|•no,no and no•|| minific || hyunlix ✓

><six lesson fight><

"Yuna nuna?"

Yuna, kendisine seslenilmesiyle elindeki biberonu bırakarak sesin geldiği tarafa dönerken gördüğü görüntü karşısında yanak içlerini ısırmıştı.

Felix, üzerinde ki kahverengi şort tulumu, içindeki beyaz sweatshirtü, dudaklarında ki emziği ve elinde tuttuğu ceylan peluşu ile mutfak kapısının önünde öylece dikilirken Yuna, küçük çocuğun neden bu saatte uyanık olduğunu düşünerek küçük çocuğa doğru eğilmişti.

"Tatlım? Bir sorun mu var?"

"Wooyoung hyung nerede?"

"Bilmiy-"

"Felix?"

Yuna ve Felix, sesin geldiği yöne doğru bakarken Felix, gördüğü hyung'u ile gülümsemişti.

Wooyoung, kendisine dönen bebek ile gülümserken iyice süzmüştü onu. Patronunun ne kadar şanslı olduğunu birkez daha düşünmüş ve eğilerek Felix'in boyuna gelmişti.

"Tatlım neden uyanıksın bu saatte?"

Felix, omuz silkerek elindeki peluşa daha sıkı sarılırken Wooyoung, emin olmak için birkez daha kolunda ki saate bakmıştı. Hyunjin gideli bir saat bile olmuyordu ve anlaşılan bebeğini giydirirken Felix'in uykusunu kaçırmış olmalıydı.

"Uyuyamadım hyung."

"Ama daha uyanma saatine iki saat var güzelim?"

Yuna, gülümseyerek karışsında ki ikiliyi izlerken Felix, emziğin altından dudaklarını büzerek olduğu yerde zıplamıştı.

"Uykum yok ama.."

"Ama babanın kuralları dışına çıkmıyoruz Lix değil mi? Tut hadi elimi odana gidelim."

Felix, iç çekerek minik elini kendisine uzatılan iri elin içine bırakırken bakışları son kez Yuna'ya dönmüştü.

"İyi uykular tatlım."

"Görüşürüz nuna."

Yuna, karşısında ki küçük çocuğa elini sallayarak gülümserken Felix'te elini sallayarak yürümeye başlamıştı.

"Hyung uyumak istemiyorum.."

"Neden güzelim?"

Felix, merdivenleri paytakça çıkarak git gide elindeki peluşu sıkarken Wooyoung irislerini yanında ki bebeğe çevirmişti.

"Gitti ki uykum. Nasıl uyurum o olmadan ki?"

"Hmm gelir belki birazdan tatlım, hm?"

"Pff.."

Felix, kafasını arkaya atarak oflarken Wooyoung o sırada gözüne Yeni takılan morlukla kaşlarını çatmıştı.

"Lix? Boynuna ne oldu?"

"Dün gece babam öptü."

Felix, başını tekrar öne eğerek mırıldanırken Wooyoung bir süre daha küçük çocuğu izlemişti.

"Dün gece babanla mı uyudun güzelim?"

"Hmhm! Popom acıyor o yüzden. Ama olsun."

Wooyoung, yutkunarak başını sallarken Felix biten merdivenler ile odasına doğru koşmaya başlamıştı.

"Koşmak yok küçük adam."

"Tamam!"

Felix, hyungundan uzaklaştığı için bağırırken yavaşça odasının kapısını açmış ve içeriye girmişti. Küçük adımları yavaşça geniş beşiğini bulurken aniden ayaklarının havalanması ile gülmüştü.