Taehyung Ha Rin'e Jungkook'un bakması ile müsait olmuş yarım bıraktığı ev işlerini biraz toparlayıp duşa girmişti. Ne kadardır salona uğramadığını hatırlamıyordu ve evde çıt çıkmıyordu. Bakımını bir süredir aksattığı saçlarına besleyici bakım yağı sürerek salona geçmişti. Gördüğü görüntü karşısında gayet memnun kalırken Jungkookun boynunun tutulabileceğini düşünmüştü.
Jungkook koltukta başı koltuk başında olmak üzere yatıyor Ha Ri'ni de omzuna bü güzel yatırmış üstünede uyanınca sardığımız battaniyesini örtmüştü. Bu görüntü karşısında dudaklarının kıvrılmasına engel olamamış bu anı ölümsüzleştirmek istemişti. Bi kaç fotoğraf çektikten sonra hafifçe sevgilisine yanaşıp adını seslenmişti.
Jungkook şu sıra çok çalışıyordu öyle ki bazen çalışma odasında uyuya kalıyordu ve Taehyung bu durumda istemeden de olsa endişeleniyordu. Taehyung'un eli yavaşça sevgilisinin omzuna sürtündüğünde Jungkook hafifçe göz kapaklarını aralamış ilk kucağında ki sıcaklığa daha sonra sevgilisine çevirmişti bakışlarını.
"Ha Rin'i yerine yatırayım ben. Sende odamıza geç aşkım. Belin tutulacak bu gidişle." Taehyung bebeği almak için eğildiğinde sevgilisine de kaçamak bi öpücük vermiş uyku semesi halinden faydalanmıştı. Jungkook gözleri yarı açık kafasını sallamış eli ile ensesini kaşımıştı. Uykusu vardı ama kızlarının uyuduğu bu anı iyi değerlendirmek istiyordu.
Taehyung tüm gün evde mini şortlar giyiyor arada varla yok arası transparan geceliklerini giyiyordu. Dikişleri kapanmıştı sadece iz vardı o da bi süre sonra geçecekti. Jungkook merdivenden çıkarken sevgilisinin dolgun kalçasını onu sarsmayacak şekilde şaplak atmıştı. Elinde tuttuğu canavar en ufak harekette uyanıyor geceyi iki ebeveynede zehir ediyordu. Yanında birini hissetmediği zaman ağladığı için bebeklerine uyku samuru almışlardı. Genelde Jungkook onu çalıştırır bebeği de yanına yatırırdı. Gelen nefes sesleri ve inip şişen göğüs eşliğinde rahatça uyurdu.
Taehyung bebeği yatırıp sevgilisinin yanına gelmişti. Jungkook yeni yeni gömleğini ve pantolonunu çıkartıyordu. Yavaşça yanına adımlayıp sevgilisinin beline sarılmıştı yanağını omzuna dayarken parmakları belinde duruyordu. Soğuk burnu Jungkook'un sıcak omzuna değdiğinde Jungkook hafifçe titremiş belinde ki ellerin üzerine ellerini koymuştu.
Taehyung ile uzun zamandır sevişmiyorlardı sevişmeyi geçtim Ha Rin yanyana geldiklerini gördüğü anda çığlığı basıyor uğunacak kadar çok ağlıyordu. Jungkook'u Taehyung'tan kıskanıyordu arada onun yanında öpüştüklerinde ya da sarıldıklarında kollarını açıyor kendide dahil olmak istiyordu. Jungkook'a sarılınca Taehyung'u itmesinden bahsetmiyoruz tabii.
Jungkook kendisine harika bi şölen sunan ıslak dudaklara bakarak dudaklarını ıslatmıştı. Taehyung hafifçe tırnaklarını kasıklarına sürterek penisine doğru yol alıyordu. Gece uzundu, onları durduracak bi bebek yoktu. Jungkook sevgilisinin boynuna öpücük bıraktıktan sonra burnunun ucunu sürttü.
"Öyle bir gece olsun ki şeytan bizden örnek alsın, Tanrı bizden biri olmak istesin." deyip kurumaya yüz tutmuş dudaklarını sevgilisinin kızıllarına bastırmıştı. Yanında olsa bile özlediği dakikaların hıncını almak istermiş gibi sertçe öpüyor diyen yandan kalçasını eliyle sıkıyordu.
"Dudakların en güzel duygularımın mabedi" deyip sertçe öpmüştü Jungkook sevgilisini.
Taehyung ilahi sesiyle ortama bi inilti bıraktığında Jungkook iyice keyiflenmiş işin içine dilini katmıştı. En son deliğini siken dili bu sefer ağzını sikiyordu. Taehyung ile öpüşmek tanrının ona sunduğu bir ödüldü. Taehyung başlı başına bi ödüldü orası ayrı mesele tabii.
