N

251 25 13
                                    

Hiç beklemediğiniz şeyler sizi bekliyor çiçeklerim oy verdiyseniz hadi bölümeeee

...............

Eve döndüğümde çantamı hızla bırakıp Seok'u almaya okuluna gittim.

Zilleri çaldığında elimi sallayarak yerimi belli ettim. Beni gördüğünde yüzünde oluşan gülümsemeyle koşturarak yanıma geldi. Çantasını sırtından aldım birlikte evin yolunu tuttuk.

"Nuna bugün dondurma yok mu?"

Sırıttığımı Seokun sesiyle fark ettim.

"...Hıh?..."

" Bugün baba olmadığından erkenden eve gidelim. Seni biriyle tanıştıracağım. O gelmeden karnımızı doyurup üstümüzü değiştirelim olur mu kardeşim?"

"Kim Nuna? Meyak ettim söyle lütfen, lütfen lüüüütfen."

"Senin tanımadığın birisi ama onu çok seveceğine eminim."

"Of Nuna sende hep beni meyak ettiriyorsun!" Kollarını birbirine bağlamıştı.

Güldüm , eve hemen dönüp Chan'a mesaj atmak istiyordum. Bizi hemen almasını ve onunla bir dakika da olsa daha fazla zaman geçirmeyi istiyordum.

Bu yüzden eve koşarak gitmek en iyi tek seçenekti.

"Eve kadar yarışmaya ne dersin süper kahraman Seok?"

"Bir süper kahramanı yenemezsin Nuna!"

Koşmaya başladık eve doğru. Evin önüne geldiğimizde Seokun beni geçmesine izin vermiştim. O kazandığına dair sevinç kahkahaları atarken ben çoktan düşüncelere dalmıştım.

Acaba Seok, Chan ile nasıl bir iletişim kuracaktı?

İçeri girdiğimizde çantasını benim çantamın olduğu yere koydum. Zaman kaybetmeden Chan Oppaya konumu attım.

Seok lavaboya giderken ben de kıyafetlerimizi ayarlamıştım. Birlikte yemek yedik ardından odalarımıza giyinmek üzere çıktık.

Nereye gideceğimizi bilmediğimden hem şık hem rahat giyinmiştim. Saçlarımı da iki kenarından incecik örüp arkaya tokamla tutturdum. Seok'un da uzamaya yüz tutmuş saçlarını düzgünce taradım.

"Nuna kim gelecek? Neden bu kadar süsleniyoruz?"

"Onu nereden çıkardın, hep böyleyiz bir yere giderken?"

Bana olan bakışıyla karşımda sanki kocaman bir insan varmış gibi hissettim.

"Sen niye bu kadar mutlusun o zaman?"

"Çünkü....seninle vakit geçireceğim."

Derken beni Seokun sorgusundan kurtaran zil çalmıştı. Seok benden önce koşarak alt kata indi. Bende arkasından onu takip ettim.

Kapıyı açmasıyla birlikte yüzünde bir gülümseme oluştu. Bende gelen kişiyi görmek için kapının arkasından çıktım. Karşımızda duran ve mükemmel gamzeleriyle bizi selamlayan Chan'ı gördüğümde sanki daha fazla gülebilecekmiş gibi sırıttım.

Elinden kocaman bir hediye paketi vardı. Onu Seok'a, yüzündeki o gülümsemeyi hiç bozmadan uzattı.

"Al bakalım bu senin için küçük adam. "

Seokun kolları kendine göre oldukça büyük olan kutuyu kucakladı. Sonra önüne göremese de yürüyüp içeriye götürdü heyecanla.

Bende bu sırada Chan'ı içeri davet edip dış kapıyı kapattım. Selam vererek içeri girdi.
İkimiz de Seoku izliyorduk.

✓ Daddy Issues | Bang Chan | SKZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin