Gökyüzündeki Şey De Ne?

4 1 0
                                    



Laden gözlerini hafif araladı hava kararmıştı. Kalkmak istedi ama yapamadı sanki vücuduna uygulanan bir baskı vardı ve kalkmasına izin vermiyordu. Sonra tekrar uyuya kaldı. Gözlerini tekrar açtığında sabah olmuştu. Çalıkuşu'nun dizlerinde yatıyordu. Yattığı yerden etrafına baktı. Herkes onun etrafındaydı ve hala uçurumun kenarındaydılar herkesin neden kaleye gitmediğini ve neden buraya onun yanına gelip geceyi burada geçirdiklerini anlayamadı. Sonra sağ tarafında biraz ilerde taşlardan yapılmış bir mezar gördü. 

Anlaşılan Günel ablanın mezarını oraya defnetmişlerdi. Laden ayağa kalkarken Çalıkuşu da uyandı. Sonra uyanıp diğerleri de kalktı anlaşılan hala Laden'in kendisine bir şeyler yapmasında korkuyorlardı. İsa gelip Laden'e sıkıca sarıldı. Ona "nala" dedi. Laden bu kelimeyi onun ağzından o kadar çok duymuştu ki artık ne anlama geldiğini biliyordu. Bu abla demekti. Sonra İsa onu bırakıp bir anda ilerde gökyüzünü gösterdi. Laden daha iyi görebilmek için ayağa kalkıp önünde duran bir kaç ağacı geçti ve uçurumdaki açık alana gelip yukarı baktı. Diğerleri de merakla arkasında geldi. Gökyüzünde devasa beyaz ve gri şeritli bir şey vardı. Laden ömründe daha önce hiç böyle devasa bir şey görmemişti. Gökyüzünde görebildiği her yeri kaplıyordu sanki ve o devasa boyutuna rağmen havada asılı kalabiliyordu. 

 "Bu iyi bir şey mi yoksa hemen kaçmamız mi lazım" dedi. Çalıkuşu. 

Kızlar, ne olduğunu sormak için Bangam ve Meriyel'e döndüler ama onlarda en az kendileri kadar şaşırmış gözüküyorlardı. Sonra gökyüzündeki şeyden bir şeyler uçarak inmeye başladı. Mesafe o kadar uzaktı ki herkes en başta onları sanki birer sinek gibi görüyorlardı. O şeyler gruplar halinde sağa sola giderken Laden uçurumdan biraz uzaklaşarak ağaçların önündeki kayaların birine oturup beklemeye başladı. Onu gören diğerleri de yanına gitti. Sanki artık gelen şeyler ölümün ta kendisi olsa kızlar bile büyük bir serin kanlılıkla kabul etmiş gibiydiler. Çünkü hepsi çok yorgundu.

Meriyel heyecanla Bangam'a dönüp "sence bunlar Mesanlar olabilir mi?" Dedi.

 Bangam "Böyle devasa bir yapıyı sanırım onlardan başka hiçbir efsanevi yaratık yapamazdı"

 "kurtulduk o zaman" dedi Meriyel. 

"Henüz emin değiliz sevinmek için çok erken" dedi Bangam.

 Onların konuştuğunu duyan Laden "Mesanlar ha" diye mırıldanarak tekrar etti. Öylece oturmuş kaderlerine boyun eğmiş olan biteni izliyorlardı. Bu yaratıklar kötüyse bile zaten bu dünyada da daha fazla kalırlarsa öleceklerini bildikleri için korkmuyorlardı. Bu yaratıklar sağda solda uçuşurken sonunda bir grup onlara doğru gelmeye başladı. Onlar iyice yaklaştıkça Meriyel gördüğü şey karşısında heyecanlanmış ve büyülenmiş gibi ayağa fırladı. 5 tane devasa adam hatta Yanefis'ten bile daha büyük ve toplamı 5 metreyi aşan devasa siyah tüylü kanatları evet bunlar onlardı MESANLAR.

DOKUZWhere stories live. Discover now