(13) mentollü fanteziler manteziler

108 17 20
                                    

"Seokmin... Ailemle tanışmak ister misin?"

Seokmin uyandıktan bir süre sonra bu soruyu duyunca tüm hücreleri tamamen uyanmıştı. Başını kaldırdığında Joshua'nın ezilen kolu saatler sonra serbest kalmıştı nihayet. Joshua kolunda hissettiği karıncalanma ve acı ile inleyince Seokmin'in vermesi gereken cevap ile sorduğu soru havada kalmıştı.

"Oh özür dilerim!"

Seokmin sevgilisinin koluna masaj yaparak karıncalanmayı azalttı. Joshua onun bu tatlı çabalarına gülümsedi ve "Yüzüne bakınca bile mutlu olduğumu biliyor musun?" dedi. Seokmin ellerini çekip duraksadı. "Cidden mi?" diye sordu.

"Cidden. Sana her baktığımda güneş yeniden doğuyor gibi. Şu anda da güneşim doğdu mesela."

Seokmin duyduğu iltifat ile utanmış ve karnında bir karıncalanma hissetmişti. Söyleyecek bir söz bulamıyordu, eğer Joshua böyle diyorsa haklıydı.

"N'oldu, neden bir şey demiyorsun?"

Seokmin durmadan çarpan kalbini tuttu. Ardından Joshua'nın üzerine tırmandı.

"Ne diyeceğimi bilmiyorum ama şu an seni sikmek istediğime eminim."

"Güzel cevap."

Seokmin Joshua'nın üzerindekileri çıkarıp azgınlığını giderirken o sırada telefonu mesaj yağmuruna tutuluyordu.

Joshua, Seokmin'e sıkıca sarıldı: "Bırak, susar birazdan."

"Ney susar?"

Seokmin anlamamıştı çünkü telefonun sesini bile duyamayacak kadar meşguldü. Mesaj sesleri devam edince Joshua sinirle telefonu aldı. Sallantıdan dolayı elinde sabit tutmaya çalıştığı telefonun mesajlarını okudu.

"Aşkım, Jeonghan sikilmiş."

"Ne??! Aman boş ver, onun adını söyleme şimdi."

"Mentollü vazelin kullanmışlar."

"Güldürme amk."

"Mentollü sakso çekmiş."

"HAHAHHAOWUHSH SİKİCEM ODAKLANAMIYORUM"

"Bende de mentol... AH! MENTOLLÜ ESANS..."

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"...yağ var! deneyelim mi?!"

"ÇOK İYİ FİKİR DENEYELİM"

Seokmin, Joshua'nın işini bitirdikten sonra heyecanla gidip yağların içinden mentollüsünü bulup koşa koşa geri geldi. Muzipçe gülüp yağı avucuna döktü. Joshua'nın kaslı memelerine sürdü.

"Nefes de açıyor, bir harika."

Seoksoo çılgınlar gibi yattıktan sonra odanın her yerini nane kokusu sarmıştı. Sonra birlikte banyoya gittiler.

Duşun altına girdiklerinde Joshua uyandıklarında sorduğu soruyu tekrar dile getirdi.

"Ailemle tanışmak istiyor musun diye sormuştum."

Seokmin başından aşağı sular dökülürken duraksadı. Kekelemeye başladı: "Çok isterim ama çok erken değil mi?"

"Merak etme ailem bu konuda sorun çıkarmaz, çıkaramaz da. Herkes bilsin istiyorum."

"Tamam."

"O zaman en kısa zamanda seninle tanıştıracağım."

"Olur."

Seokmin sorgusuz sualsiz kabul ettikten sonra bir posta da banyoda atmışlardı.

Yorgun bir şekilde otururlarken Seokmin telefonundaki mesajları okumaya başladı.

"Gruba yazmış salak."

Seokmin, Jeonghan'a durumu bildirdikten sonra gruptaki mesajlar silinmişti. Ardından yeni bir mesaj gelmişti.

"Denize gitmeyi teklif ediyor."

Joshua gülme krizinden sonunda çıktığında "Tamam gidelim." dedi. Böylece haftasonu yapacak bir şeyleri olmuştu.

Seokmin'in kızarık ve morarmış bacaklarına, Joshua'nınsa izlerle dolu vücuduna rağmen o gün hazırlanıp sahile gittiler.

Sahilde oturup simit çay yapan Jeonghan ve Seungcheol'ün yanına gittiler.

Seungcheol gelen ikiliyi görünce kalkıp selam verdi. O sırada Jeonghan da arkasını dönmek için kıçını oynattığında yere koyduğu sıcak çay poposuna dökülmüştü. Jeonghan çığlık atarak yerinden sıçradı, o sırada gözü ilk Joshua'ya çarpmıştı.

"AY GÖTÜM!"

Joshua'nın kaşları çatıldı. "Ben miyim o?" dedi.

Seokmin "Yok bana dedi onu." diyerek sevgilisini sakinleştirmeye çalışıyordu. Seungcheol ise olayı fark edip Jeonghan'ın şortunun ıslanan yerini kaldırdı.

"Bebeğim, yandın mı?!"

"EVET, ÇOK ACIDI."

"Kıyamam sana. Öpeyim geçsin."

Jeonghan kızararak elini ağzına kapattı. "Sahilin ortasında?"

"Ne olacak, sevgilim değil misin?"

"Götümü?"

Seungcheol, Jeonghan'ın yanağına hafifçe vurdu "Salak." dedi. Jeonghan'ın yüzü düşünce Seungcheol onun elini tutup dudaklarına götürdü. Nazikçe elini öpüp bıraktı. O sırada Seoksoo yanlarına gelip oturdular.

"Mentollü fanteziler ha?"

Joshua'nın sözü üzerine ikisi birden kızarıp kalmışlardı. Seungcheol utancını gülerek gizlemeye çalışıyordu fakat olan olmuştu. Jeonghan ise mahcuptu.


Uykum olmasa daha güzel yazardım da idare edin sabah yeni bir bölüm daha atacağım 😪

Sahil // Jeongcheol & SeoksooWhere stories live. Discover now