2.5

1.8K 64 33
                                    

Selammmmm nasılsınızz

Tek arkadaşımı kaybetmemim ardından 2 gün geçmişti. Onunla konuşmak istiyordum ama Hunter böylesinin daha iyi olduğunu söylüyordu.

Kendime bir kez daha aynadan bakıp sade mi yoksa çok mu abartı olduğunu anlamaya çalıştım. Siyah etek giymiştim üstüme de gri parıltılı askılı crop giymiştim. Yıldızlı küpe takıp yine gri güneş gözlüğümü kafama takmıştım. Soğuk olur diye de üstüme siyah deri ceket almıştım.

The Weekend konserine gidiyorduk bugün ve evden çıkmazsam geç kalıcaktık. Hızlıca uzun çizmelerimi giyip evden çıktım.

Her zamanki gibi son model arabasıyla -bu seferki farklıydı- kapımım önünde bekliyordu. Arabanın yolcu kapısını açıp oturdum. Gülümseyerek "Selam." dedim ve onu süzmeye başladım.

Üstünde beyaz bir tişört vardı altında ki krem rengi pantolonla uyumluydu. "Hazır mısın?" başımla onayladığımda çoktan yola çıkmıştık.

Etrafa şaşkın şaşkın bakarken bir el elimi tuttu. Bakışlarımı elime indirdim daha sonra elin sahibine baktım. Hunter dan başka biri değildi.

Bana gülümseyip ilerlemeye başladı el ele tuttuğumuz için beni de peşinden götürüyordu. Etraf çok kalabalıktı. Kızlar o kadar güzel giyinmiştiki kendimi buraya ait değilmişim gibi hissettim.

Hunter elimi sıktığında ona baktım. Kulağıma eğilip "Burada ki en güzel kız olduğuna yemin edebilirim." dedi.

"Ama-" konuşucağım sırada hızlıca sözümü kesti. "Başkalarıyla kendini kıyaslama artık." dediği gibi yaptım en azından çalıştım.

Yerlerimize geçtiğimizde sahneye oldukça yakındık hatta baya yakındık. "Ön önden bilet bulmak zor değil miydi?"

Sırıttı. "Benim için zor değildi."

Sonunda The weekend sahneye çıkıyordu. The hills şarkısı çalmaya başlayınca hemen telefonumu çıkardım.

"Found out I was comin', sent your friends home" etraftaki insanlar şarkıyı söylemeye başlamıştı bile.

"Keep on tryna hide it, but your friends know"

"I only call you when it's half-past five" etrafta bir anda alevler çıkmaya başladı insanlar çığlık atıyordu. Hunter'a döndüğünde şarkıyı mırıldanıyordu. Telefonumun kamerasını ona çevirip onu çektim.

Fark ettiğinde gözünü kırptı.

"When I'm fucked up, that's the real me" Bende telefonumu kapatıp Hunter'la beraber söylemeye başladım.

"I only call you when it's half-past five
The only time that I'll be by your side" Ona bakarak söylediğimde kolumu omzuma atıp beni kendisine daha çok çekti.

Sırada ki şarkı 'Reminder' dı gün içinde o kadar çok The weekend dinliyordum ki hemen hangi şarkı olduğunu anlayabiliyordum.

Etraftakilerin bazıları zıplıyor bazılarıda video çekiyordu. Hunter bir tane bile ne fotoğraf ne video çekmemişti. Bende onun için bir kaç tane fotoğraf çektim.

"Every time you try to forget who I am" yanımdaki kız bağırarak sözleri söylediğinde bende ona eşlik ettim.

"I'll be right there to remind you again"

"You know me"

Artık bağırmaktan ses tellerim acıyordu. Kafamı Hunter'ın omzuna koydum. Beraber şarkı söylemiştik ve düşündükçe karnımda kelebekler uçuşuyordu.

The Weekend konseri hayal ettiğimden daha güzeldi. Abel'i bu kadar yakından görebileceğimi hiç düşünmemiştim. Şarkı söylemeye devam ederken onu izliyordum.

After hours şarkısını söylüyordu.

Hunter kulağıma şarkı sözünü fısıldadığına tüylerim ürperdi. "Oh, baby, where are you now when I need you most?"

Kolu karnıma dolanmıştı ve hafifçe sallanıyorduk.

Son olarak One Of The Girl şarkısını söyledi. "Tell nobody I control you" Sadece kendi kısımlarını söylüyordu. Jennie ve Lily'nin kısımlarında susuyor biz söylüyorduk.

Artık Hunter'la yüz yüzeydik. "I just wanna be one of your girls tonight"

Elimi göğsüme koyup şarkıyı söylemeye devam ettim. "We don't gotta be in love, no"

"I don't gotta be the one, no"

İkimizde aynı anda "Give me tough love" dedik. "My kinda love"

Şarkı bittiğinde eş zamanlı beraber şarkı söylediğim kız konuştu. "Ağlıycam şimdi. Çok yakışıyorsunuz."

Tam çift olmadığımızı söyleyeceğim sırada Hunter benden önce konuştu. "Teşekkürler." Yanaklarımın kızardığına emindim.

Çift olduğumuzu söylemişti.

MY KİNDA LOVE diye çığlık atacaktım sanırım.

Ben ise sadece gülümsemekle yetinmiştim. Konser bittiğinde arabaya doğru yürüdük. "Hamburger yemeye gidelim mi? Bildiğim çok güzel bir vegan burgerci var."

Kafasını bana çevirdiğinde "Hamburger mi?" diye sordu. "Evet, sevmiyor musun?"

"Hadi gidelim."

Burgerciyi tarif edip yola çıktık. Gece geç saat olduğu için dükkan nerdeyse boştu. Siparişimizi beklerken telefonuma bildirim geldi. Hunter beni hikayesine etiketlemişti.

Hızlıca hikayesine girdim.

Benim fotoğrafımı paylaşmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim fotoğrafımı paylaşmıştı. Beni çektiğini fark etmemiştim bile.

"Nasıl ya hiç telefonunu çıkardığını görmedim."

Hamburgerlerimiz masaya koyulduğu sırada "Sadece seni çektim." dedi.

Şaka mı yani benim konser bölümünü yazamamam.

Şaka mı yani benim konser bölümünü yazamamam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Boksör +18 TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin