1.

1.1K 39 38
                                    

Uzun zaman sonra huzurla uyanmıştım, çünkü ülkeme geri dönecek ve milli takım maçları için antrenmanlara başlayacaktım.

Çok güzel hayaller ile geldiğim rusya benim için hayal kırıklığı olmuştu.Takımım iyi değildi ve gelişmeme katkı sağlamaktansa,vakit kaybına sebep olmuştu.Her ne kadar bu durum üzücü olsa da yeni lig ve yeni ülke görüp, deneyim kazanmak güzeldi.

Uçağımın kalkmasına yaklaşık 2 saat vardı. Son kez eşyaları kontrol edip havalimanına doğru yola çıktım.Havalimanına geldiğimde uçak saatini beklerken zehraya uçağa binecek olduğumun haberini mesaj atarak verdim.

Uçağın kalkmasına daha 40 dakika olduğu için şarkı açarak beklemeye başladım. Uçak saati için anons yapıldığını fark edince hemen uçağa binmek üzere ayağa kalktım.Uçağa bindiğim gibi fotoğraf çekip kalkışa geçmeden story attım.

Uçak iner inmez tekrar zehraya mesaj attım "nerdesin?" Beni almaya gelecekti ama görünürde yoktu.Yaklaşık 2 dakika sonra geri cevap geldi "dışardayız seni bekliyoruz" Dışardayız mı? nasıl yani tek geleceğini sanıyordum ben. Görüldü atıp dışarı doğru yöneldim.

Bir kaç hayranım ile fotoğraf çekildikten sonra gözlerim zehra ile buluştu. Bana doğru adımlayarak"aşkım!" diye bağırdı. Ben de ona doğru ilerledim ve kocaman gülümseyerek ona sarıldım. Biraz beni sarsarak sarıldığı için gülümsememe sebep olmuştu.

Benden geri çekilince elimden valizimi alıp arabanın bagajına doğru yerleştirdi. O valizi yerleştirirken arkamdan belimi saran kollar ile sarsılmıştım. Beni saran kolların mile olduğunu hem kokusundan hem de kollarındaki dövmelerden anlayınca gülümsedim ve sarılmaya devam ederken vücudumu ona döndüm.

Kafasına ufak bir şaplak atarak "korktum" dedim. Bana gülümseyerek "özür dilerim" diyince ona gülümsedim.

Zehra'nın "hadi binin" demesiyle hepimiz arabaya oturduk. Ben arka koltuğa geçip ayaklarımı uzattım ve "nereye gidiyoruz zeze?" diye sordum .

Mile zehradan önce davranıp "sürpriz" diye bağırdı. Daha sonra zehraya bakıp göz kırptığını görünce Zehra'nın sürprizden haberi olmadığını düşündüm.

Zehra bana sıkca sorular soruyor mile sadece dinliyor ben ise geçiştiriyordum,çünkü şuan da sadece ân da kalıp rusyadaki takımımla ilgili konuşmak istemiyordum.

Bunu birkaç sorudan sonra anlayınca zehra, eski takımımdan bahsetmek yerine başka sorular sorup birşeyler anlatmaya başladı. "ay ebrar biliyor musun mile bi kere rüyasında senin ismini sayıklıyordu"
diyince şaşırmıştım.

Mile zehranın koluna vurup "sussana" diyince kahkaha atmıştım."Kaza yapcaz vurma!" diyip gülen zehraya gıcık gıcık bakıyordu mile. "Ne gördün mile" diyince ortam biraz ciddileşti. Sanırım öğrenmemem isteniyordu bu rüyayı. Ama yinede merakla cevabı beklemeye başladım. Yattığım yerden doğrulup ortaya geçtim ve kafamı öne doğru uzattım."Hatırlamıyorum" diyen mileye tabiki inanmamıştım. Zehra bir anda söze girip " geldik" dedi.

Zehra'nın bunu söylemesiyle arabadan indik ve sorduğum soru havada asılı kalmış olmuştu. Bu duruma biraz bozulsam da belli etmeden önden ilerleyen zehrayı takip ettim. Girdiğimiz mekan sade ve bir o kadar enerji yayan renkli bir ortamdı.

En önde bana kollarını açan eda abla arkasında da milli takımdaki diğer arkadaşlarım vardı. Eda ablaya sarıldığımda o da sımsıkı sarılıp kulağıma doğru "artık gitme ya,çok özlüyoruz seni takımca." dedi.Aklımda zaten Türkiye'de kalmak vardı, ama kimseye henüz söylememiştim. Hatta kendim bile bunu detaylıca düşünmemiştim.

Tek tek herkese sarılıp "seni çok özledik,gitme artık ya"merasimi bitince masanın etrafına yerleştik ve hazır olan sofradaki yemekleri sohbet ederek yemeye başladık.

Keko ve KarakurtWhere stories live. Discover now