmeden elindeki kutuları aldım ve konuştum "teşekkürler ." O da gülümsemesini suratına takıp"önemli değil" diyerek odadan çıktı.

Elimdeki kutuları yatağımın üstüne yerleştirip, kapağını açtım. Çocukken ailem ile çekindiğimiz fotoğraflar ve anılar, maziler içindeydi. Annem, babam ve ortada 10'lu yaşlarında olan ben. Mutlu gözüküyorum. Hem de çok. Peki ya şimdi? Mutlu muyum? Evvet, güzel soru! Bilemiyorum. Nasıl tabir edilir onu da bilemiyorum..

Hatyatım dışardan güzel görünebilir. Ne de olsa insanlar tarafından unvanı olan, güzel, genç, ve tabi maddi durumu çok yükseklede olmasada iyi olan biriydim. Çoğu insan benim yerimde olmak ister. Ama ben kendimi bilemiyorum.. Buna sevmemek değil de sıkılmış olarak adlandırabiliriz.

•GEZELLİGHEİD•JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin