Bir gece kulübünde barmaidlik yapan Rüya ve aynı kulüpteki grubun gitaristliğini yapan çocukluk arkadaşı Uraz'ın geçmişe dayalı hikayesi.
*
"Sana uzak olmak da yakın olmak da zor," diye fısıldadı kulağıma doğru. Boynuma çarpan ılık nefesi göz kapakl...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Helloooo!!!
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen, iyi okumalar 🫶🏻
The Weeknd, Jennie, Lily Depp - One Of The Girls
🌊
Saçlarıma sardığım havluyla beraber banyonun kapısını aralayarak odaya geçtiğimde Uraz'ı ortalıkta görememiştim. Ben banyodayken aşağı inmiş olabileceğini düşünerek çok umursamadan valize doğru yönelmiştim ki yatağın üstünde duran gül demeti ve beyaz not kağıdı dikkatimi çekmişti. Hafif nemli olan ellerimi üstümdeki bornoza silerek yatağa doğru ilerledim.
Bir elime dikenlerinden ayıklanmış gülleri bir elime not kağıdını aldığımda daha ne yazdığını okumama gerek kalmadan yüzümde güller açmaya başlamıştı bile. Sadece tek bir gül dahi bıraksa akşama kadar sırıtabilirdim.
Aşk böyle bir şeydi galiba.
Not kağıdına çevirdim bakışlarımı ve kırmızı bir kalemle yazılmış yazıyı okumaya başladım. "Hazırlan ve restauranta in." Kağıtta yazılanı okumamla beraber hâlâ gülmeye devam ederken gözlerimi devirmiştim. "Öküz." İnsan biraz süslerdi cümlelerini. Direkt kolumdan tutup götürse daha kibar olurdu herhalde.
Not kağıdını bırakarak elimdeki dört gülü yüzüme doğru yaklaştırdım. Derin bir nefes alarak kokularını içime çekerken gözlerim gayriihtiyari bir şekilde aşağı kayarak kapanmıştı. Daha önce ondan sayısız kez çiçek almıştım ama gül ilk kez hediye ediyordu bana. Bunları daha sonra suya koymayı aklıma not ettim ve güllerimi özenle yatağın üstüne yerleştirerek aceleci bir tavırla yerdeki valize yöneldim.
Oteldeki son günümüzdeydik. Bu gece de kaldıktan sonra yarın sabah çıkış yapacaktık. İki gün kısa bir süre olsa da burası bana öyle iyi gelmişti ki içimden hiç dönmek gelmiyordu. Bana kalsa aylarca burada kalabilirdim. Günün büyük bir çoğunluğunda kapalı tuttuğumuz telefonlarımız sayesinde gerimizde kalan hiçbir sorun bize ulaşamamıştı. Buna alışmıştım da aslında.
Bir yandan da döndükten sonra artık aynı evde kalmayacağımız aklıma geldikçe burada kalma isteğim tavan yapıyordu. Neredeyse iki ay boyunca aynı evde kalıp günün neredeyse yirmi dört saatini beraber geçirdikten sonra ayrı evlere düşmek insana zor geliyordu.
Sabah uyandığımda ilk Uraz'ı görmeyi, gece uyumadan en son ona bakmaya, çoğunlukla beraber uyumaya alışmıştım. Alışkanlıkların değişmesi başta zorlayıcı gelirdi insana.
Valizden seçtiğim kıyafetleri yatağın üstüne bırakarak tekrar banyoya döndüm. Saç kurutma makinesini fişe takıp çalıştırdım ve saçlarımı kurutmaya başladım. Banyodan çıkalı sadece birkaç dakika olduğu için fazlasıyla nemli olan saçlarım kurutma aşamasında bana zorluk çıkarmıştı. Normalde en fazla beş dakikada kuruyan saçlarımı bugün tamamen kurutmak için neredeyse yirmi dakika boyunca uğraşmıştım.
