Üçüncü Bölüm: Arananlar ve Arayanlar

71 48 0
                                    

Emilie hızlı davranarak adamın şövalyeye saplamak üzere olduğu hançerin keskin kısmını eliyle yakaladı ve hançeri döndürerek adamın elinden çekip aldı.

Hemen adamı arkadaki ağaca yasladı ve hançeri adamın boğazına dayadı.

O zaman ilk defa adamın yüzünü gördü. Siyah saçlarının alnına dökülen bir kısmı beyazdı, yeşil gözleri ifadesiz bakıyordu. Genç olmalıydı, 35 yaşlarında gösteriyordu.

Adam belli bir şekilde sendeleyerek ama ona rağmen rahatça "Siz şu ünlü ölümsüz kraliçesiniz değil mi?" diye sordu.

"Ta kendisi."

Emilie adama kıpırdama fırsatı vermedi.

Adam aynı sinir bozucu sakinliği ile "Tanıştığıma memnun oldum kraliçem." Dedi.

Emilie cevap vermeye bile tenezzül etmedi.

"Demek ki siz pek memnun olmadınız. Aslına bakarsanız ben sizin daha narin, kimseye zarar vermeyen birisi olduğunuza inanmıştım ama görüyorum ki yanılmışım. Gerçekten burada beni öldürecek kadar cesaretli birisi miydiniz?"

"Herkesi kendinizle bir tutmamalısınız. Sizi öldürmeyeceğim ama buradan kaçmamanız için elimden geleni yapacağım. Kral Derek'in sarayındaki zindanlara gidene kadar."

Adam gülümseyerek "Ben kimseyi kendimle bir tutmam. Hele ki sizi asla. Siz bırakın beni öldürmeyi zarar bile veremeyecek birisiniz, benim gibi insanları öldürebilecek birisi değil." Dedi keyifle, sanki dalga geçiyordu.

Adam aklına bir şey gelmiş gibi yapıp "Ama bir şeyi unutuyorsunuz sizin gibi naif bir kraliçe yıllarını dövüşerek, kendini koruyarak geçirmiş bir haydutu köşeye sıkıştıramaz." Dedi ve çok çevik hareketlerle Emilie'yi az önce kendisinin bulunduğu ağaca doğru yasladı ve Emilie'nin elinden çekip aldığı hançeri onun boğazına doğrulttu.

Şövalyeler anında adamı Emilie'nin önünden aldılar. Şövalyeler adamın ellerini daha sıkı bağlarken o "Tanıştığımıza tekrardan memnun oldum leydim." Dedi. "Leydim" kelimesini özellikle vurgulamıştı.

Şövalyelerden biri adamın ellerini bağladıktan sonra Emilie'ye "İyi misiniz kraliçem?" diye sordu.

Emilie pek kendine gelemeyerek yavaşça başını salladı ve "İyiyim." Dedi.

Emilie, saniyeler içinde olan şeyin şokunu atlattıktan sonra sakince üzerini düzeltti.

Catherine hemen onun yanına geldi ve "Bir şeyin yok ya?" diye sordu.

"Hayır, yok gayet iyiyim."

Yavaş adımlarla ilerlemeye başladılar. Şövalyelerin gerisinde kalmışlardı. Şövalyeler, yaşlı adamı tekrardan itmeye başlamışlardı.

Adamın yere düşerken ki oflamaları ve bağırışlarına karşın şövalyeler "Hızlı yürü o halde." Diyorlardı.

Emilie hemen onlara yetişmek üzere hızlandı ve arkadan "Durun!" diye seslendi.

Şövalyeler yavaşlayıp Kraliçe Emilie'ye doğru döndüler.

"Adamı ne için sürüklüyorsunuz? Görmüyor musunuz adamın yorulduğunu ve zorlandığını, hızlı yürüyemediğini?"

"Biz kralın emrini yerine getiriyoruz."

"Kral size adamı sürükleyerek mi getirin dedi?"

Şövalyeler bir şey söyleyemediler.

Emilie "O halde adamı düzgünce götürebilir misiniz?" diye devam etti.

Şövalyeler "Peki kraliçem." Dediler ve adamı itip kakmadan yürümeye başladılar.

Ölümsüz Kraliçe Where stories live. Discover now