nine

120 20 4
                                    

Sevgili günlük,

Bir kaç gündür sınavlara çalışmaktan başka bir şey yapmadım. Zaten kafam Max yüzünden karışık. 

 Perişan bir haldeydi ve okul çıkışına gelip konuşmak istediğini söyledi. Hala içimde ona karşı farklı duygular olduğu için kabul ettim. Okulun ilerisinde olan parka gidip oturduk. Onu ilk defa böyle gördüm, çaresiz gibiydi ve şey, birazda yapayalnız. 

Benden ayrıldığı zamandan beri hiçbir şeyin eskisi gibi güzel olmadığını söyledi, sanki bilmiyormuşum gibi. Benden yüzlerce kez özür diledi, bırakmış olmasının saçmalık olduğunu söyledi, o an onu gerçekten onu affetmek istedim ama yapamayacağımı da biliyordum. Çünkü ona güvenmiştim ve bilirsiniz, birine güvenmek büyük bir şeydir.

 Artık bundan kesinlikle eminim, ondan nefret etmiyorum. Sadece güvenimi boşa çıkardığı için ona kızgınım. Onu çevremde istemediğim gibi onu görmeden bir gün bile geçirmek istemiyorum. Sanırım arafta kalmak bunun gibi bir şey. 

Normal şartlarda bu kadar uzatmış olmam bana bile saçma gelirdi ama o benim mutlu olmak için son şansımdı, güvenmek için sahip olabileceğim son insan.

Sonuç olarak hala ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Barışmamız veya onun tamamen hayatımdan çıkması ona atacağım bir mesaja bağlı. Bu konuda oldukça kararlı görünüyordu eğer onu affedersem bir daha asla beni yarı yolda bırakmayacakmış ama eğer mesajımda affetmediğimi belirtirsem...

Benimle olan tüm iletişimini koparacak, askeri yatılı okuluna kaydolacakmış. 

Bunu yapması demek benim onu bir daha asla göremem demek.

Bunu yapması demek ilerde orduya girmesi demek.

Bunu yapması demek, bizi sonsuza kadar bitirmesi demek.

Tüm hayallerinden, hayallerimizden, hayatından vazgeçmesi demek.

Sevgilerimle,

Alexis.

Dear MaxHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin