Yıldızlar az geldiği müddetçe bölüm yazasım gelmiyor bilginiz olsun :)

Sabah yanımdaki hareketlilik ile uyandım. Mile bana bakıyordu.Bende ona bakmaya başladım. Bana bakıyordu ama sanki burada değil gibiydi. Mile gözlerini ovuşturdu ve gözlerini  kapatıp açtı. Gözleri bu sefer şaşırmış gibi bakıyordu ve o şaşkınlıkla yatakta doğruldu. Milenin doğrulması ile bende doğruldum. Gövdeme şaşkınlıkla bakınca ne olduğunu anlamadığım için bende gövdeme baktım. Gövdem,resmen ten rengi değildi. Tamam abartıyorum ama çoğunlukla morarmıştı. Mileye baktığımda bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Yataktan kalkıp yerdeki tişörtümü üzerime geçirdim. Açıkcası gözlerimle de morarıkları görünce utanmıştım. 

-Ben gitsem iyi olacak 

-Dur! 

Yataktan kalkıp yanıma yaklaşan mileye baktım. Eliyle çenemi tutup kafamı döndürdü. Uzun süre bir şey demeden bu şekilde durduk. 

-Mor

-Boynum da mı morarmış?

-Evet

Aldığım cevap karşısında kızardığımı hissetmiştim. Mileden uzaklaşıp giysi dolabının aynasının karşısında geçtim. Boynuma baktım, boynumun bir çok yerinde morluklar ve ufak tefek çizikler vardı. Daha da kızardığımı hissedince odadan çıktım. Morarmayan yerim kalmamıştı ve mile sanırım yaptıklarını hatırlamıyordu... Evden çıkmak üzere kapıya doğru yönelirken beni tutan el ile durmuş ve döndürülmüştüm.

-Nereye?

-Eve

-Kahvaltı yapalım?

-Gitsem daha iyi olacak

-Neden?

-Öyle gerekiyor

-Ama neden?

-Çünkü mosmorum mile

-Yulia yüzünden

-NE? Yulia ne alaka yine ya

-O olmasaydı boynun mor olmazdı ve canın yanmazdı

-O morartmadı ki?!

Bir şey demesini beklemeden evden çıktım. Sürekli Yulia'ya suç atmasına artık tahammül edememiştim. Arabaya binip kimsenin olmadığı bir yere gittim ve radyoyu açık bırakıp düşünmeye başladım. Dün pişman olacağımı bile bile hissettiğim şeylere yenik düşmek istemiştim. Dün için pişman mıyım? bilmiyorum. O karşımdayken ona yenik düşmemek elimde değil gibiydi ve öyle de oldu. Şaka gibi, dün yaptığı onca şeyi hatırlamıyor.

Radyoda çalan şarkıyı fark edince gözlerimin dolduğunu hissettim. Kafamı yasladığım koltukta dikleştim ve sesi yükseltip, arabadan indim. Arabanın kaportasına oturdum ve şarkıyı dinlemeye başladım.

İlk geceden belliydi
O zaman ner'deydin?
Dün daha seni öperken
Şimdi buna "Dur" diyemezsin
Sözlerin, gözlerin, ellerin yalnız benim için
Düşlerim, gülüşlerim, hayallerim yalnız senin için
Seni bulamamışken ben kayboluyorum
Şimdi gökyüzünde kendimi ellerinle dans ederken buluyorum

Gök yüzüne baktım ve göz yaşlarıma yenik düştüm. Noluyor bana,neden ağlıyorum? Cebimde titreyen telefonu aldım, arayan oydu. Açamadım. Geçen sene böyle değildi, ne güzel arkadaşça eğleniyorduk. Ne ara bu noktaya geldim?  Kendi sorduğum sorulara cevap bulamayınca kendime yetemediğimi anladım ve zehrayı arayıp ona geleceğimi söyledim. Zehra, beni görür görmez ne oldu diye sordu. İçeri geçip oturduğumuzda hemen söze girdim;

Keko ve KarakurtWhere stories live. Discover now