✓ Daddy Issues | Bang Chan | SKZ

N

Ya rabbi olay yok gibi bölümlerde ama az kaldı patlatacağım bir şeyler
Lütfen birazcık sabırrrr
Oy vermeyi unutmayalım.
Hadi bakalım bölüme çiçeklerim <3

__________________

-RoNa

Göz kapaklarım tatlı tatlı aralandığında aklıma gelen düşünceyle birden yataktan fırladım. Okula geç kalmıştım. Dün gece uyuyamamıştım ki bu yüzden sabaha karşı içim geçmiş olmalıydı. O tatlı alarmımı defalarca kez ertelediğimi anımsadım. Telefonumu elime alıp saatle bakıştığımızda gördüğüm rakamlar s*çtığımın habercisi niteliğindeydi.

Banyoya uçarak yapmam gereken şeyleri yaptım. Kahvaltı yapamayacağım kesindi.

Yaklaşık on dakika içerisinde hazırlandım, gerçi ona da hazırlanmak denirse... Saçımı bile taramaya vaktim olmamıştı.

Odamdan fırladığım gibi aşağı kata indim. Birçok kişi vardı burada. Babam hala işe gitmemişti. Oysa bu saate çoktan şirkette olurdu.

Onun da beni görmesi yüzünde 'sen niye buradasın?'mimiklerini ortaya çıkardı.

O konuşmadan açıklama yapmak istedim. Yanındaki 1, 2,3 amcamla beraber 4 adam da her ne yapıyorlarsa onu yapmayı bırakıp bana bakıyorlardı. Kendimi oldukça rahatsız hissettim. İçimden bir ses burada olmamam gerektiğini bas bas bağırıyordu.

"Uyuyakalmışım ama şimdi çıkıyorum."dedim. Selamlayarak eğildim. Tam çıkacağım sırada masanın üzerindeki bir ton kağıdı ve kenara yığılmış kutuları gördüm.

Gözlerimi hızla oradan çekip bir süre arkadaki babamın emlak ofisinden olduğunu düşündüğüm adamlara baktım.

Daha fazla etrafa bakamadan adımlarım çoktan yürümeye başlamıştı.

Hızla ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Geç kaldığım için otobüse binmek en doğru seçenekti. En yakın durağa koşup otobüs geldiğinde hızla bindim.

Saate baktığımda derin bir nefes verdim. Hâlâ yetişebilirdim zil çalmadan. Bu kadar sorun etmemin ise elbette bir nedeni vardı.

Bugün ilk dersimiz Kore dersi ve edebiyatıydı. Ve öğretmenimiz biraz(!) fazla uyuz biriydi. Onun dersine geç kalmaktansa tüm gün okulu bile ekebilirdim.

Aklıma Chan gelmesiyle yeniden kalbim tepki olarak hızlandı. Onunla en son görüşmemiz üzerinden neredeyse bir hafta geçecekti. Hatta aradaki Chansroomu saymazsak hiç görmemiştim bile.

Çünkü benim sınav haftamdı onlar ise Japonya'ya gitmişlerdi. Fakat dün gece geldiklerini biliyordum. Bu yüzden hiç düşünmeden mesajlar bölümüne girdim.

-Oppa günaydın.
(7.45)
-Şey sabah sabah rahatsız etmiyorumdur umarım.
Birkaç gündür yoğundunuz ben de sıkmak istemedim.(7.46)

Okulun inine geldiğimde sohbeti kapatıp indim. Hızla okula doğru koştum.
Neyseki yetişmiştim. Sınıfa girmem ile bir an tüm gözler bana döndü ardından birkaç saniye içinde herkes kendi hâline geri döndü.

Cam kenarındaki sırama ilerlerken önümde aniden beliren bedene çarptım. "YAA! " Vurduğum alnımı ovarken kıs kıs gülen Joon'a gözlerimi devirip, yanından geçtim.

Sıranın kenarına çantamı astım. Derin bir nefes verip kendimi sırama attım.

"Yavaş kızım yaa! "dedi Joon. Nasıl her seferinde beni sinirlendirmeyi başarıyordu anlamıyorum.