26

140 16 11
                                    

İyi okumalar.

Ebrardan

Kafeye gelmiş, masaya oturmuştuk. Mile yanımda oturuyordu. Garson siparişlerimizi aldıktan sonra hande sohbet başlatmıştı. Yeni gelen koç hakkında konuşurlarken mileye döndüm.

"İyi misin?" dedim ve biraz yaklaştım. Sıcak bir gülümseme ile "iyiyim." diye cevap verdiğinde tekrar önüme döndüm. 

İyi olabilirdi ama  sanki bir tuhaflık vardı anlamamıştım ama anlayacaktım. 

Hande: İdmanlar artık daha zorlu geçecek gibi bir tık gözüm korkmadı değil.

Zehra: Kesin bir tıktır.

Ebrar: Bu yaz zorlu ama iyi geçecek gibi hissediyorum.

Zehra: Sen ne düşünüyorsun mile?

Mile: Ne olacaksa eğlenceli olacak.

Hande: Göreceğiz.

Garsonun gelmesiyle sohbetimiz bitmişti. Herkes sipariş verdiği tatlıyı ve içeceği içiyordu. Ara ara sohbet açılıyor, konudan konuya atlanıyordu. Hande ve zehra tekrar konuşmaya başladıklarında, odaklarının bizde olmadığına emin olduğum bir anda, elimi milenin bacağına koydum.

Elim arasındaki bacağı hareket ettiğinde paniklediğini anlamıştım. Panik halleri çok komik gözükse de gülmemem gerekiyordu.

Avıma odaklanmıştım. Birazcık aksiyon istiyordum o kadar. 

Elimi bacağından kaldırmak için elimi tutan mileye karşılık bacağını sıktım. Bacağını sıkmamla yerinde hareket etmiş ve sandalyeden ses çıkmıştı. 

Odağımı mileden aldığımda kızlar bize doğru bakıyordu. Milenin bir şey söylemeye cesaret edemeyeceğini düşündüğüm için hemen öne atıldım ve "Tatlısından almaya çalışırken biraz fazla sinirlendi sanırım." dedim ve güldüm. 

Kızlar da inanmış olacak ki hande gülümseyip "Mile alış kızım, bu ebrar böyle asla doymaz." dedi.

Bu sefer mile güldü ve "Evet, çok doyumsuz." dedi ve bana bir bakış attı. 

Attığı bakışının anlamını ikimiz de çok iyi biliyorduk. Napayım yani sevdiğim kadına doyamıyorum, doymaya niyetim de yok zaten.

"Ya ne demezsin benim mide kara delik." diyerek sahte bir gülümseme ile bakışlarımı mileye çevirdim. Sırıtıyordu, müsait bir yerde ona yapacağımı bilirim. Şimdilik arzumu bastırdım ve tatlımdan bi çatal aldım. 

Herkes bu yıl hakkında kendince önemli olan ve dikkat etmemiz gereken şeylerden bahsetmeye başladığında tüm odağımı vermiştim. Bu konunlar hakkında konuşmak, takım arkadaşının da görüşlerini duymak gelişme açısından faydalı oluyor genelde.

Hande: Bu yaz sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihinsel olarak da aktif olmak gerekiyor. Rakibin hareketlerini okuyabilmek ve doğru hamleleri yapabilmek için sürekli olarak oyunu analize etmemiz gerekecek. Rakipler az çok bizleri tanıyor ama yeni antrenör ile roller değişecektir. Nasıl bir yol çizeceğini çok merak ediyorum.

Zehra: Handeye katılıyorum. Santarelli'nin oyun tarzını bilmiyoruz, milenin de gelmesiyle dengeler alt üst olacaktır. 

Mile: Çoğunuzu yeni yeni tanıyorum ama hızlı uyum sağladığımı düşünüyorum. Hepiniz çok sıcak kanlısınız, elimden geldiğince ay yıldızlı formayı en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım. 

Ebrar: Mevkimde oynayamayacak olmam önemli değil. Voleybol oynarken takım arkadaşlarımla birlikte hareket etmek ve uyum içinde olmak çok önemli. Mevkim ne olursa olsun uyum içinde olduğumuz sürece ve hata yapmadığımız sürece rakipleri affedeceğimizi sanmıyorum ben ya.

Zehra: Ebrar her zamanki gibi iddialı

Ebrar: E zaten

Zehra: Ebrar bu smaçörlüğü nasıl kabul ettin ya öyle bir anda. Santarelli mi ikna etti, sen ne dedin.

Ebrar: Dedim olabilir.

Hande: Ebrara iki kelime yetiyor.

Meşhur lafımı söyledikten sonra handenin dediği şeyden sonra gülüşmüştük. 

Kızların her dediği şeye katılıyordum. Milenin de hemen uyum sağlayabilmesi içimi rahatlatmıştı. 

Herkes son olarak içeceğini de bitirdiğinde masadan kalktık ve hesabı ödedik. 

*************

Bu bölüm kısa olsun hatırlatma tadında. Bir sonraki bölüm belki smut gelir "belki". Bir kaç bölüm sonra final yapıp yazma işini bitirebilirim haberiniz olsun.




That's My GirlWhere stories live. Discover now