23

465 23 0
                                    

Johnny, misafirlerinin ardından malikaneden ayrılmıştı. Oğlan onun ne işi olduğunu bilmiyordu ve merak etmiyordu zaten.
Mutfak tezgahına koyduğu büyük tabağa gündüz yaptığı kurabiyelerden yerleştirdikten sonra arkasına döndü ve Jeno'ya baktı.

"Felix hangi odada kalıyor?"

Jeno ağzında ki kurabiye parçasını yuttu ve hemen cevapladı.
"Malikanenın sol kanadında, ikinci odada kalıyor. Ve yine çok lezzetli olmuş Yuta, bu işte çok iyisin."

Yuta kıkırdadı ve elinde ki kurabiye tabağı ve yanına koyduğu bir bardak süt ile mutfaktan çıktı.
Büyük evin içerisinde Jeno'nun bahsettiği odayı buldu ve Bistami eliyle kapıya vurdu.
Ses gelmediğinde somurtup kapıyı açtı ve küçük aralıktan içeriye baktı.
Oğlan ortalıkta görünmüyordu ama içeriden su sesi geliyordu.

Odaya girmeye karar verip elindeki tabağı yatağın hemen yanında ki masaya bıraktı.
Tereddütle banyoya açılan kapıyı araladı. Çok büyük olmayan küvetin içerisinde oturan oğlan onu hemen fark etmişti zaten.
"Ahh.. bana yarın öğleye kadar boş olduğumu söylemişlerdi."
Yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

Yuta kapıyı biraz daha açtı ve içeriye girdi.
"Üzgünüm. Buraya beni Johnny göndermedi. O evde değil."

Felix bir bacağını sudan çıkardı ve Yuta'ya cilveli bir bakış attı.
"Anladım.. peki ya burada ne yapıyorsun?"

"Sana biraz kurabiye getirdim."
Ellerini önünde birleştirdi ve kapattığı kapıya yaslandı. "Ben yaptım."
Uzun zamandır Johnny'nin evde tuttuğu korumalar harici kimseyle konuşmamıştı bile.
Felix ile biraz vakit geçirmek istiyordu.

"Vay canına, teşekkür ederim."
Oğlanın yüzünde ki cilveli ifade kayboldu. Oturduğu yerden doğruluğunda çıplak vücudundan süzülen damlalar küvete geri düşüyordu.
"Adın Yuta'ydı değil mi?"
Suyu açıp yukarıdan akarken vücudunu durulamasına izin verdi.

"Evet."

İşi bittiğinde küvetten çıktı ve havluya sarılıp Yuta'nın yanına vardı.
"Adını çok duydum."

"Gerçekten mi?"
Yuta merakla sordu ve arkasında ki kapıyı açtı. Birlikte banyodan çıktıklarında Yuta yumuşak yatağa oturdu.

Felix yarı ıslak havluyu yere bırakıp giymesi için ona verilen şortlu gecelik takımını aldı.
"Elbette. Bir yıl içerisinde üç ev değiştirdim. Bilirsin, genelev. Hepsinde de adını bilmeyen yoktu."
Şortunu giydikten sonra Yuta'ya baktı.
"Büyük patronun bu dünyanın dışından olabilecek kadar güzel fahişesini bilmeyen kimse yok."

Yuta kıpırdandı ve oğlanı geceliğin üzerini başından geçirirken seyretti.
"Bu kadar popüler olduğumu bilmiyordu."

"Elbette öylesin."
Masanın üzerinde ki kurabiye tabağını eline aldı ve Yuta'nın yanına oturdu.
"Söylemeliyim ki senin kendini beğenmiş şımarık bir fahişe olduğunu düşünüyordum."
Kıkırdadı. "Fakat iki gündür bakışların üzerimdeydi ve yalnızca merhamet ve acıma duygusu gördüm."
Biraz yaklaşıp japon çocuğun gözlerine daha yakından baktı.
"Vay canına yakından daha da güzelsin. Gözlerin o kadar büyük ki."

Daha sonra geriye çekildi ve kurabiyeden bir ısırık aldı.
"Ee buraya neden geldin? Dün gece gelmemiştin. Ayrıca buna iznin olduğunu bilmiyordum."

"Dün gece Johnny evdeydi. Bugün yok."

"Patron sana iyi davranıyor ha?"
Başka bir kurabiyeyi eline aldı.
"Ama şimdi seni gördükten sonra onu anlayabiliyorum."
Cilveyle konuşurken Yuta'nın yanaklarının kızardığını fark ettiğinde yüksek sesle güldü.
"Gerçekten çok tatlısın."

"Yani evet. Ona minnettarım, beni yıllar önce çalıştığım evden kurtardığı için."

Felix'in yüzünde ki ifade değişti.
"Biliyorsun, zaten orada olmanın sebebi de Johnny ve onun gibi adamlar."
Kendisi iki yıldır borcunu ödemek için Johnny'nin genelevlerinde çalışıyordu fakat asla başaramıyordu. Faizlerle birlikte genelevde kullandığı, yediği, içtiği her şeyin parası günden güne artıyordu. Bu bir döngü haline gelmişti.

"Bunu biliyorum ama.."
Yuta devam etmek istemedi ve sustu.

Onun rahatsız olduğunu fark eden Felix konuyu değiştirmeye karar verdi.
"Her neyse. Bana iyi davrandığın için teşekkür ederim. Bir cadı olduğunu düşünmüştüm gerçekten."

Yuta gülümsedi.
"Sana kötülük yapmak için hiçbir sebebim yok ve bu beni mutlu etmez. Aksine konuşacak biri olduğu için mutluyum. Johnny dışarı çıkmama izin vermiyor."
Somurttu ve devam etti.
"Beni korumak içinmiş."

Felix omuz silkti.
"Bir bakıma haklı. O kadar çok düşmanı var ki."
Oğlan merak ediyordu, eğer Johnny ölseydi tüm o fahişelere ve parasına ne olurdu? Adamları kendi aralarında güç, üstünlük savaşına tutuşur ve birbirlerini katlederdi yüksek ihtimal.
Tüm bu olanlar ve döngü daha kötüye mi giderdi yoksa iyi mi olurdu? Felix'in hiçbir fikri yoktu.


Fahişe↝ JohnYuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin