0.1

717 30 96
                                    

Selaaamlaar sıra dışı ebgas hikayesi ile karşı karşıyayız, umarım beğenirsiniz. Yorum ve yıldıza göre bölümler gelecek. Diğer türlü yazmak zorlaşıyor ve isteksizce yapılınca kötü şeyler çıkıyor. Çünkü o kadar yazıyorum her bölüm 2 saat falan sürüyor ortalama, emeğinin karşılığını almak istiyor yani insan.

Bence güzel bir hikaye oldu. Eleştirilerinizi bekliyorum.
*
*
*
*

Sabah uyanır uyanmaz okula gideciğim için lanet ettim, neyseki klüpteki herkes bu okulda okuyor, yani herkesi tanıyorum. Gerçi son 2 aydır okula eskisi kadar lanet ederek gitmiyorum, çünkü Melissa Vargas geldi. O pek konuşmasa da aynı klüpte olmamız beni mutlu ediyor, birlikte dans ediyorduk. Tabi o alt yapıda, çünkü omzu sakat ve zorlanmaması için yavaş yavaş başlayarak oynamasını istiyor koç. Bence haklı koç. "Ebrar! kaç saat daha seni beklicem" kadirin bağırmasıyla çantamı takıp odadan çıktım. "Ne konuşuyorsun be vır vır. Ayrıca Ebrar değil, abla diceksin." 

Offlayarak ayakkabılarını giyip evden çıkan kardeşime gözlerimi devirdim. Tam bir ergendi, allahsız gibi oyun oynamaktan başka bildiği bir şey yok. Servise bindiğimiz gibi cam tarafındaki koltuğu kaptım. Offlayarak bana bakan ergen kardeşim de yanıma oturdu. Kulaklığımı takıp İkiye On Kala- Çok Özel Bİ açtım ve gözlerimi kapattım. 

Gözlerimi kapattığımda aklıma melissa vargas gelince gözlerimi açmam bir oldu. Zehra'nın dediği gibi ona aşık olmak istemiyordum, çünkü aslında çünküsü yok. İkimizin de yönelimi aynı neden olmasın? 

Ayrıca aynı sınıftayız, benden ay olarak büyüktü aslında. O Ekimin 16'sında ben ise Ocağın 17'sinde doğmuştum. Onun hakkında bilmemem gereken bilgileri bile biliyordum, çünkü sağolsun zehra bizi sürekli shipliyordu ve onu bana anlatıyordu. Hayır yani kızı sevmesem de sevdirecek, ki seviyorum gayet naif ve iyi biri. 

Kendimle çelişiyordum deli gibi.
Omzumda hissettiğim dürtü ile kulaklığımı çıkardım ve ne var bakışlarımı kadirin üstünde gezdirdim. "Geldik kızım, hadi duymuyorsun tamam ama okulu da mı görmedim?" gözlerimi devirdim,"Görmek istemedim belki, ayrıca son uyarım benimle düzgün konuş" dediğimde ciddiyetimin farkına varan ergen kardeşim bir şey demeden servisten tüydü.

Servisten inmemle Zehra'yı görmem bir oldu. Her zamanki gibi topladığı dedikoduları anlatacak ve başımı şişirecekti. Yanına ilerledim ve bana heyecanla bakan Zehra'ya "Tamam, anlat hadi, çatlayacaksın," dedim. "Ay kanka neler öğrendim neler" dedi heyecanla ve sınıfa girene kadar susmadan konuştu. Beyin nöronlarımı hissetmiyorum artık. Rabbime mucize göndermesi için dua etmeye başladığım sırada "Zehra!" koşarak içeri giren handeyi görünce şükür ettim.

Zehra sustuğunda hande bir şeyler anlatmaya başladı. Biri susuyor diğeri başlıyor, süper cidden. Dediklerini dinlemeden dinliyormuş gibi yapıyordum, çünkü sürekli beni ilgilendirmeyen yani ilgimi çekmeyen şeyler hakkında konuşuyorlar. "Mile yarın ameliyat olacakmış" diyen handeye çevirdim gözlerimi. Onca şey konuşmuşlardı ama tek ilgimi çeken bu cümle oldu. "Neden?" diye sordum merak ve üzüntüyle. "Ya işte omzu için" dedi, ben söze girecekken zehra ağzımdan aldı lafı. "İyide daha önce de olmuştu"dedi. İçeri Ahmet hocanın girmesiyle ayağa kalkmak zorunda kaldık. Konuşma yarıda kaldı diye üzülecekken kulağıma gelen fısıltıyla gülümsedim. "Bu sonmuş. Ayrıca Ebrar artık yaz şu kıza" 

Ahmet hoca sınıfı selamladı, "Melissa Vargas izinli onu biliyorum onun haricinde sınıf tam değil mi?" dedi. Diğerleri "evet" derken ben arka sıramda oturan zehra ve handeye döndüm. "Tamam lan yazarım ama kendi numaramla yazmam" dedim ve hemen önüme döndüm. 

Mİleye çok üzülüyordum, ülkesinde ona çok katı davranmışlar yani zehranın dediğine göre öyle. Gerçi öyle olmasa neden gelsin, hem de ailesiz tek başına kalıyor. Ben de tek yaşamak isterdim, en azından ergen kadirden uzak kalmak ruh sağlığıma iyi gelirdi.

That's My GirlOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz