|3| Boş Çaba Kokulu Kumaş

1.1K 181 87
                                    

MERHABA.

UZUN ZAMAN SONRA MERHABA.

Niye bu kadar geç kaldım? Durumlar bunu gerektirdi🫠

İki bölümde 1k oldu bu fic ve şimdiye kadar yayınladığım tüm ficlerimin arasında bir ilke adım attı Into It. Bu yüzden çok mutluyum😭😭

İlginiz için teşekkürler ediyorum.

Bölümü kontrol etmeden atıyorum ayrıca... bir ara kontrol etme umudum var.

İyi okumalar, bol yorumlar dilerim🫶🏻🫶🏻

•••

2 Ocak, pazartesi

"Sikeyim, sen ciddi misin?!"

Sesim kontrolsüzce yüksek çıkarken, parmaklarımın arasında yumuşak kumaşın kapladığı beden dudaklarını büzdü acındırmak için. Acımadım. Onun yakasını sıkarken, gözlerine sinirle büyümüş gözlerim ve kafamın iki yanından çıkan kırmızı dumanlarla bakıyordum. Beynim alev almıştı iki dakikada, tam anlamıyla.

"Zhang Hao." Diye tısladım çocuğun yüzüne. Mızırdanarak onayladı beni. Yemin ederim elimde olsa, tam o saniyede boğardım onu.

"Zhang Hao."

"Jeongguk! Özür dilerim kıçıma sahip çıkamadığım için!" Diye bağırdı ve korkuyla bileklerime sarıldı. Yıllardır arkadaşım olduğu için yumuşayacağımı düşünüyorsa yanılıyordu. İçinde bulunduğumuz şu yemekhanede kafasını tüm yemek dolu kaplara gömüp gömüp çıkaracaktım. Yemin ederim yapacaktım bunu.

"Zhang Hao, ben senin o kıçını defalarca sikip atmadan önce kaç." Dedim yakasını bırakırken, "kaç yoksa kimse elimden alamaz seni."

Yakasını bırakır bırakmaz yere dizleri üstünde çöküp bacaklarıma sarıldı. İğrenircesine ittim bedenini, anında sigaraya sarıldım. Kendimi sandalyeye atarken ağzındaki lolipopu çevire çevire bakışlarıyla bizi yiyen civcive göz devirip camdan fakülte bahçesine bakmaya başladım. Hao seslice oflayıp yanıma oturdu. Elim kaşınıyordu tanrı biliyor, öyle bir yapıştırasım vardı ki o yüzüne...

"Noluyor bebeklerim?"

Belindeki ağır takıları şıkırdata şıkırdata gelen Aeri, masaya oturup bize doğru eğildi. Ona cevap vermeden sigaramı içmeye devam ettim. Zaten kafam darma dumandı, bir de çenemi darma duman edilmesine izin vermezdim çünkü biliyordum ki konuşursam birileri yönetmeliğe açık ortamda çok küfür ettiğimi şikayet edip başımı daha da şişirirdi.

Ve ben yine ağzımı tutamazdım.

"Ben çok fena bir şey yaptım."

"Sikikçe bir fena, hoş bir fena değil." Diye kestim onu. Ağlarcasına sızlanıp Aeri'nin beline kollarını saldı. Göz devirdim. Bayılıyordu oyuncak bebek kendini acındırmaya.

"Ne yaptı benim koca bebeğim?" Dedi Aeri onun açık kahverengi saçlarını okşarken.

"Kim Taehyung'un en yakın arkadaşıyla yattım ve bunun olmaması gerekiyordu!"

Aeri anlamsızca baktı ona. Hao hüzünlü bir sürtük gibi dudaklarını büzüp dolu gözlerini büyüttü, "onunla iddiaya girdik. İlk kim diğerine giderse gidilenin bir istediğini yapacaktı. Biliyorsun uzun zamandır atışıp duruyoruz Hanbin piçiyle."

"Ve sen mi gittin ona?!"

"Özür dilerim ya!" Diye çığırdığında sinirle ona döndüm.

"Kulağımın dibinde bağırmaya devam edersen o ses tellerini üçe ayırıp örgü öreceğim."

Into It | TaekookWhere stories live. Discover now